MİT koordinatörlüğünde Ankara’da gerçekleşen, ABD ve Rusya’nın da aralarında bulunduğu 7 ülkenin cezaevlerinde bulunan 26 rehinenin karşılıklı takası, 2’nci Dünya Savaşı sonrası yapılan en büyük takas operasyonu olarak tarihe geçti.
Sadece karşılıklı değişimi yapılan kişi sayısının fazlalığı değil, içinde yer alan isimlerin önemi açısından da dünyada büyük yankı uyandırdı.
ABD’nin en büyük düşünce kuruluşu olarak kabul edilen Atlantic Council, tarihi takası öven bir analiz yazısı yayımladı.
“Türkiye’nin Rusya tutuklu takasındaki kilit rolü bir ders niteliğinde” başlıklı analiz yazısında Rusya ile Batı arasındaki tutuklu takaslarının asimetrik bir niteliğe sahip olduğu vurgulandı.
Batı demokrasileri ile Rusya, Çin, İran ve diğer otoriter ülkeler arasındaki keskin uçurum göz önüne alındığında, anlaşmaların hala mümkün olmasının dikkat çekici olduğu dile getirildi.
“TÜRKİYE’Yİ ELEŞTİREN ÜLKELERE DERS OLSUN”
Yapılan son esir takasının Türkiye’nin Batı ve Rusya üzerinde sürdürdüğü denge politikasına yönelik eleştirilerde bulunan ülkeler için ders niteliği taşıdığı ifade edilen analiz yazısında, “Küresel kutuplaşma ve büyük güç rekabetinin gerçekliği, çok az sayıda ülkenin diplomatik temas ve nüfuzunu sürdürdüğü anlamına gelir ve Türkiye bunlardan biridir. Dolayısıyla, Türkiye’nin diplomatik çabaları ve coğrafi konumu Ankara’yı son tutuklu takasının temel taşı haline getirdi” denildi.
Daha önce yapılan esir takaslarına atıfta bulunan yazıda, tarihi takasın diğerlerinden farklı bir zorluk seviyesine sahip olduğu belirtildi.
Türkiye’nin savunma konularında göreceli bir öz yeterliliğe sahip olduğu kaydedilen yazının devamında şu ifadeler yer aldı;
Uluslararası sistemde bloklaşmalar ve büyük güç rekabetinin diğer yönleri normlar olarak yeniden ortaya çıktıkça, esir değişimleri, barış görüşmeleri ve yaratıcı diplomasi daha zor hale geliyor. Caydırıcılık, ittifak içi dayanışma ve disiplin gerektirirken, anlaşma yapmak, tamamen tarafsızlık olmasa da, ara sıra çizgiyi aşmayı gerektirir. Ankara, modern devlet yönetiminin bu yönünü açıkça destekliyor. Bu yıl savunma harcamalarına gayri safi yurtiçi hasılanın %2’sini taahhüt ederek ve Ukrayna’ya mevcut çatışmada önemli askeri destek de dahil olmak üzere kolektif savunma gereksinimlerini sağlam bir şekilde destekleyerek güçlü bir NATO üyesi olmaya devam ediyor. Ankara’nın ABD’nin politika çıkarlarına yardımcı olacak şekilde Moskova ile ticaret yapma ve anlaşmalar yapma denge eylemini gerçekleştirebilmesi hem nadir hem de değerlidir.