Ticaret hacmi 31 trilyon dolara ulaştı

Kacır, İstanbul’da düzenlenen İslam Ülkeleri Standartlar ve Metroloji Enstitüsü (SMIIC) 19. Genel Kurulu’na video mesaj gönderdi.

İpek Yolu gibi erken dönem ticaret yollarıyla temelleri atılan küresel ticaretin, coğrafi keşifler ve Sanayi Devrimi ile büyük ivme kazandığını hatırlatan Kacır, teknoloji devrimlerinin lojistik ve ulaşım imkanlarını genişletmesinin de farklı coğrafyaları birbirine bağlayan alternatif ticaret yollarının tesis edilmesine imkan tanıdığını anlattı.

Kacır, gelinen noktada küresel mal ve hizmet ticaret hacminin 31 trilyon dolara ulaştığını belirterek, şunları kaydetti:

“Bugün, günlük hayatta kullanılan pek çok ürün ve hizmetin arkasında çok sayıda ülkenin yer aldığı değer zincirleri mevcuttur. Küresel ticaretin ölçeği ve karmaşık yapısı, farklı ülkelerden firmaların birbirleriyle iletişimde ortak bir dili kullanmalarını zaruri kılıyor. Tüketicilerin satın aldıkları ürüne güven duymasını sağlayacak ulusal ve uluslararası ölçekte mekanizmaların kurulması ihtiyacını ortaya çıkartıyor. Böylesine bir tabloda standardizasyon ve metrolojinin farklı düzenleyici ortamlar arasındaki karmaşıklıkları engellediğini, küreselleşmenin vadettiği sorunsuz mal ve hizmet alışverişini temin etmenin kilit unsurları arasında yerini aldığını söylemek mümkün.”

– “TSE’Yİ ÖRNEK BİR KONUMA TAŞIDIK”

Standardizasyon ve ölçümde doğruluğun, ürünlerde kaliteden, ölçü ve tartıda ise adaletten asla taviz vermeyen İslam medeniyetinin mirasçıları olduklarını vurgulayan Kacır, bunun kendileri için aynı zamanda bir ahlak ve sorumluluk meselesi de olduğunu söyledi.

Kacır, dünyanın ilk standardı olarak bilinen ve dönemin Osmanlı Padişahı 2. Bayezid tarafından yayımlanan Kanunname-i İhtisabı Bursa’nın, ecdadın ahlaklı ve güvenli ticareti tesis etmek için güçlü iradesinin bir yansıması olduğunu ifade etti.

Türkiye Yüzyılı’nda da hedeflerinin, ecdadın kendilerine miras bıraktığı sağlam ticaret ahlakı temelinde Türkiye’yi muasır medeniyetler seviyesinin üzerine taşımak olduğunu belirten Kacır, şöyle devam etti:

“Bu anlayışla, Türk Standartları Enstitüsünü (TSE) nitelikli insan kaynağı ve gelişmiş laboratuvar altyapısıyla örnek bir konuma taşıdık. Enstitümüz bugün Türk Malı damgasının yüksek kaliteyle eşdeğer olduğunu tescilliyor. Vatandaşlarımızın dünya standartlarında, güvenli ürün ve hizmetlerle buluşmasına vesile oluyor. TÜBİTAK Ulusal Metroloji Enstitümüz de uluslararası normlara uygun ölçme referans standartlarını geliştirerek, sanayi, bilim ve araştırma altyapımızın kullanımına sunuyor. Cumhurbaşkanı’mızın liderliğinde, dünyanın dört bir yanında ticaret köprüleri kurarken bu 2 kurum bünyesinde oluşturduğumuz bilgi birikimi ve deneyimi dost ve kardeş ülkelerle paylaşmaktan çekinmiyoruz. Özellikle de İslam ülkeleri arasında karşılıklı ticari ve ekonomik ilişkileri artıracak her adımın destekçisi oluyoruz. Bu çabalarımızın önemli meyvelerinden biri ülkemiz öncülüğünde kurulan ve İslam İşbirliği Teşkilatı üyesi ülkeler arasında ticareti artırmada kıymetli rol üstlenen İslam Ülkeleri Standartlar ve Metroloji Enstitüsüdür. Ülkelerimiz arasında metroloji ve standardizasyon alanlarında uyumu artırarak karşılıklı ticaretteki birçok bariyeri yıkan kurumumuzun başarılarını takdirle takip ediyoruz.”

– HELAL AKREDİTASYONLU 2 BİN ÜRETİM TESİSİ

Kacır, SMIIC üyesi ülkeler arasında bilgi birikimi ve deneyimin paylaşılmasına dönük çalışmaları ve helal standartları önemsediklerini belirterek, küresel helal ekonominin bugün 7 trilyon dolara, helal gıda sanayisinin de 1 trilyon dolar büyüklüğe eriştiğini bildirdi.

Müslümanların dini emirler doğrultusunda hayatını şekillendirmesine imkan tanıyan helal sertifikasının, gelinen noktada artık her dinden insan için güvenin sembolü haline geldiğini vurgulayan Kacır, şunları kaydetti:

“Ülkemizde küresel standartlarla uyumlu bir helal belgelendirme altyapısı kurmak üzere son yıllarda önemli adımlar attık. Helal akreditasyon hizmeti sunmaya yetkili tek otorite konumundaki Helal Akreditasyon Kurumunu (HAK) kurduk. Bugüne kadar 2 binin üzerinde üretim tesisinin helal belgesini akreditasyon güvencesi altına aldık. Tek ve uyumlaştırılmış standartlara dayalı bir akreditasyon mekanizması, farklı belgelendirme yaklaşımlarının, üreticiler ve tüketiciler nezdinde doğurduğu olumsuz sonuçlar için yegane çözümdür. Özellikle SMIIC standartlarına göre faaliyet gösteren akreditasyon kurumlarına çatı örgütü vazifesi görecek Helal Akreditasyon Kurumları İslami Forumu (IFHAB) girişimini bu açıdan kıymetli görüyoruz.”

– FİLİSTİN MESAJI

Kacır, SMIIC’e ev sahipliği yapan ülke olarak, İslam İşbirliği Teşkilatı ülkelerinin ortak faydasına hizmet eden çalışmalarında her zaman kolaylaştırıcı bir rol üstlenmeye devam edeceklerini dile getirdi.

Ülkeler arasında kardeşlik ve beraberliği farklı yönleriyle güçlendirecek adımları atarken Orta Doğu’da yaşanan soykırıma da seyirci kalmayacaklarının altını çizen Kacır, “İsrail’in Gazze ve diğer Filistin topraklarında gerçekleştirdiği katliamlarda bugüne kadar çoğu çocuk ve kadın olmak üzere 50 bine yakın Filistinli kardeşimiz şehit oldu. Bu tablo karşısında insan haklarının bayraktarı olduğu dile getirilen ülkeler sessiz. Uluslararası kuruluşlar çözüm üretmekte aciz. Türkiye olarak Cumhurbaşkanı’mızın liderliğinde ‘Dünya beşten büyüktür’ diyerek bu zulme karşı tepkimizi dile getirmeye devam edeceğiz. Dik ve dirayetli duruşlarıyla insanlığın yüz akı Filistinlerin her zaman yanındayız. Ümit ediyorum ki Filistin’de, Gazze’de yaşanan insanlık dramının sona ermesi yakındır.” ifadelerini kullandı.

Yorum yapın