Ülkemiz, antik dönemlerden bu yana farklı medeniyetlerin izlerini taşıyan muhteşem ören yerleri ve müzeleriyle gezginlere ilham kaynağı olmaya devam ediyor. Göreme Açık Hava Müzesi, Zelve Arkeolojik Alanı ve Kaymaklı Yeraltı Şehri gibi Kapadokya’nın büyüleyici noktaları, ziyaretçilerini mistik atmosferleriyle adeta tarihin derinliklerine çekiyor. Ziyaret rekorları kıran müzeler ise sadece sergiledikleri eserlerle değil, bulundukları coğrafyanın kültürel hafızasını yaşatmalarıyla da Türkiye’nin en önemli kültürel durakları arasında yeni ziyaretçilerini bekliyor. Hazırsanız Efes’ten Çanakkale’ye, Malatya’dan Göbeklitepe’ye doğru seyir keyfi yüksek bir kültür yolculuğuna çıkıyoruz…
EFES GECELERİ EŞSİZ DENEYİM SUNUYOR
Türkiye’nin en görkemli destinasyonları araştırıldığında tartışmasız birinci sırada çıkacak bir yer Efes Antik Kenti. Efes’te gece müzeciliği etkinlikleri kapsamında, antik kentin etkileyici yapıları gece ışıklandırması altında çok daha etkileyici hale geldi. Özellikle büyük tiyatroda düzenlenen konser ve gösteriler, ziyaretçilerine eşsiz bir deneyim sunuyor.
ZİHİNLERDE DERİN İZLER BIRAKIYOR
Efes’ten sonra rotamızı Troya’ya çeviriyoruz. Çanakkale sınırları içinde yer alan bu efsanevi şehir, Homeros’un destanı İlyada’ya konu olmuş ve dünya tarihine adını altın harflerle yazdırmış. Truva Savaşı’nın sahnesi olan bu antik kentte, farklı medeniyetlerin izleri sürülebilir. Troya Müzesi, ziyaretçilerine antik dünyanın kapılarını aralarken, Truva Atı efsanesiyle de zihinlerde derin izler bırakıyor. Anadolu’nun kültürel zenginliklerinden bir diğeri de Malatya’daki Arslantepe Açık Hava Müzesi. UNESCO Dünya Mirası Listesi’ne 2021 yılında giren bu höyük, M.Ö. 5 bin yıllarına kadar uzanan tarihiyle Anadolu’da medeniyetin beşiği olan bir bölgeyi temsil ediyor. Arslantepe’de kazılar sonucunda ortaya çıkarılan kerpiç saray, tapınaklar ve binlerce yıllık eserler, ziyaretçilerine insanlık tarihinin en eski dönemlerinden bu yana kültürel evrimi anlatıyor.
MEDENİYETİN BAŞLANGIÇ NOKTASI
Likya medeniyetinin en önemli şehirlerinden biri olan Patara da keşfedilmeye değer bir antik kent. Montesquieu’nun ‘en mükemmel cumhuriyet’ olarak adlandırdığı Likya Birliği’nin yönetim merkezi olan Patara, aynı zamanda muhteşem plajlarıyla da dikkat çekiyor. Patara’dan sonra Anadolu’nun en eski medeniyetlerinden biri olan Göbeklitepe’ye uzanıyoruz. Şanlıurfa’da yer alan bu arkeolojik alan, insanlık tarihinin bilinen en eski tapınak yapılarıyla dünyanın dört bir yanından ziyaretçileri kendine çekiyor. Göbeklitepe, M.Ö. 9600 yıllarına kadar uzanan tarihiyle, medeniyetin başlangıcına dair tüm bilinenleri yeniden şekillendiren bir keşif alanı olarak öne çıkıyor.