Turgay Güler, Akşam gazetesinde yayımlanan yazısında, CHP’nin Erdoğan’a benzemeye çalışırken yaşadığı paradoksları ele aldı. CHP’nin, Atatürkçülükten ve Cumhuriyet değerlerinden uzaklaşarak, terör örgütleriyle iş birliği yapmaya başladığını belirten Güler ayrıca, CHP’nin genel başkanını değiştirmesi ve Erdoğan’a yakın bir üslup benimsemesi konusunu da gündeme getirdi. Güler, CHP için ceket değiştirmenin yeterli olmadığını, asıl değişmesi gerekenin zihniyet olduğunu vurguladığı yazısında şunları kaydetti:
“CHP kendine yeni bir ‘izm’ arıyordu, buldu. Lakin ‘ultra paradoks’ yaşıyorlar. Bir yandan iflah olmaz düzeyde Erdoğan nefreti içerisindeyken öte yandan Erdoğan olabilmek için çırpınıyorlar.
Önce Atatürkçülük’ten uzaklaştılar. Atatürk’ün adını ağzına almak istemeyen bir il başkanları vardı. Sonra Cumhuriyet değerlerinden uzaklaştılar. Derken ‘kahrolsun emperyalizm’ demeyi terk ettiler. PKK terör örgütünün siyasi uzantısıyla kol kola girdiler, bir başka terör örgütü FETÖ’yle iş tuttular. Yetmedi ‘iktidar olursak FETÖ’cüleri affedeceğiz’ demeye başladılar.
Bunlar olurken öte taraftan karmaşık, anlaşılmaz ilişkilere girdiler. Davutoğlu’yla, Babacan’la, Karamollaoğlu’yla bir masa etrafında buluştular. Onların verdiği gazla hacı oldular, hoca oldular, mücahit oldular, hafız oldular, Bozkurt oldular…
ÖNE ÇIKAN VİDEO
Seyyid bile oldular.
Ama akılları hep Erdoğan olmaktaydı. Erdoğan bizim gibi olsun diye de çok uğraştılar, başaramadılar. Hatta içlerinden biri ‘Erdoğan şöyle bir kadeh atsa ne güzel olur’ falan bile dedi.
Süleymancı eskisi bir isim bulup, belediye başkanı adayı yaptılar. Namaz kıldırdılar, yarım yamalak Kur’an okuttular, iftar, sahur derken seçimi aldılar!
İftarla, sahurla oluyor sandılar!
Seçim bitti söz konusu Süleymancı eskisi bir şişe viskiyi devirip kamera karşısına geçti. Geçti de mahallesi rahat bir nefes aldı bu sayede.
Neyse!
Genel başkanlarını değiştirdiler yeni genel başkanı Erdoğan’a gönderdiler. ‘Sayın Cumhurbaşkanım’ demeye başladılar. Ak Parti ile koalisyon sevdasına tutuldular.
Geldikleri son nokta Erdoğan’ın ceketi oldu. ‘Kazandıran’ ceketi önce Özgür Özel giyip kameralar karşısına geçti. Süleymancı eskisi bu işe fena bozuldu. O da ilk gördüğü mağazadan aynı ceketi alıp giydi.
Tamam, ceket değiştirmek güzel de aslolan kafayı değiştirmek onu bir türlü başaramıyorlar. Bunu gören Fatih Altaylı lafını esirgemedi ‘soytarılık’ dedi.
Tamam, ceket önemli de ahlak da şart ama!
Enver Aysever de küplere bindi bu ceket işine.
Marifet cekette olsaydı ne çok ‘ceketimi koysam kazanırım’ diyen siyasetçi gördü bu ülke değil mi?
Sanırım sırada Erdoğan’ın heykellerini yapmak var. CHP’li belediyeler malum bu konuda çok mahirler. Erdoğanist oldu bu CHP’liler yahu. O değil de Erdoğan hakikaten büyük lider. Müthiş bir dönüştürücü gücü var.”