TBMM Başkanı Kurtulmuş: Filistin davası, esası itibarıyla bizim için milli bir davadır

TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş’un başkanlığındaki Türkiye heyeti, İran’ın başkenti Tahran’da suikasta uğrayan Hamas Siyasi Büro Başkanı İsmail Heniyye’nin Doha’daki cenaze töreninin ardından, Türkiye’nin Doha Büyükelçiliği tarafından bir otelde düzenlenen programa katıldı.

Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz ve Dışişleri Bakanı Hakan Fidan ile Türkiye’den ve farklı ülkelerden siyasi parti ve sivil toplum kuruluşlarının temsilcilerinin yer aldığı programda bir konuşma yapan Kurtulmuş, “Çok sayıda siyasi parti temsilcisinin, 30’u aşkın milletvekili arkadaşımızın, Türkiye’nin önemli sivil toplum kuruluşları temsilcilerinin böylesine hazin bir olay vasıtasıyla bir araya gelmesini oldukça önemli ve anlamlı bulduğumu ifade etmek isterim.” dedi.

Filistin davasının önemine işaret eden Kurtulmuş, “Filistin davası, sadece Filistinlilerin ya da Arap dünyasının davası değil; Filistin davası, esası itibarıyla bizim için milli bir davadır. Bunun bir milli dava olduğunu sadece sözle değil, milletimiz fiilen de ortaya koymuş, bunu ispat etmiştir. Sadece Gazze olaylarının başlangıcından bu yana değil, Filistin’deki bu zulümlerin başladığı ilk günden itibaren millet olarak hep Filistin davasının yanında yer aldık. Ayrıca İsrail’in dünyanın gözünün içine bakarak, dünyanın egemenlerinden destek alarak Gazze’de sürdürdüğü bu soykırım boyutlarına ulaşmış katliamlar karşısında da ilk andan itibaren hem millet olarak hem devlet olarak bütünleşik bir şekilde mücadele etmeyi başardık.” ifadesini kullandı.

Türkiye’nin, dünyada milletle devletin ve hükümetin bu konuda müşterek istikamette hareket ettiği ender ülkelerden olduğunu belirten Kurtulmuş, “İlk andan itibaren milletimiz elindeki bütün imkanlarla Gazzeli masum ve mazlum insanlara yardım etmek, Gazze’nin hakkını savunmak için bütün gayreti ortaya koymuştur, koymaya devam ediyor.” diye konuştu.

Bütün kurum ve kuruluşların eşgüdüm içerisinde bu davayı sahiplenmesinin ve her uluslararası platformda bu konudaki temel ilkeleri mutlaka dile getirmesinin tarihi sorumluluğun en açık idraki olduğunu vurgulayan Kurtulmuş, “Bunlardan birisi 1967 sınırlarında başkenti Doğu Kudüs olan tam manasıyla bağımsız, müstakil ve egemen bir Filistin devletinin kurulmasıdır. İkincisi, İsrail’in bu soykırımı karşısında uluslararası alanda yalnızlaştırılması, başta Uluslararası Adalet Divanı olmak üzere ve inşallah arkasından da uluslararası ceza mahkemelerinde yargılanmak üzere Filistin davasına her türlü desteğin verilmesidir.” değerlendirmesinde bulundu.

TBMM Adalet Komisyonu Başkanı Cüneyt Yüksel, Avrupa Birliği Karma Parlamento Komisyonu Eş Başkanı ve AK Parti İstanbul Milletvekili İsmail Emrah Karayel, Anayasa Komisyonu Üyesi ve AK Parti Denizli Milletvekili Cahit Özkan’ın TBMM adına Güney Afrika’nın açtığı davanın takipçisi olduğunu dile getiren Kurtulmuş, Güney Afrika’nın açtığı bu davaya Türkiye’nin müdahil olacağını hatırlattı.

Kurtulmuş, her uluslararası toplantıda Türkiye’nin gayretiyle Filistin meselesine dikkat çeken sonuçlar elde etmeye çabaladıklarını belirtti.

“FİLİSTİN DAVASI YENİ BİR DÖNEME GİRMİŞTİR”

Filistin Devlet Başkanı Mahmut Abbas’ın 15 Ağustos’ta Türkiye Büyük Millet Meclisinde Filistin davasını uluslararası alana taşıyacak bir konuşma yapacağını aktaran Kurtulmuş, “Biz ayrıca her platformda İsrail’in yalnızlaştırılmasıyla ilgili çabalarımızı da diplomatik olarak devam ettiriyoruz. Ayrıca acilen Gazze’de ateşkes sağlanması ve Gazze’deki masum insanların menfaatine olacak her türlü gelişmeye de Türkiye olarak öncülük yapmaya gayret ediyoruz.” değerlendirmesinde bulundu.

Filistin davasının şimdiye kadar gelen birikiminin yanında bundan sonra yeni bir döneme girdiğini dile getiren Kurtulmuş, “Özellikle Güney Afrika Cumhuriyeti’nin başvurusuyla birlikte başlayan süreç hem Filistin davası açısından hem İsrail’in geleceği açısından yeni bir dönemin ilk adımıdır. Uluslararası alanda dokunulamayan, hesap sorulamayan, hiçbir şekilde kendisine ilişilemeyen İsrail’e bu başvuruyla birlikte, bu mahkemeyle birlikte dokunulmuştur. Bundan sonra da dokunulmaya devam edecektir.” diye konuştu.

TBMM Başkanı Kurtulmuş, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Bundan sonra 10 yıllar sürecek yeni bir siyasal mücadeleye başlıyoruz. Ümit ediyorum ki bu süreç Gazze’deki bu baskılar ve bu insanlık suçları, ‘artık yeter’ denilen noktaya insanlığı getirmiştir. Şimdiden dünyanın dört bir yanında insanlık cephesinin sağlam bir şekilde kurulduğunu, Netanyahu ve çetesine ‘dur’ diyecek insanların artık dünyanın her yerinde sokaklara, üniversitelere, karar mercilerine tesir edecek kurum ve kuruluşlara gelerek fikirlerini beyan ettiğini görüyoruz.

Bundan sonrasında Filistin için çok zor bir mücadele vardır ama sizi temin ederim ki Netanyahu ve çetesi için çok daha zor bir süreç başlamıştır. Ümit ediyoruz, hep birlikte insanlık cephesi kazanacak ve sonuçta Filistinli kardeşlerimiz tam manasıyla hürriyetlerine kavuştuğu bir döneme ulaşacaktır.”

– “Özgür Filistin devleti eninde sonunda mutlaka ama mutlaka kurulacaktır”

İsmail Heniyye’nin cenazesinde Abdülaziz Rantisi’nin geçmişte söylediği sözlerin aklına geldiğini kaydeden Kurtulmuş, şunları kaydetti:

“Şeyh Ahmet Yasin şehit edildikten sonra Abdülaziz Rantisi seçiliyor, bütün medya mikrofonları önüne tutmuş diyorlar ki, ‘Korkmuyor musun? İsrail hükümeti ilan etti; bundan sonra kim seçilirse onu da öldüreceğiz dedi.’ Cevabını hiç unutmam. ‘Biz Müslüman insanlarız. Kadere inanırız. Ölümümüz ha İsrail’in füzesiyle olmuş ha yatağımızda kalp krizinden olmuş, bizim için hiçbir şey fark etmez.’ Ölümü bir şekilde hayatın doğal parçası olarak nasıl gördüklerine bugün bir kere daha burada şahit olduk, cenaze töreninde gördük.

Sadece Heniyye’nin evlatları değil, aynı zamanda ufacık torunlarının bile ne kadar büyük bir metanet içerisinde bulunduğuna hepimiz şahit olduk. Böylesine açık yüreklilikle, ölümü böyle bir düğüne gider gibi karşılayan insanların karşısında hiç kimsenin yapacağı bir şey yoktur. Ümit ediyoruz, dua ediyoruz ve bu uğrudaki çabalarına bütün gücümüzle destek veriyoruz ki, özgür Filistin devleti eninde sonunda mutlaka ama mutlaka kurulacaktır.”

Filistin’in şehitlerinin kendi davalarını yükselttiği gibi dünyaya da insanlığı öğrettiğini, insanlık dersi verdiğini belirten Kurtulmuş, “Mazlumlar onlardan ilham alıyor, zalimler de onların her şehit ettikleri insanın karşısında korkularını ve korkularının beslediği saldırganlıklarını artırıyorlar. Allah Filistin milletine, en kısa sürede özgürlüklerine kavuşacakları ortamı kurmayı nasip eylesin.” dedi.

Programa, Türkiye’nin Doha Büyükelçisi Mustafa Göksu, AK Parti Grup Başkanı Abdullah Güler, AK Parti Genel Başkanvekili Efkan Ala, Yeniden Refah Partisi Genel Başkanı Fatih Erbakan, HÜDA PAR Genel Başkanı Zekeriya Yapıcıoğlu, BBP Genel Başkanı Mustafa Destici, Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu, TBMM İdare Amiri ve Türkiye-Filistin Parlamentolar Arası Dostluk Grubu Başkanı AK Parti İstanbul Milletvekili Hasan Turan, AK Parti Grup Başkanvekili Abdülhamit Gül, MHP Genel Başkan Yardımcıları Yaşar Yıldırım, İlyas Topsakal, MHP Genel Sekreteri ve Bursa Milletvekili İsmet Büyükataman, AK Parti İstanbul Milletvekili Cüneyt Yüksel, CHP Bursa Milletvekili Nurhayat Altaca Kayışoğlu, Saadet Partisi Hatay Milletvekili Necmettin Çalışkan ile siyasi parti ve sivil toplum kuruluşlarından temsilciler katıldı.

YILMAZ: FİLİSTİN HALKIYLA DAYANIŞMAMIZI EN GÜÇLÜ ŞEKİLDE DEVAM ETTİRECEĞİZ”

Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, “İsrail yönetimi bu tutumuyla bölge barışına ve küresel barışa bir tehdit olduğunu; barıştan yana olmadığını net bir şekilde ortaya koymaktadır. Buna karşı yapabileceğimiz en doğru şey barıştan, insanlıktan, adaletten yana olanların birliğidir, beraberliğidir, güç birliğidir ve zalimlere karşı daha fazla baskı uygulamanın yollarını, yöntemlerini aramaktır.” dedi.

TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş’un başkanlığındaki Türkiye heyeti, İran’ın başkenti Tahran’da suikasta uğrayan Hamas Siyasi Büro Başkanı İsmail Heniyye’nin Doha’daki cenaze töreninin ardından, Türkiye’nin Doha Büyükelçiliği tarafından bir otelde düzenlenen programa katıldı.

Dışişleri Bakanı Hakan Fidan ile Türkiye’den ve farklı ülkelerden siyasi parti ve sivil toplum kuruluşlarının temsilcilerinin yer aldığı programda konuşan Yılmaz, Heniyye’nin ailesi başta olmak üzere Filistin halkı ile zulme ve adaletsizliğe karşı duran İslam dünyasına ve tüm insanlığa başsağlığı diledi.

Yılmaz, Heniyye’nin şehit edildiği menfur saldırının, direncini çok uzun zamandır sürdüren ve bugünlere taşıyan mazlum Filistin halkının gücünde, moralinde, maneviyatında en küçük bir zayıflamaya yol açmayacağına inandığını belirtti.

Heniyye’nin aynı zamanda siyasi bir kişilik olarak Gazze’de uzun süredir tüm dünyanın gözleri önünde cereyan eden soykırım, insanlık ve savaş suçlarının sona ermesi, Gazze’ye ateşkesin gelmesi, insani yardımların ulaşması için müzakereler yaptığını anlatan Yılmaz, sözlerini şöyle sürdürdü:

“İsrail yönetiminin siyasi kişilikleri, sivilleri hedef alan bu saldırganlığı aynı zamanda insanlığa ve barışa yapılmış bir saldırıdır. İsrail yönetimi bu eylemiyle barıştan yana olmadığını; kan dökmeye, katliamlara devam etme niyetini çok açık bir şekilde ortaya koymuştur. Şehit İsmail Heniyye’ye ve Lübnan’da ve başka bölgelerde gördüğümüz saldırılara baktığımızda, İsrail yönetiminin Gazze’deki yangını bölgeye taşımak ve genişletmek istediğini gayet net bir şekilde görüyoruz. Bu tutumuyla İsrail yönetimi bölge barışına ve küresel barışa bir tehdit olduğunu; barıştan yana olmadığını net bir şekilde ortaya koymaktadır. Buna karşı yapabileceğimiz en doğru şey barıştan, insanlıktan, adaletten yana olanların birliğidir, beraberliğidir, güç birliğidir ve zalimlere karşı daha fazla baskı uygulamanın yollarını, yöntemlerini aramaktır.”

Heniyye’nin şehadetinin, farklı görüşten ve siyasi anlayıştan Filistinlilerin birliğine ve beraberliğine vesile olmasını dileyen Yılmaz, “İslam dünyasının daha fazla birlik ve beraberlik içinde olmasına ve gücünü yansıtmasına vesile olmasını diliyorum. İnsanlığın vicdanında bunun daha güçlü bir karşılık bularak erdemden, adaletten yana tüm insanlığın yaşadığımız bu katliamlara son vermek üzere daha fazla birlik ve baskı ortaya koymasına vesile olmasını diliyorum.” dedi.

Yılmaz, hem Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın hem de Türk milletinin başsağlığı dileklerini Hamas’ın Siyasi Büro Başkanlığı makamını üstlenen Halid Meşal’e ve Heniyye’nin ailesine ilettiklerini aktardı.

Cumhurbaşkanı Yardımcısı Yılmaz, “Kendisi belki göremedi ama kendisinden sonrakilerin Filistin’in özgür, bağımsız bir devlet olarak kurulduğunu görmelerini yürekten temenni ediyorum. Bu hedef için Türkiye Cumhuriyeti olarak mazlum Filistin halkıyla dayanışmamızı bütün gücümüzü, imkanlarımızı kullanarak sürdüreceğimizi, Filistin halkıyla dayanışmamızı en güçlü şekilde devam ettireceğimizi belirtmek istiyorum.” diye konuştu.

Yılmaz, cenaze törenine ev sahipliği yapan Katar Emiri Şeyh Temim bin Hamed Al Sani ile Katarlı yetkililere de teşekkür etti.

Yorum yapın