Ofiste giyiminde kurallar baştan yazılıyor! Adım adım rahat şıklık rehberi

EŞOFMANLA TOPLANTIYA GİDİLMEZ

Düşünsenize üniversitenin büyük bir kısmını bile evde geçirmek zorunda kalan bir nesil ilk kez ofise adım attı. Çalışma hayatına yeni adım atan ve yıllarca ofise gitmeyen gençler yeniden ofis yolunu tuttu. Dolabını rahat kıyafetlerle donatan ve uzaktan çalışma sistemine gönülden adapte olan yaşı daha büyük olan çok geniş bir kesim de yeniden ofise döndü… Ofiste ne giyildiğini hiç görmemiş ya da uzun zamandır sıkı bir ofis ortamında yer almamış olan oldukça kalabalık bir grup şu an yeniden ofise adım atmış durumda… Ofise yeniden adım atmak demek ise diğer birçok şeyle birlikte ofis giyimine adapte olmak demek…

OFİS GİYİMİNİN ÖĞRETİLMESİ LAZIM

Bu hafta ABD’de yayımlanan Washington Post gazetesi bu konu hakkında yayımlanan bir makalede bu durumun büyük krize neden olduğunun altını çizip, “Karşınızda Z kuşağı bulunuyor. En küçüğü 14, en büyüğü 28 yaşında olan bu kuşağa mensuplar okul ve pandemiyle geçem dönemin ardından ofis hayatına adapte olmaya çalışıyor. Eşofmanlarla geçen hayatlarını ardından ilk kez belki de ciddi bir takım giymeleri gerekiyor. Ancak ne giyeceklerine, ne yapacaklarına dair en küçük bir fikirleri bile yok. Jean ve ceket ve içine giyilen kısa bir üstün ofis giyimi için yeterince şık olduğunu düşünüyorlar mesela… En kaba botlarının üzerine dapdar triko bir elbise giydikleri zaman en ciddi toplantılara bile giyebileceklerini düşünüyorlar. Kesinlikle leopar desenin, fosfor yeşilin, beyaz çorap ve beyaz spor ayakkabısının ofise için biçilmiş kaftan olduğu görüşündeler. Yani ofis giyimin yeniden kocaman bir nesle anlatılması gerekiyor” yorumunda bulundu. Yani kısaca bu yaz doğum yılları genellikle 1996’dan 2009’a kadar kabul edilen Z Kuşağı’na ve uzun bir dönemin ve pandeminin ardından ofislere geri dönmek zorunda kalanlar için… Haydi gelin bakalım ofis giyimi konusuna daha yakından…

YENİ JENERASYONU OFİSTE NASIL TANIRSINIZ?

Z jenerasyonu, bu unsurları kendi tarzlarıyla harmanlayarak ofis ortamında hem şık hem de rahat bir görünüm elde ediyor. Z jenerasyonu ofis giyimine uyum sağlarken bazı yenilikçi yaklaşımlar benimsiyor.

RAHATLIK VE KONFOR: Geleneksel kıyafetlerin yerini daha rahat ve esnek giysiler alıyor. Spor ayakkabılar ve oversized parçalar sıkça tercih ediliyor.

KENDİ TARZLARINI YANSITMA: Z jenerasyonu, kıyafetlerinde bireyselliği ön planda tutuyor. Farklı stilleri harmanlayarak kendilerine özgü kombinler yapabiliyorlar.

SÜRDÜRÜLEBİLİR MODA: Bu jenerasyon, çevre bilinci yüksek olduğu için sürdürülebilir ve etik markaları tercih ediyor. İkinci el kıyafetler de popüler.

TEKNOLOJİK ENTEGRASYON: Akıllı kumaşlar ve teknoloji ile entegre edilmiş giysiler, bu jenerasyonun ilgisini çekiyor.

SOSYAL MEDYA ETKİSİ: Sosyal medya üzerinden ilham alarak trendleri hızlı bir şekilde benimsiyorlar. Görsel içerikler, kıyafet seçimlerini etkiliyor.

BU 5 MADDEYLE HATA YAPMAK İMKANSIZ

Sezon trendlerine uygun giyinmek için aşağıdaki 5 adımı takip edin.

KATMANLI GİYİNME: Soğuk havalara uygun olarak katmanlı giyinme tarzı şu an popüler. Şık bir ceket veya hırka, ofis kıyafetlerini tamamlayarak hem sıcak tutar hem de stil katar. Hem kendiniz olurken hem de trendlere daha kolaylıkla uyum sağlamanızı sağlar.

RENK PALETLERİ: Toprak tonları, zümrüt yeşili, koyu mavi ve bordo gibi derin renkler öne çıkıyor. Bu renkler, profesyonel bir görünüm sağlarken aynı zamanda sıcak bir hava yaratıyor.

MODERN KESİMLER: Slim-fit pantolonlar, yüksek bel etekler ve şık blazerlar, Z jenerasyonunun tercih ettiği modern kesimler arasında. Oversize stiller de rahatlık arayanlar için ideal.

AKSESUVAR KULLANIMI: Minimalist ve dikkat çekici aksesuarlar, kıyafetleri tamamlamak için kullanılıyor. Büyük kolyeler, şık saatler ve farklı çantalar tercih ediliyor.

TEKSTİL VE DESENLER: Ekose ve geometrik desenler, sonbahar-kış sezonunun vazgeçilmezleri. Bu desenler, klasik parçalarla kombinlenerek modern bir görünüm sağlıyor.

Yorum yapın