ABD Merkez Bankası’nın (Fed) yıl sonuna kadar atacağı adımlara ilişkin belirsizlikler sürerken, makroekonomik veri akışı ve Fed yetkililerinin açıklamaları yakından izleniyor. Analistler, resesyon endişelerinin yatırımcıların risk alma iştahını zayıflattığını, ancak enflasyonun istenilen seviyelere ulaşacağına yönelik beklentilerin güçlü olduğunu ifade ediyor.
Cuma günü açıklanan verilere göre, ABD’de tarım dışı istihdam ağustosta 142 bin kişi artarak beklentilerin altında kaldı. İşsizlik oranı ise yüzde 4,3’ten yüzde 4,2’ye geriledi. Haziran ve temmuz ayı istihdam verilerinde ise aşağı yönlü revizyon yapıldı. Haziran ayında tarım dışı istihdam artışı 179 binden 118 bine, temmuzda ise 114 binden 89 bine düşürüldü. Ayrıca, haftalık ortalama çalışma süresi 34,3 saate yükselirken, Fed’in yakından takip ettiği ortalama saatlik kazançlar yüzde 0,4 artarak 35,21 dolara çıktı.
Analistler, işsizlik oranındaki beklenmedik artışın resesyon korkularını artırdığını ve risk iştahını azalttığını hatırlatarak, istihdam verisinin ABD ekonomisinin sağlığına dair endişeleri güçlendirdiğini belirtti. Bu hafta açıklanacak enflasyon verilerinin, 17-18 Eylül’de yapılacak FOMC toplantısındaki faiz indirim kararının boyutuna dair daha fazla bilgi verebileceği ifade ediliyor.
Fed yetkililerinin açıklamaları da dikkatle takip ediliyor. New York Fed Başkanı John Williams, enflasyonun yüzde 2’ye ulaşma yolunda olduğunu ve bu nedenle para politikasındaki kısıtlamaların azaltılmasının uygun olduğunu söyledi. Fed Yönetim Kurulu Üyesi Christopher Waller ise, enflasyon ve iş gücü piyasasında ilerleme kaydedildiği için faiz indiriminin zamanının geldiğini vurguladı. Ancak, faiz indirimlerinin hızının ve toplam düşüş miktarının ilerideki verilere göre belirleneceğini ekledi.
Piyasalardaki fiyatlamalarda, Fed’in bu ay 25 baz puan faiz indirimine gitme ihtimali güçlü kalırken, yıl sonuna kadar toplamda 100 baz puanlık indirim yapılmasına kesin gözüyle bakılıyor. ABD ekonomisine dair endişeler, yatırımcıların riskli varlıklardan uzak durmasına neden oldu ve teknoloji devlerinin hisselerinde geçen hafta önemli değer kayıpları yaşandı.
Cuma günü Tesla yüzde 8,5, Alphabet ve Nvidia yüzde 4, Amazon yüzde 3,7, Meta yüzde 3,2, Microsoft yüzde 1,6 ve Apple yüzde 0,7 oranında düştü. Aynı zamanda, ABD’nin 10 yıllık tahvil faizi yüzde 3,73’ten kapanırken, yeni haftanın ilk işlem gününde 3,75 seviyesinde bulunuyor.
Avrupa borsalarında ise bu hafta gözler Avrupa Merkez Bankası’nın faiz kararına çevrilmiş durumda. Bankanın 25 baz puan faiz indirimi yapması bekleniyor, ancak politika metni ve ECB Başkanı Christine Lagarde’ın yapacağı açıklamalar dikkatle izlenecek. Avrupa’da cuma günü borsalar satış ağırlıklı bir seyir izlerken, Almanya’da DAX 40 endeksi yüzde 1,48, Fransa’da CAC 40 endeksi yüzde 1,07, İngiltere’de FTSE 100 endeksi yüzde 0,73 ve İtalya’da FTSE MIB endeksi yüzde 1,17 geriledi.
Asya piyasalarında satış baskısı etkisini sürdürürken, Çin’de açıklanan verilere göre tüketici fiyatları yüzde 0,6 artış gösterdi, ancak üretici fiyatları yüzde 1,8 düşerek beklentilerin altında kaldı. Çin’deki ekonomik belirsizlikler ve resesyon endişeleri satış baskısını artırırken, Japonya’da GSYH büyümesi çeyreklik yüzde 0,7, yıllık yüzde 2,9 ile tahminlerin altında kaldı.
Cuma günü Borsa İstanbul’da BIST 100 endeksi yüzde 1,67 düşüşle 9.771,16 puana gerilerken, Fitch Ratings’in Türkiye’nin kredi notunu “B+”dan “BB-“ye yükseltmesi olumlu karşılandı. Dolar/TL, cuma günü 33,9851’den kapanırken, haftanın ilk işlem gününde 34,0070 seviyesinde işlem görüyor.
Analistler, bugün BIST 100 endeksinde 9.600 ve 9.500 seviyelerinin destek, 9.900 ve 10.000 seviyelerinin ise direnç noktaları olduğunu belirtti.