ASAM Başkanı Güçlüer: Türkiye ile güç birliği oluşturmayanların, İsrail tarafından işgal edilecekleri anlaşıldı. Esad şartları kaldırmasa rejim diye bir şey kalmayacak. Prof. Dr. Hüseyin Bağcı: Ankara ile konuşmanın zamanının gelip geçtiğinin farkına vardılar. Diyalogsuzluğun ne kadar zarar verdiği her iki taraf açısından da malum…
EMRAH ÖZCAN’IN HABERİ – Suriye Devlet Başkanı Beşar Esad’ın, uzlaşı için Türkiye ile ön şartsız olarak masaya oturacağını söylemesi normalleşme süreci için olumlu görülüyor. Gelişmeleri değerlendiren uzmanlar Esad’ın Türkiye ile masaya oturmanın şart olduğunu anladığına dikkat çekti.
Avrasya Stratejik Araştırmalar Merkezi (ASAM) Başkanı Eray Güçlüer, bölge ülkelerinin Türkiye ile stratejik bir güç birliği oluşturmadıkları takdirde İsrail tarafından işgal edileceklerinin farkına vardıklarını söyledi. Güçlüer şöyle konuştu:
“Hizbullah’ın 340 roket attığı günün akşamı İsrail, Suriye’de 4 önemli yeri vurdu. Bunlardan ikisi Esad rejimine bağlı zırhlı tugayların olduğu yerler. Şam karşılık dahi veremedi. Bizimki gibi Çelik Kubbeleri yok. İsrail’in kuzey ve doğuya doğru genişlemesinde ilk karşılaşacağı ve vuracağı yerler burası. Türkiye, PKK’ya karşı Esad ile anlaşır stratejik bir manevra yaparsa, PKK’ya karşı kullanılacak 2 zırhlı tugay da yine burası. Bütün bunlar rejimi, içindeki birtakım Türkiye karşıtı kliklere rağmen iş birliğine yönelten önemli gelişmeler. Esad eğer bunu yapmazsa rejim diye bir şey kalmayacak. Türkiye ile iş birliği yapılmadığı sürece bölgesel savaşın engellenmesi mümkün değil. Türkiye’nin artık hava savunma sistemi Çelik Kubbe’si var. Yakın gelecekte ‘Çelik Kubbe’si olmayan ülkeler işgal riski ile karşı karşıya kalacak. Bölgede hava savunma sistemine sahip olan tek ülke Türkiye. Ön şartlarla yürütülen süreç ön şartsıza dönmek zorunda. Aksi hâlde PKK denilen artıklar üzerinden İsrail’in doğuya doğru genişlemesi rejim diye bir şeyi ortada bırakmayacak.”
BAĞCI: SURİYE’NİN ADIMI OLUMLU
ODTÜ Öğretim Üyesi Prof. Dr. Hüseyin Bağcı ise Türkiye ile konuşmanın zamanının gelip geçtiğinin farkına varılmaya başlandığını, diyalogsuzluğun her iki tarafa da ciddi zarar verdiğini kaydetti. Prof. Dr. Bağcı, “PKK/YPG olayına bir çözüm bulunmadan, Türk askerinin oradan çekilmesi, Türkiye’nin ulusal güvenliğine doğrudan bir tehdit anlamına gelir. O nedenle Suriye’nin adımını ben bu anlamda olumlu buluyorum. İdlib’in ne olacağı çok önemli. Oradan gelmesi muhtemel yeni göç dalgasının altından kalkılması çok zor. Hem Suriye’nin hem de Türkiye’nin oturup konuşmaları lazım. Diyalogsuzluğun ne kadar zarar verdiği her iki taraf açısından da malum. Orta Doğu yeniden şekilleniyor. Bu nedenle bir an evvel konuşulmanın tüm taraflar için elzem olduğu, kaçınılmaz olduğu gözüküyor” diye konuştu.