class=”medyanet-inline-adv”>
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Beştepe Millet Kongre ve Kültür Merkezi’nde Uluslararası İyilik Ödülleri Töreni’ndeki konuşmalarından öne çıkan başlıklar şöyle:
Dünyanın farklı ülkelerinden programımıza teşrif eden misafirlerimizi selamlıyorum. Uluslararası iyilik ödüllerimizin 6’ncısını 2022’de büyük bir coşkuyla gerçekleştirmiştik. 2 yılın ardından tekrardan bir aradayız. Böylesine kıymetli bir programda bizleri buluşturan Diyanet İşleri Başkanlığımıza ve Diyanet Vakfı’na teşekkür ediyorum. Diyanet Vakfı’mız tam 49 yıldır Türkiye’de ve farklı coğrafyalarda iyilik tohumları serpmeye devam ediyor. Diyanet Vakfı görkemli bir çınar gibi büyüyor. Rabbim sizlerden razı olsun. Burada öncelikle bir hususu dile getirmekte fayda görüyorum. Biz şefkat ve sevgi medeniyetinin mensuplarıyız. Kimsesizlerin kimsesi olmak dinimizin bizlere emridir.
class=”medyanet-inline-adv”>
“YANI BAŞIMIZDAKİ İNSANİ DRAMLARA KAYITSIZ KALAMAYIZ”
Biz komşusu açken tok yatanlardan olamayız. Kardeşlerine sırtını dönenlerden olamayız. ‘Bana ne’ diyenlerden, ‘her koyun kendi bacağından asılır’ diyenlerden asla olamayız. Barış ve emniyet içiresinde yaşarken hemen yanı başımızdaki insani dramlara kayıtsız kalamayız. Suriyeli muhacirlere, bir lokma ekmek bulamadığı için anasının kucağında can veren Sudanlı çocuklara, Filistinli kardeşlerimize karşı mesuliyetimiz var. Bunları yok sayamaz göz ardı edemeyiz. Mevla bizleri kardeşlik görevini yerine getirenlerden eylesin diye dua ediyorum.
İmanlı ellerin ihlaslı kalplerin vicdanlıların yaptıkları iyilikler takdir ediliyor. İyilik ödüllerinin dalga dalga büyüten etkisinden memnuniyet duyuyoruz. Yurtiçi iyilik ödüllerini kazanan İbrahim Taşdemir, Ahmet Seferoğlu Turgut Kılıç ve Necmettin Erbakan Akyüz kardeşlerimizi tebrik ediyorum. Yurtdışı iyilik ödüllerini kazanan kardeşlerimi tebrik ediyorum. Vefa ödülü kazanan kardeşlerimi de tebrik ediyorum. Ödüller vereceğimiz tüm kardeşlerimizin iyilik ve başarılarının sürmesini temenni ediyorum. Dünya buradaki hamiyetperver insanların yüzü suyu hürmeti üzerine dönmektedir. Dünya halan ayaktaysa sebebi iyi insanların varlığıdır. Depremde gerektiğinde canını tehlikeye atan, bir ihtiyaç sahibine ulaşmak için kendini paralayan, hakkı ve adaleti savunmak için her türlü riski göze alan Kur’an’ın nuruyla aydınlanan nesillerin yetişmesi için gayret eden, yetimlere, öksüzlere ve hatta kuşlara el uzatan yüce yürekli insanların eksikliğini Rabbim bize hissettirmesin diyorum.
class=”medyanet-inline-adv”>
Merhum Aliya İzzetbegoviç soykırım için ‘Ne yaparsanız yapın soykırımı unutmayın; çünkü unutulan soykırım tekrarlanır’ demişti. Merhum Aliya’nın da dikkat çektiği acı gerçeğe maalesef Gazze’de hep birlikte şahit oluyoruz. 7 Ekim’den bu yana tüm dünyanın gözleri önünde Gazze’de son asrın en hoyrat soykırımlarından biri işleniyor. 15 bini aşkın çocuk katledildi, 35 bin kişi şehit edildi, Gazze’nin neredeyse tamamı enkaza döndü. Abluka nedeniyle zaten açık hava hapishanesi olan Gazze’yi devasa bir çocuk mezarlığına döndürdüler.
“SANMAYIN Kİ, GAZZE’DE ÖLEN BİÇARELERİN AHI BUNLARI TUTMAYACAK”
Küvezdeki bebekleri öldürecek, hastaneleri, ibadethaneleri bombalayacak, yardım malzemesi götüren kamyonlara saldırılacak, masum sivillerin tepesine bomba yağdıracak kadar insanlıklarını kaybettiler. Tüm bunlara yıllardır bize insanlık dersi verenlerin koşulsuz desteğiyle yaptılar. Kimse bizim aklımızla alay etmesin, gözümüzün içine bakarak yalan söylemesin. Sanmayın ki, Gazze’de ölen biçarelerin ahı bunları tutmayacak. Sanmayın zalimlerin yaptıkları yanlarına kâr kalacak. Gazze’de oluk oluk akan kanda en az işgalciler kadar onlara askeri destek sağlayanların da vebali vardır. Gazzeli mazlumların kanı işgalcilerin ve hamilerinin alnına yapışmıştır. Hep birlikte gördük ve takip ettik. Hamas ateşkes teklifini kabul ettiğini açıkladı. Ancak İsrail uzlaşmaz tavrını sürdürdü. İsrail Refah’a saldırarak gerçek niyetini ortaya koydu. Batılı güçler tüm şımarıklığına rağmen Netanyahu’nun arkasında durdukça Filistin’de katliamın önüne geçilemez.
class=”medyanet-inline-adv”>
“DÜNYA YENİ ÇATIŞMALARA GEBE”
Netanyahu siyasi ömrünü uzatmak için antisemitizmi körüklüyor, kendi vatandaşlarının güvenliğini tehlikeye atıyor. Böyle devam ederse dünyamız yeni çatışmalara gebedir. İran’la geçen hafta yaşanan gerilim bunun sadece işaretiydi. İsrail yönetiminin daha fazla kan dökülmeden, daha fazla çocuk, kadın ölmeden insanlığa dair umutlar kaybolmadan bir an önce durdurulması gerekiyor. Katliamın durdurulması ilk adımdır, soykırımcıların adalete hesap vermesi sağlanmalıdır. Gazze’de ve işgal altındaki Filistin topraklarında yaşanan budur. İsrail Nekbe’den beri 76 yıldır kan döküyor, can alıyor. Filistin halkının topraklarını alenen gasp ediyor. Son 7,5 ayda 150 gazeteciyi öldüren ülke, güya basın özgürlüğü sırasında bölgedeki birçok ülkeden üst sırada yer alabiliyor. Bunun gibi pek çok kayırmacılığı görüyoruz. Gazze ve Filistin’de işlenen insanlık suçlarının hesabının hukuk önünde sorulması için her türlü çabayı gösteriyoruz. İsrail aleyhine soykırım davasına biz de müdahil olmayı kararlaştırdık. İsrail’in soykırım suçu işlediğine dair elimizdeki bilgi ve belgeleri muhataplarımıza iletiyoruz. Türkiye Filistin halkının ve doğdukları toprakları kahramanca savunan Filistinli direnişçilerinin yanındadır. Gazze’ye gönderdiğimiz insani yardımların toplamı 54 milyonu geçti.
class=”medyanet-inline-adv”>
“FİLİSTİNLİ KARDEŞLERİMİZ DİK VE DİRAYETLİ DURUŞLARIYLA İNSANLIĞIN YÜZ AKI OLDULAR”
İsrail ile olan ithalat ve ihracat işlemini geçen ay tamamen durdurduk. İsrail’i ateşkese zorlamak için dost ve kardeş ülkeler nezdinde diplomatik temaslarımızı artırdık. Yabancı liderlerle yaptığımız görüşmelerin vazgeçilmez gündem maddesi Filistin devletinin tanınması ve katliamların durmasıdır. Uluslararası alanda bu yönde başlatılan tüm girişimlere destek veriyoruz. Filistinli kardeşlerimiz tüm imkansızlıklara rağmen dik ve dirayetli duruşlarıyla insanlığın yüz akı oldular. 229 gündür uyguladığı soykırıma rağmen İsrail yönetimi Gazze halkının çelikten iradesini kıramadı, mücadele azmini yok etmedi. Filistinliler yaralandılar, öldürüldüler, göçe zorlandılar, açlıkla sınandılar, işkencenin her türlüsüne maruz bırakıldılar ama zulme ve zalime asla boyun eğmediler. Buradan Gazze’nin yiğit evlatlarını bir kez daha muhabbetle selamlıyorum.
class=”medyanet-inline-adv”>
“İSRAİL İNSANLIĞIN GÖZÜNDE BU VAHŞİ SAVAŞI KAYBETMİŞTİR”
Buradan Gazze’nin ve Ramallah’ın yiğit evlatlarını ülkem ve milletim adına bir kez daha saygıyla, muhabbetle selamlıyorum. Filistinli şehitleri rahmetle anıyor, yaralılara Allah’tan şifalar diliyorum. Dünyanın dört biryanında her hafta sokakları, meydanları dolduran vicdan sahibi insanlara sizlerin vasıtasıyla teşekkürlerimi iletiyorum. Siyonist lobinin tehditlerine rağmen Filistin’e sahip çıkan, Gazze için kıyama kalkan üniversite öğrencileri, hocaları, sanatçıları ayrıca tebrik ediyorum. İsrail insanlığın gözünde bu vahşi savaşı kaybetmiştir. Gazzeli kardeşlerimizi adını bir kez daha tarihe yazdırmıştır. Filistin davası Allah’ın izniyle 1967 sınırları temelinde başkenti Doğu Kudüs olan bir Filistin devletinin kurulmasıyla zafere ulaşacaktır. Buna tüm kalbimizle inanıyoruz. İspanya, Norveç ve İrlanda’nın Filistin’i tanımasını memnuniyetle karşılıyoruz. Üç AB ülkesinin liderine tarihin doğru tarafında yer alan vicdanlı kararlarından dolayı şahsım ve milletim adına takdirlerimizi iletiyoruz. Filistin devletini tanımayan ülkeleri daha fazla vakit kaybetmeden aynı adımı atmaya çağırıyoruz.