Bunlar kadar şirret, bunlar kadar sahtekâr görmedim.
Milyonluk konser düzenleyen CHP’li başkanlar, şahsi reklamlarına katrilyonlar harcadı.
Bunlardaki reklam aşkı fondaş medyayı ihya etti.
Adrese teslim ihalelerle milyonları cebe indirdiler.
O paralarla da tatillerde keyif çattılar.
Bunlar kavga çıkarmak için her yolu dener.
Çünkü geçimsiz, huysuz, yaygaracı ve edepsizler.
En iyi yaptıkları iş “istismar siyaseti”dir!
Bunu yaparken zerre kadar utanmazlar…
Mesela Sözcü Gazetesi…
Türkiye’yi yasa boğan yanan 5 çocuk için devleti suçladı.
Anneye defalarca gidilmiş, çocuklar istenmiş.
Çocuklara maddi yardım sağlanmış.
Devlet zorbalıkla mı çocukları almalıydı?
Diyelim ki devlet suçlu; Selçuk Belediye Başkanı Filiz Ceritoğlu Sengel suçsuz mu? Ya İzmir Belediye Başkanı?
Bir okurum, “Adamlar hırsızlığı, tehdidi ve mahkemede temize çıkmayı beceriyor. Kımıl kımıl meyve kurdu gibi girmedikleri dehliz kalmadı. AK Parti ise uyuyor.
Keko, milletin ve TÜSİAD’ın parasıyla 4 adet TV, gazete ve site kurmakla meşgul.
Paradan kuleleri unutturdular.
Diploma meselesini de unutturdular.
Hile ve rüşvetle alınan diplomalı herif başkan mı olacak?
Üniversite susuyor, YÖK susuyor, AK Parti niye susuyor?”
CHP halka hizmet etmeyi sevmez!
Onlar sadece kendileri için yaşarlar.
***
Ekrem İmamoğlu ve Mansur Yavaş halkın parasıyla dört yıl sonrasındaki seçimin kampanyasını yürütüyor.
Ekrem Efendi reklama 5.6 milyar harcadı.
80 günlük reklamı için 516 milyon + KDV verdi.
Reklamın günlüğü 6.5 milyona geliyor.
Mansur Yavaş’ın konsere verdiği para ise dudak uçuklattı.
Herif sadece “sahne kurulumuna” 57 milyon, konserlerle birlikte 94 milyon lira ödedi… Ne deli para değil mi?
Yavaş’ın belediyesinde olan bitenden haberi yok!
Belediyeyi söğüşlemişler…
Yavaş bu kafayla mı Türkiye’yi yönetecek!
Bugün İmamoğlu, Mansur Yavaş’ı ifşa etmeye başladı.
Yarın da Mansur Yavaş, İmamoğlu’nu ifşa edecek.
İstanbul ve Ankara belediyeleri, 4 yılda konserlere 12 milyar harcadı. Ama hizmete harcadıkları para SIFIR!
***
BAŞSAVCI BİLAL GÜMÜŞ
Hemen herkesin beline silah takıp gezdiği yerdi Adana…
Gazetelerin 3. sayfaları da Adana’da işlenen cinayetlerle doluydu. Cinayetlerin hemen hepsi ruhsatsız silahla işlendi.
Silahla yakalanan karakolun bir kapısından girip diğerinden çıkıyordu…
Adana Cumhuriyet Başsavcısı Bilal Gümüş, iki sene önce ruhsatsız silah taşıyanların tutuklanması için talimat verdi.
Silahla yakalanan artık bir kapıdan girip diğerinden çıkamadı.
Bu durum polis operasyonlarına hız verdi.
İsabetli oldu; çünkü şehirdeki cinayet oranı yüzde 70.2 azaldı.
Türkiye’de ilk defa Adana’da hayata geçirilen bu uygulamayla silahla yakalananlar tutuklanınca “kasten öldürme” oranı yüzde 70.2, “kasten yaralama” oranı ise yüzde 44.7 azaldı.
Bu ceza caydırıcı oldu.
Adana, İstanbul’a da örnek oldu.
İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı Akın Gürlek de Adana’yı örnek alarak ruhsatsız silahla yakalanan kişilerin tutuklama talebiyle mahkemeye sevk edilmesi talimatı verdi.
Adana Valisi Yavuz Selim Köşger ise “Adana Teksas ya da çete şehri değil” dedi.
Tutuklamalar öncesi 47 cinayetin işlendiği Adana’da, tutuklama sonrası cinayet sayısı 14’e düştü.
Tutuklama kararını polis de çok sevdi ve operasyonlara hız verdi.
Binlerce silah ele geçirildi.
Silahla yakalananlar bir kapıdan girip diğerinden çıkamıyor!