Rusya ve Ukrayna:
ABD seçimleri Rusya ve Ukrayna açısından hayati bir önem taşıyor. Ukrayna bir yandan Trump’ın Rusya’nın lehine hızlı bir barış anlaşmasına zorlamaya çalışacağından endişe ederken bir yandan da Harris başkanlığındaki ABD’nin Ukrayna’ya desteğinin azalabileceğinden korkuyor.
ABD’li New York Times gazetesinde yer alan analize göre, Rusya Devlet başkanı Putin ise bu konuda daha sakin. Yeni başkan kim olursa olsun ABD’nin Ukrayna’ya desteğinin eninde sonunda azalacağına inanıyor. Putin daha önce yaptığı açıklamalarda Harris’i alenen destekledi. Bu samimiyetsiz veya mantıksız görünebilir, ancak Putin onunla iş yapabileceğini düşünüyor olabilir. NYT’ye göre Putin’in Trump’ın gelmesi durumunda da kazançlı çıkacak çünkü karşısında Doğu Avrupa ve dünyayla çok daha az ilgilenen bir Amerika olacak.
Çin:
NYT’nin ulaştığı kaynaklara göre, Çin hangi başkanın kendileri için daha iyi olacağı konusunda ikiye bölünmüş durumda. Takas iki konu üzerinde yoğunlaşıyor: Gümrük tarifeleri ve Tayvan.Çinli ekonomi yetkilileri, Trump’ın Çin’in ihracatına yönelik kapsamlı gümrük vergileri çağrısında bulunduğunun ve bunun Çin ekonomisi için ciddi bir tehdit oluşturabileceğinin farkında ancak Trump’ın kazanmasının Çin dış politikası için daha avantajlı olacağını düşünüyorlar.
Biden yönetimi son yıllarda Çin’in birçok komşusuyla ittifaklarını güçlendirdi. Japonya, Güney Kore, Filipinler, Hindistan ve özellikle de Tayvan. Harris’in bu çabaları sürdürmesi muhtemel, Trump ise uluslararası ittifaklar kurma ve sürdürme konusunda daha geri planda görünüyor. Ayrıca Trump Tayvan’ı savunmaya da ‘çok daha az’ ilgi gösteriyor. Bu da Pekin’de memnuniyetle karşılanıyor.
Avrupa ve NATO:
ABD’li yayın kuruluşuna göre, sonuç ne olursa olsun, ABD seçimleri Avrupa için bir dönemin sonu gibi görünüyor.Avrupa’da kiminle konuştuğunuza bağlı olarak Trump’ın zaferi ya bir kabus ya da bir hediye olarak değerlendiriliyor. Macaristan, İtalya ve Almanya’da yükselen sağcılar Trump’ı hareketlerinin lideri olarak görüyor. Trump’ın gelmesi göç ve ulusal kimlik konusundaki sert tutumlarını normalleştirecek ve güçlendirecektir. Bu arada Batı Avrupalı liderlerin çoğu derin bir endişe içinde. Trump’ın Avrupa’dan yapılan ihracatlar da dahil olmak üzere Amerika’ya satılan her şeye yüzde 20 gümrük vergisi koymaktan bahsetmesi Avrupa ekonomisi için felaket anlamına gelebilir.
Harris’in ise daha çok kendi ülkesi ve Çin ile ilgileneceğine dair yaygın bir kanı var. Avrupa’da, Biden’ın Soğuk Savaş döneminde kurulan bir ittifaka kişisel olarak bağlı olan belki de son ABD başkanı olduğuna dair elle tutulur bir his var.Öte yandan Cumhuriyetçilerin adayı Trump defalarca NATO’dan ayrılmaktan bahsetti. ABD resmi olarak NATO’dan ayrılmasa bile, Trump “küçük bir Avrupa ülkesi için savaşmaya gitmeyeceğim” derse ittifakın güvenilirliğini ölümcül bir şekilde zedelenebilir. Bu nedenle ABD seçimleri NATO için de kritik bir süreç.