Küresel gıda fiyatları, küresel arztalep dengesindeki oynaklığa bağlı olarak, son dönemin en ciddi yükselişini 2011 ile 2014 arası gerçekleştirmişti. BM Gıda ve Tarım Teşkilatı’nın (FAO) küresel gıda endeksinde 2014-2016 dönemi fiyat düzeyinin 100 kabul edildiğini dikkate aldığımızda, 2014 başından 2020 yılının ekim ayına kadar küresel gıda endeksinin 102 puanı zor gördüğü, çoğunlukla 100 puanın altında seyrettiği neredeyse 7 yıllık bir dönemi gözlemliyoruz. 2020 yılı ekim ayından itibaren küresel gıda fiyatlarında görülen tırmanış, önce 2021 yılı nisan ayında 120 puanın üstünü, bir yıl sonra, 2022 yılı ekim ayında ise 130 puanın üstünü gördü. Bu arada, Rusya-Ukrayna Savaşı’nın başlangıcında bir ara 160 puanı bile test ettik.
Bununla birlikte, geçtiğimiz yılın eylül ayından itibaren gerileyen, 2024’ün ilk iki ayında 117 puan düzeyini bile görmüş olan küresel tarım ve gıda fiyatları endeksi, geçtiğimiz mayıs ayı sonu itibariyle yeniden 120 puanın üzerine çıkmış durumda. Küresel enflasyon etkisinden arındırılmış en yüksek fiyat endeksi yılları ise sırasıyla 2008’de 114,3 puan, 2011’de 118,8 puan ve 2021’de 125,1 puan ve 2022’de 141,5 puan, 2023’de ise 120 puan. Yani, reel olarak küresel gıda ve tarım fiyatları şu anda yüksek değil. 2024 yılının mayıs ayında reel endeksin 112,2 puan olması, aslında enflasyondan arındırılmış olarak 2012 yılı düzeyine yakın bir seviyeye geri dönülmüş olduğunu dahi gösteriyor.
Bunda, Türkiye ile Birleşmiş Milletler’in (BM) en zorlu dönemde başardıkları ve 1 yıl yaşattıkları Karadeniz Tahıl Koridoru İnisiyatifi‘nin yanı sıra, tüm kıtalarda, küresel iklim krizinin tüm olumsuz etkilerine dayanan, tarımsal üretimi arttırmak için inovatif buluşlar dahil, canla başla çalışan çiftçilerin, tarım sektörü profesyonellerinin, tarım gönüllerinin çabalarının sonuçları göz ardı edilmemeli. Ancak, küresel iklim krizinin tetiklediği aşırı kuraklıklar, aşırı yağmur ve seller; bunun yanı sıra jeopolitik gerginliklerin tarımsal üretim ve ürünlerin küresel lojistiği ve tedarikinde sebep olduğu olumsuz etkenler, tarım sektöründeki tüm küresel paydaşların çabalarına rağmen fiyatlar üzerinde baskı oluşturuyor.
FAO’nun verileri, geçtiğimiz mayıs ayında üst üste üçüncü aylık fiyat artışının gerçekleştiğini; küresel tahıl ve süt ürünleri fiyat endekslerindeki artışların, küresel şeker ve bitkisel yağlardaki fiyat düşüşlerinin üzerinde kalarak küresel genel fiyat endeksini yukarı ittiğini; küresel et fiyat endeksinin neredeyse hiç değişmediğini teyit ediyor. Tüm önemli tahılların küresel ihracat fiyatları ise ay bazında yükselmiş durumda ve buğday fiyatı en fazla artmış ürün olarak öne çıkıyor. Buğdayın küresel fiyatındaki bu keskin aylık artış büyük ölçüde 2024 hasatları için elverişsiz ürün koşullarıyla ilgili artan endişelerden kaynaklanmış durumda.
Avrupa, Kuzey Amerika ve Karadeniz bölgesinin bazı bölgeleri de dahil olmak üzere, birkaç büyük ihracatçı ülkenin bazı ana üretim alanlarında verimliliğin azalacağına dair endişeler ağır basmış gözüküyor. Mevsimsel olarak sıkışan küresel arza karşılık, güçlü küresel talebin üstüne eklenen Ukrayna’da hayli zora girmiş üretim fiyatlarından tüm küresel fiyatlar topluca etkilenmiş gözüküyor. Diğer iri taneli tahıllar olarak arpa ve sorgumun dünya fiyatları da mayıs ayında yükseldi. Ayçiçeği ve kolza yağı fiyatlarındaki artış ise, Karadeniz bölgesinde mevsimsel olarak azalan ihracat imkanları ile, yaklaşan 2024-2025 sezonunda arzın talebe karşı yetersiz kalabileceğine dair endişelerden kaynaklanmakta.