Beyaz Saray, Perşembe gecesi Mısır Cumhurbaşkanı Abdülfettah el-Sisi ve Katar Şeyh Tamim bin Hamad El Sani ile birlikte, bölgenin hem İran hem de Hizbullah’tan gelebilecek olası saldırılara karşı tetikte olması sebebiyle Hamas ve İsrail’i yoğun görüşmelerin ardından ateşkes görüşmelerine geri dönmeye çağıran ortak bir açıklama yayınladı.
‘ALIŞILMADIK’
Üst düzey ABD’li bir yetkili, ABD Başkanı Joe Biden’ın el-Sisi ve El Sani ile yaptığı görüşmelerde rehinelerin serbest bırakılması sürecine değindiğini söyledi.
Yetkili sözlerine, “Bu görüşmelerden Katar ve Mısır liderlerinden ortak bir açıklama yapma yönünde çok yapıcı bir teklif çıktı. Açıkçası, üç liderden gelen bir açıklama alışılmadık bir durum ancak önemli olduğunu düşünüyoruz” diyerek devam etti. Üst düzey yetkili görüşmelerdeki boşlukların ‘kapatılabilir’ olduğunu belirtti.
Washington, Kahire ve Doha’nın ‘tüm tarafların beklentilerini karşılayacağını ve bu konuyu sonuca ulaştırmaya yardımcı olacağını düşündükleri şekilde kalan uygulama sorunlarını gerçekten çözmek için nihai bir köprü oluşturacak teklifi’ sunmaya hazır olduklarını kaydetti.
Yetkiliye göre, üç arabulucu ülke, Hamas ve İsrail müzakerecilerinin önümüzdeki Perşembe günü Doha veya Kahire’de bir araya gelerek ateşkes görüşmelerini sürdürmeleri çağrısında bulundu.
‘MÜMKÜN, ACİL VE GEREKLİ…’
‘İşin büyük kısmının tamamlandığını’ düşündüğünü söyledi ve şöyle devam etti:
“Bir miktar irade gücüyle ve oturup konuyu tartışarak, bunun hem mümkün, hem acil, hem gerekli, hem de elzem olduğunu düşünüyoruz; kullanmak istediğiniz kelime ne olursa olsun.”
Yetkiliye göre, İsrail ise görüşmelerin yeniden başlamasına ‘açık olduklarını’ belirtti. Görüşmeler önümüzdeki hafta yeniden başlayabilir, yetkili anlaşmanın Perşembe günü imzalanma ihtimalinin düşük olduğunu, çünkü hem Hamas’ın hem de İsrail’in yaklaşık dört veya beş konuda ‘kesin tutumlara’ sahip olduğunu da vurguladı.
Beyaz Saray’ın İsrail ve Mısır’la yaptığı istişarelere dayanarak kendinden emin olduğunu da kaydetti.
Yetkili, “Hayatlar tehlikede, özellikle rehineler ve bu rehineleri kurtarmalıyız. Bunu durdurmanın zamanı geldi” dedi:
“Bu, Başkan’ın çok kesin görüşü. Bunu hem İsrail Başbakanı Netanyahu’ya hem de Hamas tarafında arabulucu olan Kahire ve Doha’daki mevkidaşlarına çok açık bir şekilde belirtti.”
‘TEHDİT DEVAM EDİYOR’
Yetkili, yönetimin ayrıca ‘bölgedeki daha geniş bir durumla ilgilendiğini’ ve bir saldırı yaşanması durumunda savunma hazırladığını aktardı.
Biden yönetimi yetkilisi, İran’ın, Tahran’da yaşanan Hamas lideri İsmail Haniye’nin suikastının ardından İsrail ordusuna saldırmaya hakkı olmadığını söyledi. Üst düzey yetkili, “İran’ın İsrail’e karşı askeri saldırı başlatması için kesinlikle hiçbir meşru gerekçe yok ve bu tehdit devam ediyor” dedi.
‘ASKERİ GÜÇ GÖNDERDİK’
“Bir şekilde İran’ın artık İsrail’e askeri saldırı hakkına sahip olduğu hissi var ve biz bu mantığı tamamen reddediyoruz” diye ekledi. Üst düzey yetkili, ABD’nin her türlü ihtimale hazır olduğunu söyledi ve şöyle devam etti:
“Bugün gelen F-22’ler de dahil olmak üzere bölgeye çok sayıda askeri güç gönderdik. Böyle bir saldırıyı caydırmak, saldırı gelirse onu engellemek ve ayrıca İran’a askeri saldırıdan daha iyi bir yol olduğunu göstermek için elimizden geleni yapıyoruz.”
‘ENDİŞE DUYDUKLARINI BİLİYORUM’
Yetkili, Biden’ın Oval Ofis’te Savunma Bakanı Lloyd Austin ile bir araya gelerek İsrail’i İran’a yönelik bir saldırıdan korumak için ABD askeri konuşlandırmalarını gözden geçirdiğini de vurguladı.
Üst düzey yetkili, “Böyle doğrudan bir saldırının sonuçları, İran ve ekonomisi de dahil olmak üzere çok önemli olabilir; yeni hükümetlerinin bundan endişe duyduğunu biliyorum” diye ekliyor.
Yetkili, “Eğer (İran), diğer gruplarla koordinasyon halinde İsrail’e karşı büyük bir saldırıyla Orta Doğu’da büyük savaşı başlatırsa, bu Gazze’de ateşkes sağlama umudunu önemli ölçüde tehlikeye atacak” diye ekledi.