“PKK/KCK silahlı terör örgütü üyesi olmak” suçundan başlatılan soruşturma kapsamında gözaltına alınan Esenyurt Belediye Başkanı Ahmet Özer hakkında tutuklama talebiyle hazırlanan savcılığın sevk yazısına ulaşıldı.
Ahmet Özer’in kırmızı kategoride aranan PKK terör örgütü yöneticisi Remzi Kartal ile 14 kez görüştüğü tespit edildi. Diğer yandan Özer’in PKK’lı çok sayıda isimle de telefon ve para trafiğinde olduğu belirlendi.
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Terör Suçları Soruşturma Bürosunca, terör örgütü PKK/KCK’nın mensup ve faaliyetlerinin tespit edilmesine yönelik yürütülen soruşturmada gözaltına alınan Özer tutuklandı. Soruşturma kapsamında, savcılığın nöbetçi sulh ceza hakimliğine gönderdiği sevk yazısına ulaşıldı.
ELEBAŞINA PROJEYE KATKI SUNMAK İSTEDİĞİNİ İLETMİŞ!
Yazıda, terör örgütü elebaşı Abdullah Öcalan ile Halkların Demokratik Partisi (HDP) milletvekillerinden oluşan heyet arasında 2014 yılında yapılan bir görüşmede bazı akademisyenlerin sözde demokratik özerklik projesine katkı sunmak istediğini elebaşına ilettiği bilgisi yer aldı.
Terör örgütü elebaşı Öcalan’ın heyete isim sorduğunda heyet tarafından “Mersin Üniversitesinden Ahmet Özer var.” şeklinde cevap verildiği aktarılan yazıda, “Yine heyetin Abdullah Öcalan’a, Ahmet Özer’in bazı akademisyenlerin kendisine ulaştığı bilgisini aktardığını, bilim adına üretilen bilgilerden çok fazla yeni bir perspektif alamadıklarını ancak sizin kitaplarınıza yoğunlaştıklarında yeni perspektif edindiklerini söylediğini ilettikleri, Abdullah Öcalan’ın ise heyete bu durumun önemli olduğunu söyleyerek talimat verdiği tespit edilmiştir.” ifadesi kullanıldı.
GÖRÜŞMELERDE 2 SUÇ UNSURU YER ALDI
Yazıda, şüpheli Özer’e yönelik yapılan iletişim dinlemesi neticesindeki HTS kayıtları yer alırken, bu görüşmelerde iki adet suç unsuruna rastlandığı belirtildi.
Görüşmenin içeriğinde bir kişinin Özer’i arayarak, M.K. isimli kişinin annesinin öldüğünü Özer’e haber verdiği bilgisi yer aldı. Özer’in de M.K’nin numarasını isteyerek parti içindeki konumunu sorduğu ifade edilen yazıda, telefondaki kişinin M.K’nin iki kardeşinin terör örgütünde faaliyet gösterdiğini, partinin bu kişiye değer verdiğini ve M.K’yi ziyaret etmesini Özer’den istediği aktarıldı.
TERÖR FAALİYETİ GÖSTEREN KİŞİLERE ÖVGÜLER
Yazıda, bunun üzerine şüpheli Özer’in M.K’yi arayarak, yerel seçimlerde kendisinin yardımına ihtiyacı olduğunu söylediğinin tespit edildiği kaydedildi.
M.K. isimli kişiyle görüşmeye ilişkin diyalogların aktarıldığı savcılığın sevk yazısında, Özer’in bu kişiye yönelik “Sizin gibi değerli evlatlar yetiştirdi.” ifadesini kullandığı, bahsedilen kişilerden M.K’nin kardeşi Tahirhan Kaya’nın 2011’de Van polis evine dağ kadrosundan gelen emir ve talimatla eylem kararından önce patlayıcı maddelerle birlikte eylemi gerçekleştiremeden yakalandığı, yapılan yargılama sonucu 19 yıl 7 ay hapis cezasına çarptırıldığı ve halen tutuklu olduğu belirtildi.
Yazıda, M.K’nin diğer iki kardeşinin de “silahlı terör örgütüne üye olmak” suçundan çeşitli hapis cezaları aldığı ifade edildi.
TERÖR ÖRGÜTÜ ÜYELERİNE 482 BİN TL GÖNDERMİŞ
Para hareketleri incelenen Özer’in 482 bin TL gönderdiği kırtasiye şirketin sahipleri olan Sait K. ve Faik K. isimli şahısların terör örgüt üyeliği, propagandası yapmak suçundan haklarında adli işlem gördükleri belirtildi.
Öte yandan Özer’in hesabına 29 Mart’ta Muhammed S.Ö. tarafından 1 milyon 289 bin 480 lira para girişinin olduğu belirtildi.
KİTABINDA TERÖRİSTLERİ ÖVDÜĞÜ ORTAYA ÇIKTI
Ahmet Özer’in 2016 yılında yazmış olduğu “Dağ sancısı” isimli kitabında Türk Silahlı Kuvvetiyle mücadele eden kişilerin hayatını övücü şekilde yansıttığı değerlendirildi. Esenyurt Belediyesi tarafından 5 Ekim 2024’te düzenlenen etkinlikte Rojda Şenses isimli şahsın konser verdiği esnada terör örgütüne müzahir kitle tarafından terör örgütü elebaşı hakkında sıkça slogan atıldığı anlatıldı.
MAKAM ODASINDA 145 SAYFALIK ÖRGÜTSEL NİTELİKTE YAZILAR
Operasyon esnasında Belediye Binası içerisindeki makam odasında ele geçirilen klasörler içerisinde 145 sayfalık kitapçık haline getirilen yazının örgütsel nitelikte olduğu anlaşıldı. Sevk yazısının değerlendir kısmında, şüpheli Ahmet Özer’in PKK/KCK silahlı terör örgütü içerisinde faaliyet yürütmekte olan veya örgüt suçlarından cezaevlerinde bulunan ve “DEĞER AİLESİ” olarak tabir edilen M.K. isimli şahıstan yardım almaya çalıştığı, hedefin örgüt mensuplarına/ailelerine önem verdiği yapılan görüşme içeriklerinden anlaşıldığı belirtildi.
O GÖRÜŞMELER İÇİN “HATIRLAMIYORUM” DEDİ
Belediye binasında yapılan aramada örgütsel dokümanlar ele geçirildiği anlatılan yazıda, Özer’in savcılıktaki ifadesinde terör örgütü yöneticilerinden Remzi Kartal ile irtibatı, terör örgütü mensuplarıyla telefon görüşmeleri ve yüksek miktarda para transferlerini hayatın olağan akışına uygun şekilde açıklayamadığı, hatırlamadığını beyan ettiği kaydedildi.
İFADESİ ORTAYA ÇIKTI
“PKK/KCK silahlı terör örgütü üyesi olmak” suçundan tutuklanan Esenyurt Belediye Başkanı Ahmet Özer’in sulh ceza hakimliğindeki ifadesine ulaşıldı.
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Terör Suçları Soruşturma Bürosunca, terör örgütü PKK/KCK’nın mensup ve faaliyetlerinin tespit edilmesine yönelik soruşturmada gözaltına alınarak tutuklanması istemiyle nöbetçi sulh ceza hakimliğine sevk edilen Özer, ifadesinde profesör ünvanına sahip olduğunu, Milli Eğitim Bakanlığının da aralarında bulunduğu devletin çeşitli kademelerinde çalıştığını ve üniversitelerde dekanlık yaptığını söyledi.
Hakkında bugüne kadar hiç soruşturma ve kovuşturmanın bulunmadığını, Esenyurt Belediye Başkanı olarak 7 aydır görev yaptığını anlatan Özer, halkın iradesinin gasbedildiğini savundu.
SORUŞTURMANIN İNFİAL YARATMAYI AMAÇLADIĞINI ÖNE SÜRDÜ
Özer, soruşturmanın İstanbul’da insanlarda infial yaratma amacıyla yapıldığını iddia ederek, şunları kaydetti:
“Hem belediye açısından hem siyasi açıdan sonuçlar doğuracaktır. Dosyadan anlaşılacağı üzere hiçbir belgeye dayanmayan iddialarla suçlanıyorum. Örneğin, 40 civarında kitap yazmış bir yazarım. Bunların bir kısmı roman, bir kısmı bölgesel kalkınmayla, bir kısmı ise Kürt meselesiyle ilgilidir. 200 civarında ulusal makalem, 300 civarında bildirim yayımlanmıştır. Hal böyleyken 2002 yılında Öcalan ile yapılan görüşmede iradem dışında ismimin geçtiği iddiası ve suçlaması yapılıyor. Yazarım, herkes okuyabilir, görüş arz edebilir. Orada ismimin geçmiş olması, herhangi bir delil midir? Başka bir insanın isminin zikredilmesi, bu suçu mu yaratır? Hiçbir örgütle ilgim yoktur, bunu tamamen reddediyorum.”
Özer, ifadesinde soruşturmanın siyasi olduğunu öne sürerek, M.K. isimli kişinin akrabalarının terör örgütü üyesi olduğunun söylendiğini, kendisinin bu şahsı tanımadığını, aralarındaki konuşmanın hangi kısmının suç olduğunu merak ettiğini belirtti.
Bu iddiaların görevden alınması için uydurulduğunu savunan Özer, belediyeye kayyum atanmasının altyapısının oluşturulduğunu ileri sürdü.
Özer, siyasi kimliği nedeniyle her gün çok sayıda kişinin kendisini aradığını, arayanların GBT bilgilerini sorgulamadığını söyledi.
Ahmet Özer, ifadesine şöyle devam etti:
“Remzi Kartal da Vanlıdır, o Van milletvekiliydi. Aynı aşiret mensubuyuz, yurt dışına çıktıktan sonra irtibatım yoktur. Benzer bir ideoloji ve dünya görüşüne sahip değilim. Ailesini tanırım. Van’a gittiğimde kendilerine taziye dileklerimi sundum, neredeyse bundan da bir sonuç çıkarılacak. Bir konser yapmışız, bu konseri Esenyurt Kaymakamı ile düzenleyip açılışı birlikte yaptık. Onlarca sanatçı davet edildi. Rojda’yı hayatımda görmedim o sahne harici, sağda solda şarkı, türkü söyleyen biridir. Onlarca kişi davet edilmiş, ben davet etmedim. Oradaki memurlar bu işlerle ilgilendi. Festivale 450 bin kişi gelmiştir, gruplarda 3-5 kişi neyse Öcalan ile ilgili slogan atıldığı söylenmiştir. Duysaydım müdahale ederdik.”
“ÇAĞRILSAM KOŞARAK GELİRDİM”
Sabah saat 05.30’daki operasyonla gözaltına alındığını söyleyen Özer, çağrılsaydı koşarak ifadeye geleceğini kaydetti.
Özer, makam odasının yüzlerce kişinin geldiği, yüzlerce derginin girdiği bir oda olduğunu ifade ederek, ”Oraya gelen bir dergiden niye sorumlu tutuluyorum? Dergide ne yazıyor, suç mu değil mi bilmiyorum.” dedi.
Mersin Cumhuriyet Savcılığınca 2016 veya 2017’de ifadeye çağrıldığını kaydeden Özer, hakkındaki usulsüz dinlemede suç tespit edilemediğini savunarak, serbest bırakılmasını istedi.
İstanbul 7. Sulh Ceza Hakimliği, Özer’in “silahlı terör örgütüne üye olmak” suçundan tutuklanmasına karar verdi.