Yazın artan enfeksiyonlar ishal ve kusma vakalarını tetikliyor

Antibiyotik kullanımı

“İshal kesici ilaç ve antibiyotik kullanmıyoruz”

Çokuğraş, ishalin görülmesi durumunda öncelikle nedeninin tespit edilmesi gerektiğini belirterek, “İshali olan bir çocukta ilk yapacağımız şey, çocuğun sıvı almasına gayret edeceğiz. Çünkü bir ishalin yol açabileceği en önemli sorun sıvı kaybetmesi, susuz kalmasıdır. Onun için mümkünse ağızdan sık sık (bu su da, tuzlu bir ayran da olabilir) bir sıvının alınmasında çok yarar var.” önerisinde bulundu.

İshale kusma da eşlik ettiğinde ağızdan sıvı almanın zorlaşabildiğini ifade eden Çokuğraş, şöyle devam etti:

“İshal ve kusmayla giden hastalarda çok fazla ilaç kullanmayı sevmiyoruz. İshali kesici ilaçları kullanmıyoruz. Çünkü bağırsaklarda oluşan o toksik materyalin bir an önce atılmasını istiyoruz ama bunu yaparken de çocuğu ağızdan sıvıyla desteklemeye çalışıyoruz. Bunların elektronik solüsyonları vardır. Çocuklara, onlardan ağızdan içirilebilir ama bazen çocuğun ishali ve kusması o kadar fazla olabilir ki ağızdan da bir şey alamaz. O zaman serum vermek, bir süre hastanede gözlemlemek gerekli olabilir. Çocukların susuz kalması, çok önemli bir risktir. Özellikle 1 yaşından küçük, 2-3-4-5 aylık bebekler susuzluk açısından riskli bebeklerdir. Bunlarda daha dikkatli olmak gerekir. Eğer çok fazla kusma söz konusu ise bu kusmaların nedeni gastroenterite bağlıysa belki kısa süreli ağızdan kusmayı giderici ilaçlar denenebilir ama kesinlikle ishal kesici ilaçları kullanmıyoruz. Diyete probiyotik eklenmesi çok faydalı olur. Bağırsakların daha hızlı düzelmesine, ishalin ya da daha sonraki bağırsak belirtilerinin giderilmesi, bağırsakların kendisini toparlaması açısından bir probiyotiğin verilmesi gerekir. İshallerde antibiyotik vermiyoruz. Bunun özel bazı durumları var, o zaman veriyoruz. Mesela tifo olduğunda ya da buna benzer bir bakteri enfeksiyonu olduğunda kullanıyoruz.”

“İshalin yanında ateş, kas ağırısı, tansiyon düşüklüğü varsa hekime başvurulmalı”

Biruni Üniversitesi İç Hastalıkları Uzmanı Doç. Dr. Alihan Oral, kirli suyla yıkanan sebze meyve gibi gıdaların tüketilmesi, temiz olmayan havuzlara girilmesi gibi hijyen şartlarının sağlanmadığı durumlarda ishalin görülebildiğini kaydetti.

İshalin kendini sınırlayan bir hastalık olduğunu ve genellikle 1-2 gün içinde durduğunu aktaran Oral, bazen buna ateş, bulantı, kusma eklendiğinde ya da sıvı ve ilaç tedavisinden fayda sağlanamadığı durumlarda daha ciddi vakalarla karşılaşabildiklerinin altını çizdi.

Doç. Dr. Oral, ishalin her yaş grubunda görüldüğünü ancak çocukların daha fazla etkilendiğine dikkati çekerek, “Bunlar genelde viral hastalıklar. Etkenler virüsler oluyor. Çocukları daha fazla etkilemesinin sebebi, çocuklar bol bol sıvı içemedikleri için ya da ihtiyaçları olduğunda dile getiremedikleri zamanlar olduğu için dehidratasyon dediğimiz sıvı kaybı fazla olacağı için çocuklar daha çok önem kazanıyor. Genellikle serum ihtiyacı olabiliyor, sıvı desteği sağlamak gerekiyor.” diye konuştu.

Yorum yapın