Türkiye gazetesi yazarı Cem Küçük, Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin’in laiklikle ilgili eleştirilerini desteklediğini açıkladı. Küçük, laikliğin tüm vatandaşların inanç özgürlüğünü güvence altına alması gerektiğini söyledi. Tekin’in laikliği, halkın inançları ile bağdaşmayan bir baskı aracı olarak kullanan yaklaşımları eleştirmesini olumlu bulduğunu belirten Küçük, Türkiye’de laiklik anlayışının yeniden gözden geçirilmesi gerektiğini ifade etti. Cem Küçük, şunları kaydetti:
“Millî Eğitim Bakanı Yusuf Tekin muhalefetin laiklik tanımını eleştirmiş. Ne demiş?
“1940’lı yılları hatırlayın, camilerin kapısına kilit vurmak, camileri ahıra çevirmek, vatandaşın Kur’ân-ı kerim öğrenmesini yasaklamak. Sizin laiklikten anladığınız şey bu. O zaman sizin laiklikten anladığınız şeyle benim anladığım şey aynı değil.
Ben laiklikten bütün vatandaşların hangi dine inanırlarsa inansınlar dinî inanç ve ibadet hürriyetinin devlet garantisi altına alınmasını anlıyorum. Sen neyi anlıyorsun? Sen Müslümanların inanç özgürlüğünün prangalar altına alınmasını, yasaklanmasını anlıyorsun. O zaman ikimizin laiklik anlayışı arasında kuşkusuz fark var. Ben evrensel laiklikten yanayım, sen Türkiye’ye özgü kendi bulduğun laiklik kavramını bana dayatıyorsun. Bu olmaz. Senin laiklikten anladığın şey şu; üniversiteye başörtüsüyle gitmek isteyen çocuğu ikna odalarına alıp ikna etmeye çalışmak, bunu laiklik gerekçesiyle yaptınız. Bunu yaparken de kendinizi laiklikle savundunuz. Peki senin savunduğun laiklikle, benim anladığım laiklik bir mi? Bir değil…”
Ben de aynen böyle düşünüyorum. Laiklik kim neye inanıyorsa onun inancını garantiye almalıdır. Milletin inancının karşısına çıkmak değildir. CHP yıllarca bu milletin inancının karşısında yer aldı. O yüzden 80 yıldır iktidar değil. 28 Şubat döneminde milletin inancıyla oynadılar. Başörtüsü yasağı getirdiler. İkna odalarıyla zorla başörtüsünü çıkarmak istediler…
Modernliği baş açmak, içki içmek zanneden bazı seküler cenah mensupları laikliği de din karşıtlığı olarak görüyorlar. Çünkü yaşadıkları toplumu tanımıyorlar. O bakımdan laiklik tanımında aynen Yusuf Tekin gibi düşünüyorum. Bakanımızın yanındayım.”