İngiliz The Guardian gazetesinde yer alan haberde, İsrail’in başlıca hedefi bildirildi. Gazete, Hamas’ın ‘hayalet’ lideri Yahya Sinvar’ın, 7 Ekim’den önce bile İsrail’de en çok korkulan isim olduğunu yazdı.
The Guardian, 10 Ekim’de Hamas güvenlik kameraları tarafından kaydedilen ve birkaç ay sonra İsrail ordusunun bulduğu videoda, Sinvar’ın eşini ve üç çocuğunu dar bir tünelden takip edip karanlıkta kaybolduğu anları hatırlatarak, bunun Hamas liderinin son görüntüsü olduğunu aktardı.
İSRAİL ‘AVINI’ TESPİT ETMEYİ BAŞARAMADI
Sinvar, bir yılın dolmasına sayılı günler kalan savaşta İsrail’in başlıca hedefi olmasına rağmen saldırılardan yara almadan kurtuldu.
Gazeteye göre, İsrailli yetkililer 7 Ekim saldırısının gerçekleşmesine izin veren güvenlik hatalarının kefaretini ödemeye çalışıyor. Fakat motivasyonlarına rağmen, şimdiye kadar ‘avlarını’ tespit etmeyi başaramadılar.
Askeri İstihbarat Müdürlüğü’nden Michael Milshtein, “Savaş başladığında bana 11 aydan fazla bir süre sonra hala hayatta olacağını söyleseydiniz, bunu inanılmaz bulurdum” dedi ve şöyle etti:
“Ancak unutmayın, Sinvar bu saldırıya on yıl boyunca hazırlandı ve IDF (İsrail ordusu) istihbaratı Gazze’nin altındaki tünellerin büyüklüğü, uzunluğu ve ne kadar karmaşık oldukları karşısında çok şaşırdı.”
TEL AVİV’İN EN TEMEK TAKTİĞİ
İsrail ordusu, Gazze’nin altında 500 km uzunluğunda bir tünel ağı olduğunu tahmin ediyor, bu bölgenin ‘bir yeraltı şehri’ olarak yorumlanmasına yol açıyor.
The Guardian’a göre, hedef gözeterek öldürme kuruluşundan bu yana İsrail ordusunun temel taktiği. İkinci Dünya Savaşı’ndan beri İsrail, batı dünyasındaki tüm ülkelerden daha fazla suikast düzenledi.
Tel Aviv, Hamas liderini yakalamak üzere sürdürdüğü av sırasında, ileri teknolojisini ve tüm imkanlarını kullandı fakat buna rağmen, Sinvar’ı yalnızca bir kez, Ocak ayı sonlarında Han Yunus’un altındaki bir sığınakta yakalamaya yaklaştı.
DÜŞMANININ KÜLTÜRÜNÜ VE ALIŞKANLIKLARINI ÖĞRENDİ
Ancak bu girişimin başarısız oldu ve Hamas liderinin İsrail güçlerinin sığınağa baskın düzenlemesinden birkaç gün önce oradan ayrıldığı tahmin edildi.
Gazetenin bildirdiği üzere, Sinvar Tel Aviv’in sahip olduğu teknolojinin farkında ve elektronik iletişimi çoktan bırakmış olabilir. Hamas lideri, İsrail hapishanesinde yalnızca akıcı bir İbranice değil, aynı zamanda düşmanının alışkanlıklarını ve kültürünü de öğrendi.
Milshtein, “İsrail toplumunun temel içgüdülerini ve en derin duygularını gerçekten anlıyor” dedi.
‘ÖLENE KADAR SAVAŞMAK DNA’SINDA VAR’
Bazı kesimler Sinvar’ın çoktan Refah sınırının Mısır tarafındaki bir tünelde saklanıyor olabileceğini düşünüyor. Fakat Milshtein, “Şahsi değerlendirmem, bu ihtimalin çok düşük olduğu yönünde” diyerek şöyle ekledi:
“Gazze’de kalmak ve ölene kadar savaşmak onun DNA’sında var.”
Sinvar’ın suikasta uğraması veya yakalanması şüphesiz İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ve hükümeti tarafından büyük bir askeri başarı olarak görülecek.
Zira, Netanyahu hükümeti Hamas’ın ‘askeri ve yönetim kabiliyetlerinin’ yok edilmesini birincil savaş hedefi haline getirdi.
Milshtein konu hakkında şöyle yorum yaptı:
“Neredeyse 50 yıllık suikastlardan sonra, bunun oyunun temel bir parçası olduğunu anlıyoruz. Bazen çok önemli bir lideri suikastla öldürmek gerekir. Ancak bunun oyun değiştirici olacağını ve liderlerinden birini öldürdüğünüz için ideolojik bir örgütün çökeceğini düşünmeye başlarsanız, bu tamamen hata olur. Sinvar öldürülürse başka biri gelecek… Bir fantezi yaratamazsınız. Savaşı sonlandırmaz.”