İnsan hakları aktivisti ve avukat Stella Assange, eşinin İngiltere’de pazartesi günü görülecek ABD’ye iade davası öncesinde, AA muhabirinin sorularını yanıtladı.
Eşinin Londra’daki Belmarsh Cezaevi’nde yaşadığı sorunlara değinen Assange, “Karar duruşmasına 5 gün kaldı. Şu an baskı altında. Uyumakta zorluk yaşıyor.” diye konuştu.
Assange, pazartesi günü görülecek davaya işaret ederek “Julian’ın serbest kalma ihtimali de var. Bu yüzden pozitif sonuçlara odaklanmaya çalışıyoruz. Eğer Julian kaybederse İngiltere onu iade edecek. İngiltere’de iç hukuk yolları tükendi. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesine (AİHM) gidecek ve yürütmeyi durdurmaya çalışacağız.” değerlendirmesini yaptı.
AİHM kararının İngiltere için bağlayıcılığının bulunduğunu vurgulayan Assange, “(Yürütmeyi durdurma kararı verilirse) Cezaevinde kalabilir ya da serbest bırakılabilir.” ifadesini kullandı.
“JULİAN HAPİS CEZASI İÇİN İÇERİDE DEĞİL, HAKKINDA HAPİS KARARI YOK”
Assange, Avustralya vatandaşı da olan Julian Assange’ın iadesi için çalıştığını hatırlatarak şunları söyledi:
“Avustralya bir çözüm arıyor çünkü bu, bir siyasi dava. Julian hapis cezası için içeride değil, hakkında hapis kararı yok. Tüm dava, İngiltere ve ABD için aşırı derecede tuhaf ve utanç verici. Davayı geri çekmek ya da Julian’ın hemen serbest bırakılmasını sağlayacak bir çözüm bulmak için her türlü nedenleri var.”
Assange, eşinin davasının tüm dünyada basın özgürlüğü açısından önem taşıdığına işaret ederek Julian Assange’ın kamu yararına olan gerçek bilgileri yayımladığı için hapse atıldığını söyledi.
“ABD ve İngiltere, gazetecileri cezaevlerine atarsa standartları koruyan kimse kalmaz, çıta iyice düşer.” diyen Assange, yalan ve dezenformasyon yapmadıkları müddetçe gazetecilerin görevlerini özgürce yapması gerektiğini savundu.
Assange, halkın gerçekleri bilmesinin, demokrasiyi zenginleştireceğini de sözlerine ekledi.
NE OLMUŞTU?
Julian Assange’ın kurduğu WikiLeaks, 28 Ekim 2010’da ABD’nin Irak ve Afganistan’da işlediği suçları da delillendiren 251 bin gizli belgeyi yayımlamıştı.
Assange, Haziran 2012’de sığındığı Ekvador’un Londra Büyükelçiliğinden 11 Nisan 2019’da çıkarılarak gözaltına alınmış ve “kefaletle serbest bırakılma şartlarını ihlal etmekten” tutuklanarak Londra’daki Belmarsh Hapishanesi’ne konulmuştu.
Mahkeme, 50 hafta hapse mahkum edilen Assange’ın, iade talebi çerçevesinde cezasını tamamladıktan sonra da tutuklu kalmasına karar vermişti.
Yüksek Mahkeme, 10 Aralık 2021’de Assange’ın ABD’ye iade edilebileceğine hükmetmişti.
Westminster Sulh Ceza Mahkemesinin 20 Nisan 2022’de iadeye hükmetmesiyle dönemin İçişleri Bakanı Priti Patel, 17 Haziran 2022’de Assange’ın ABD’ye iade edilmesi kararını imzalamıştı.
Assange’ın avukatları da 1 Temmuz 2022’de karara ilişkin Yüksek Mahkemeye itiraz başvurusunda bulunmuştu.
Julian Assange’ın ABD’ye iade davasına ilişkin duruşmalar, 20-21 Şubat’ta Yüksek Mahkeme’de görülmüş, kararın ileri tarihte verileceği kaydedilmişti.
ABD’DEN “İDAM ETMEME” GÜVENCESİ
Mahkeme 26 Mart’ta ise ABD tarafından bazı güvenceler verilmezse Assange’ın ABD’ye iade edilmeyeceğine hükmetmişti.
ABD’den, Assange’ın ölüm cezasına çarptırılmayacağı ve adil şekilde yargılanacağı gibi güvenceler istenmiş, aksi halde Assange’ın tutukluluğunun kaldırılması için temyiz başvurusu yapabileceği ifade edilmişti.
Yüksek Mahkeme, güvencelerin verilmesinin ardından bunların tatmin edici olup olmadığına karar vereceğini açıklamıştı.
ABD, nisan ayında talep edilen güvenceleri vereceğini duyururken Stella Assange ise eşinin, ABD vatandaşı olmadığı için bazı haklara sahip olamayacağını ifade etmişti.
Assange’ın avukatları ve destekçileri, ABD’ye iadesi durumunda 175 yıla kadar hapis cezası alabileceğini belirtirken ABD tarafı ise hapis cezasının 4 ila 6 yıl olabileceğini öne sürüyor.
Assange’ın ABD’ye iade davası 20 Mayıs’ta Londra’daki Yüksek Mahkeme’de görülecek.