Bu iyileşme, ozon tabakasına zarar veren CFC’lerin (kloroflorokarbonlar) yasaklanmasının ardından geldi. CFC’ler, geçmişte sprey ve soğutucularda kullanılan insan yapımı kimyasallardı; 1992 yılında yasaklanmalarından bu yana atmosferdeki yoğunlukları azaldı ve bu da ozon tabakasının toparlanmaya başlamasını sağladı. Ozonun kendini toparlama sürecinde bir diğer önemli faktör ise bu yıl Antarktika’da gerçekleşen “ani stratosferik ısınma olayları” oldu. Haziran ayında 15 ve 17 derece Celsius’lik sıcaklık artışları, ozon tabakasına zarar veren soğuk hava akımlarını zayıflatarak ozonun korunmasına katkı sağladı.
Ancak NASA’ya göre, ozon tabakası tamamen iyileşmiş olmaktan hala çok uzak. NOAA’nın Küresel İzleme Laboratuvarı’ndan Dr. Stephen Montzka, “2024 yılı için ozon deliğinin son yıllara göre daha az ciddi olduğunu görebiliyoruz, ancak ozon tabakası henüz tam olarak iyileşmiş değil” diye belirtti.
Bilim insanları, ozon tabakasının kalınlığını Dobson birimi (DU) ile ölçüyor. 220 DU’nun altındaki ölçümler ozon deliği olarak kabul ediliyor. Bu yıl 5 Ekim’de ölçülen en ince nokta 109 DU ile kaydedildi. 2006 yılında kaydedilen en düşük değer olan 92 DU’ya göre daha kalın olsa da, yine de ciddi sağlık riskleri yaratacak kadar ince.
NOAA’dan araştırmacı kimyager Bryan Johnson, 1979’da Antarktika üzerinde 225 DU’luk bir ozon tabakası ölçüldüğünü belirterek, ozonun tamamen eski seviyesine dönmesi için daha uzun bir iyileşme süreci gerektiğini ekledi.