’Türkiye bu oyunu bozar’ – Gündem Haberleri

Güvenlik ve Strateji Uzmanı Erhan Çalışkan, Kayseri’deki olay üzerinden sınırlarımız içinde ve Suriye’de organize edilen provokatif eylemleri değerlendirdi. İsrail ve ABD’nin Kuzey Irak ve Suriye’yi kapsayan Kürt devleti planının işlediğini kaydeden Çalışkan, şöyle devam etti:

AYNI PLANI İŞLETİYORLAR

“İsrail derin devleti ve ABD içinde kümelenmiş Yahudi lobisinin yönlendirdiği ABD siyaseti ilk etapta Kuzey Irak ve Suriye’yi kapsayacak şekilde bağımsız bir Kürt devleti kurmak istiyorlar. Bu nedenle de PKK-YPG terör örgütünü kurup eğittiler ve lojistik destek verdiler. 15 Temmuz darbe girişiminden sonra Türk Silahlı Kuvvetleri’nin Suriye ve Irak’ta yaptığı operasyonlar, PKK-YPG yöneticilerine karşı MİT tarafından gerçekleştirilen nokta operasyonlar ve ülke içinde Emniyet ve Jandarmanın yürüttüğü operasyonlar sonucunda örgüt bitme noktasına geldi.”

Güvenlik ve Strateji Uzmanı Erhan Çalışkan

80’İN ALTINA DÜŞTÜ

Ülke sınırları içerisinde terörist sayısının 80’in altına düştüğünü hatırlatan Çalışkan, “Terör örgütüne ülke içinden katılımlar durdu. Örgüt sadece yabancı uyrukluların katıldığı bir pozisyona geldi. Siha saldırıları nedeniyle ölüm korkusuna kapılan örgüt yöneticileri artık militanlarının yanında durmuyor. Örgüt karargahlarında konaklamıyor. Tamamı daha iç bölgelere kaçtı. Türkiye son aylarda örgütü tamamen bitirecek adımları atmaya başladı. Irak hükümeti ile ilişkilerini güçlendirdi. Irak hükümetine TB 2 SİHA satışına onay verdi. Atak helikopteri ve daha pek çok silah satışı ile ilgili görüşmeler olumlu yürüyor. Hem Irak hem de Türkiye’ye milyarlarca dolar gelir getirecek FAV yolu projesi için anlaşma sağlandı. Bu anlaşmayla Irak ile Habur Sınır Kapısı ile Kuzey Irak Kürt Yönetimi üzerinden süren ticaretini Kürt bölgesi dışında Ovaköy’de açılacak sınır kapısı üzerinden yürütecek. Irak ilk defa Türkiye ile PKK’ya karşı ortak operasyon düzenliyor ve sınıra 27 adet karakol inşa edecek.

Kuzey Irak’ta bulunan ve terör örgütüne lojistik destek merkezi haline gelen Süleymaniye Havalimanı’nı kullanan uçaklar için Türkiye kendi hava sahasını kapatmıştı. Şimdi bir adım daha atıldı. İran ve ABD’ye buradan silah taşıyan konvoyların tespit edildiği anda vurulacağına dair ültimatom verildi. İşte bu noktadan sonra yeni adım olarak da Türkiye Beşar Esad yönetimi ile yeniden bir araya gelerek terör örgütünün Suriye’den ortak operasyonlarla çıkarılması ve YPG-PKK tarafından demografik yapıyı bozmak amacıyla Türkiye’ye göç etmek zorunda bırakılan Suriyeli sığınmacıların ve diğer sığınmacıların geri dönüşü konusunda görüşmelere başlamak için girişimlerde bulundu. Bu son hamlenin gerçekleşmesi durumunda hiç bir ülke terör örgütünü kurtaramaz.

Tam bu noktada klasik bir istihbarat oyunu devreye giriyor. Türkiye’nin Suriye’de desteklediği ve milyonlarca Suriyeliyi temsil eden ÖSO ile Türkiye’nin arasının açılması için sınırın iki tarafında da olaylar çıkartılıyor. Kayseri’de Suriyeli bir şahsın Suriyeli küçük bir çocuğu istismar ettiği bahane edilerek protesto eylemleri düzenleniyor. Protesto olayları için birgün önceden Kayseri’ye il dışından kamyonlarla büyük çoğunluğu eski hükümlülerden oluşan taşeronlar getiriliyor. Sosyal medyada bot dediğiniz sahte hesaplar üzerinden binlerce mesaj atılarak olaylar yönlendiriliyor. Şehre getirilen eski sabıkalı şahıslar ise şiddet eylemlerine başlıyor. Olayların diğer illere yayılması için çaba sarfediliyor. Eş zamanlı olarak Suriye’de operasyon bölgelerinde, Kayseri olayları gerçek dışı biçimde kullanılarak sosyal medya paylaşımları ile Suriyeliler kışkırtılarak Türk TIR’larına saldırmaları sağlanıyor. Türkiye ve Suriye’nin kuzeyindeki Arap ailelerin arasının açılmasını sağlamak için oyun kuruluyor” diye konuştu.

GEREKEN REFLEKS GÖSTERİLDİ

Bu oyunun içerisinde yer alan istihbarat örgütleri ve Türkiye’deki maşalarına karşı devlet mekanizmasının gerekli refleksi gösterdiğini dile getiren Çalışkan, şöyle devam etti: “Türkiye bu oyunu mutlaka bozacaktır. Ancak provokasyona katılan siyasetçi, siyasi parti ve de STK’ların hakkında da mutlaka işlem yapılmalıdır. Sosyal medya ile ilgili AB ve diğer ülkelerde alınan önlemlerin aynıları Türkiye’de de alınmalıdır. Unutulmamalıdır ki dünyada hiç bir ülke kendini bölmek ve parçalamak isteyen başta siyasetçiler olmak üzere hiç kimseye müsamaha etmez. Biz de mutlaka bu konuda yasal düzenlemeler yapmalıyız.”

Yorum yapın