class=”medyanet-inline-adv”>
DenizBank Genel Müdürü Hakan Ateş, uzun dönemli yatırımcının Türkiye’ye gelmek için kapıda beklediğini söyledi. Yabancı yatırımcı trafiğinde önce portföy yatırımcısının ülkeye girdiğini, arkasından uzun dönemli yatırımcının geldiğini belirten Ateş, “Uzun dönemli yatırımcı neyi bekliyor? Bu stabil ekonominin kararlı bir şekilde sürdürülüp sürdürülemeyeceğine bakıyor” dedi.
Hamburg’da ekonomi gazetecileriyle bir araya gelen Hakan Ateş, hem ekonomiye dair değerlendirmelerde bulundu hem de Seçil Erzan ile birlikte gündeme gelen olayların bankaya etkileri hakkında ilk kez görüşlerini dile getirdi.
ÖNCE PORTFÖY YATIRIMCISI GİRER
Hakan Ateş, seçim sonrası başka bir Türkiye olduğunu ifade ederek, bunun yatırımcıların da ilgisini çektiğinin altını çizdi. Ekonominin ancak enflasyonu düşürerek düze çıkabileceğini ifade eden Ateş, sözlerini şöyle sürdürdü: “Enflasyon nasıl düşer? Belki biraz canımızı yakacak ama halkımızın acı reçete diye adlandırdığı maliyetlere katlanarak. Acı reçeteden kastımız ne? Üç tane faktör var; irat geliri elde edenler, sermaye ve işgücü. Şimdi normalde evde bir hastalık var, bir sıkıntı var veya baba borç aldı, ödeyemiyor. Herkes buna bir katkıda bulunacak. Kimin ne ölçüde katkıda bulunacağı o ülkenin şartlarına, kanunlarına bağlı.”
class=”medyanet-inline-adv”>
Sermaye denildiğinde iş dünyası ve bankacılık sektörünün öne çıktığını, bankacılık sektöründen çok ciddi bir destek istendiğini ve bu desteğin otomatik olarak verildiğini ifade eden Ateş, “Son zorunlu karşılık kararıyla yarım yılda bizim bankanın aldığı etki 4.5 milyar TL. Bu tutarı yıllıklandırırsak 9 milyar TL’ye tekabül eder. Bizim sektör payımızın yüzde 6 olduğu düşünülürse sadece bu kararların sektörün tamamına yansımasını hesaplayabilirsiniz” dedi.
ACI REÇETEYİ KİMSE İSTEMEZ
DenizBank Genel Müdürü Ateş, ekonomi ortamını anlatırken bataklık metaforu yaptı. Ateş, “Sinek öldürmektense bataklığı kurutmak gerek. Bataklık ne? Enflasyon. Enflasyonu kurutmadan bunun ötesine geçmemize imkân yok” dedi.
Yeni vergi yasasına ilişkin olarak da Ateş, kurumlar ve gelir gibi ana vergilerde artış beklemediğini söyledi. Ateş şöyle konuştu: “Acı reçeteyi kime verirsen ‘almayayım’ der. Bankacılık, kamu, özel sektör ve hane halkı fedakârlık yapmadan enflasyona karşı başarı sağlanamaz. Enflasyon dediğiniz olay fırsatçılık, stokçuluk olayıdır. Bir sürü insanının hatta dar gelirlinin hakkının yenilmesi olayıdır.”
class=”medyanet-inline-adv”>
Bir soru üzerine, krizin hasarsız, hiçbir sektöre, hiçbir şahsa dokunmadan atlatılamayacağı yanıtını veren Ateş, “Peki şu anda en büyük acıyı çektik mi” sorusunu ise, “Hayır bu süreç henüz başladı” şeklinde cevapladı.
FAİZ İNDİRİMİ YIL SONUNDA
Sermayenin ithal edilmesi gerektiğini de vurgulayan Ateş, şunları kaydetti: “Eğer kararlı bir şekilde bu acı reçeteyi içmeye devam edersek; evet, ekonominin büyümesi azalır ancak biz bu enflasyon belasından kurtulmadığımız müddetçe ne yaparsak yapalım boşuna. Benim beklentim, 2024’ün sonuna doğru faiz indirimlerinin başlayacağı ve 2025 genelinde de enflasyonun düşüşüne paralel devam edeceği yönünde. Sonuç olarak alınan mali tedbirler ve yapısal reformlar da çok önemli. Bu, yurtdışından gelecek yatırım açısından da önem arz ediyor.”
class=”medyanet-inline-adv”>
DENİZBANK GENEL MÜDÜRÜ SEÇİL ERZAN OLAYINI İLK KEZ YORUMLADI
Hakan Ateş, Seçil Erzan ile anılan olayla ilgili soruları da ilk kez yanıtadı. Şubelerde teftişlerin yılda bir, bazı şubelerde ise iki yılda bir olabildiğini söyleyen Ateş, diğer bankalarda da bu tür olaylar yaşandığını ifade etti. Ateş, “Biz biraz günah keçisi olduk. Birçok bankada karşılaşılan benzer işlemler basında haber olarak yer bulmazken bizimle ilgili en küçük gelişme enteresan şekilde sosyal medyada yer buluyor” dedi.
Dünyanın hiçbir yerinde bir şube müdürünün elden para almayacağını, böyle bir yetkisi de bulunmadığını ifade eden Ateş, “Son olaydan sonra bankada denetimler sıkılaştı. Bu sayede vakalar üst üste tespit edildi. Bir şeyler var ama ne olduğunu henüz tam biz de bilmiyoruz. Savcılığa bildirdik, iddiaları araştırıyoruz. Şube müdürünün ise şu anda hastanede olduğu bilgisi tarafımıza iletildi” dedi.
class=”medyanet-inline-adv”>
‘MEVDUAT ARTTI’
Gazetecilerden gelen “Seçil Erzan olayından sonra bankanın imajı, yani para yatırma meselesinde güven kaybı oldu mu” sorusuna Ateş’in yanıtı şöyle oldu: “2023 sonu itibarıyla 40 milyar dolarlık bilançomuz var. 25 milyar dolarlık mevduat, 20 milyar dolarlık kredi, 4 milyar dolarlık özvarlıkları hacmine ulaştık. Kârlılık ise 1 milyar dolar seviyesinde gerçekleşti. Kısacası, o tarihten sonra (7 Nisan’dan sonra) mevduatımız hem hacim hem de müşteri olarak arttı.”