Osman Müftüoğlu, o konuda tüm Türkiye’yi uyardı: Bunu bulmak ve uygulamak zorundayız

Osman Müftüoğlu, insanların hastalanmadan yaşlanma yollarını 40’lı yaşlarda bulması gerektiğini yazdı. Müftüoğlu, 1900’lü yılların başında beklenen ömür süresinin 30-40 yıl civarında olduğunu, bugün ise neredeyse 80’li yıllara yaklaştığını belirtti. Müftüoğlu, Hürriyet gazetesindeki yazısında, toplumdaki yaşlıların sayısı arttıkça kronik hastalıklarla boğuşan yaşlıların da çoğalacağını vurguladı. Müftüoğlu, yaşlılık bilimini (geroscience) bu sorunun çözümünde önemli bir anahtar olarak gördüğünü ifade etti. Osman Müftüoğlu, özetle şunları kaydetti:

“1900’lü yılların başında yeni dünyaya gelen bir bebek için “beklenen ömür süresi” 30, bilemediniz 40 yıl civarındaydı.

Bu rakam 2000’li yıllara girerken neredeyse 2 kat arttı, 70’li-80’li yıllara kadar çıktı. Bizde de durum aynı. Cumhuriyet’imizin kuruluş yıllarında ortalama 50-55 yıl olan bir Türk vatandaşının ömrü, bugün neredeyse 80’li yıllara yaklaşmış durumda. Ama bilelim ki bu sadece modern tıbbın ilaçlar, aşılar ve yeni teknolojiler sayesinde başardığı bir iş değildir. Su ve yiyecek hijyeni, kanalizasyon sistemleri, sosyal örgütlenmeler, ekonomide sağlanan farklı gelişmeler ve daha pek çok paydaşın da bu başarıda rolü var. Ve yine iyi bilelim ki ömürlerimiz uzayıp doğum oranları düştükçe hemen her ülkede ve bizim ülkemizde olduğu gibi toplumlar hızla yaşlanacaktır. Toplumdaki yaşlıların sayısı arttıkça da kronik/dejeneratif hastalıklarla boğuşan yaşlıların sayısı çoğalacak, yaşlılık hastalıklarına ayrılan ekonomik kaynaklar ülkesel ve küresel ekonomilere inanılmaz maliyetler yükleyecektir. Bu nedenle “hastalanmadan” ya da “minimum hasarlı hastalar olarak” yaşlanmanın ve yaş almanın yollarını daha 40’lı-50’li yaşlarda araştırmak, bulmak ve uygulamak zorundayız.

Bana göre, bu iyi hayat yolculuğunun vazgeçilmez anahtarlarından biri “GEROSCİENCE” yani “YAŞLILIK BİLİMİ”dir.  Zira “Neden, nasıl, hangi yanlışlarımız nedeniyle kötü yaşlanıyoruz, kronik hastalıkların kucağına niçin ve nasıl kolayca düşüyoruz, kronik/yıkıcı hastalıkları nasıl yok edebilir ya da yönetebiliriz?” gibi soruların yanıtları geroscience biliminde saklıdır.
ÖNE ÇIKAN VİDEO

Unutmayın, siz isteseniz de istemeseniz de bilimsel gelişmeler sizi 50-100 yıl önceki atalarınızdan daha uzun yaşatacak. Ömrünüzü sonlandıran nedenler ise genelde o atalarınızı hasta eden veba, çiçek, kolera, tüberküloz, sıtma gibi mikrobik hastalıklar olmayacak. Ölümlerin büyük bir kısmı şeker hastalığı, hipertansiyon, kalp/beyin damar hastalıkları, Alzheimer, obezite ve kanser gibi kronik/yıkıcı hastalıklardan kaynaklanacak. Bu nedenle lütfen kendinize iyi hem de çok iyi bakın.”

 

 

 

Yorum yapın