Yönetmen Ridley Scott “ince dokunuşlar” ve yeni karakterle “Gladyatör”ü tekrar sinema arenasına sürüyor. Destansı eser, fantastik unsurlarla süslenen tozlu, kanlı ve heyecanlı dövüş koreografileriyle seyirciyi tesir altında bırakıyor. Ancak derinlik noktasında ilkinin gerisinde kalıyor.
MURAT ÖZTEKİN – Roma İmparatorluğu’nun ihtişamlı ama entrikalı ve kanlı dünyasından çıkıp gelen “Gladyatör” ikonik karakterleri, devrine göre çığır açan görsel efektleri, aksiyonu ve hatta müzikleri ile milenyumun başında hafızalara kazınmıştı. İngiliz yönetmen Ridley Scott’ın beş Oscar’la mükâfatlandırılan eseri Russel Crowe’un da büyük bir aktöre dönüşmesini sağlamıştı.
Yönetmen Scott, uzun bir aradan sonra eseri raftan indirdi, “Ne gerek var” eleştirileri ve tartışmalara rağmen “Gladyatör 2” ile karşımıza geldi. Scott, hikâyeyi kaldığı yerden yani Maximus’un ölümünün bir müddet sonrasından devam ettiriyor ve ortaya yine öfke dolu Lucius adlı yeni bir kahraman çıkarıyor. Eserin oyuncu kadrosunda Paul Mescal, Pedro Pascal, Denzel Washington ve Connie Nielsengibi isimler yer alıyor.
MAXIMUS’UN HAYALLERİ GERÇEK OLMADI
Maximus’un ölümünün 15 yıl sonrasında geçen kurguyla hakikatin iç içe geçtiği hikâyede; ikiz imparatorlar Caracalla ile Geta, halka kan kusturmaktadır. Aynı zamanda ülkenin emperyalist genişlemesi devam etmekte, köle alınan insanlardan bazıları hipodromlarda dövüşe zorlanmaktadır. Yani Maximus’un adalet hayalleri hakikat olmamıştır.
Bu esnada Marcus Acacius liderliğindeki Roma askerleri Afrika topraklarında yeni bir çıkarmaya girişirler. Kendilerine karşı koyan ve bu mücadelede eşini kaybeden cesur asker Lucius ise köle yapılarak Roma’ya getirilir. Ancak karısının acısını yüreğinde taşıyan bu adamın enteresan bağları ve başka öfkelerinin de olduğu ortaya çıkar…
MODERN DOKUNUŞLAR
“Gladyatör 2”de ilk eserin mirasına bağlı kalınarak devam ettirilen hikâye, yeni karakterler ve “modern dokunuşlarla” seyirciye sunuluyor. Russell Crowe her ne kadar cast’ta yer almasa da eski görüntüleriyle esere katkı sunmuş oluyor!
ŞİDDETİN HAZZI!
Yönetmen Scott, Romalılar nasıl asırlar önce gladyatörlerin kanlı hâllerini seyredip zevk alıyorsa modern insanın da aynı şeyin “suretinden” haz duyacağını iyi biliyor! Büyük ve destansı eserinde, yer yer fantastik unsurlarla süslediği tozlu, kanlı ve heyecanlı dövüş koreografileriyle seyirciyi tesir altında bırakıyor. Mesela etçil maymunlarla dövüşülen bir sahne var ki oldukça çarpıcı!
Ancak filmin dokunaklı kısımları ile entrikalı sekanslarında bir “ruh eksikliği” hissediliyor. Bazı durumlar geçiştirilip yer yer hikâye sathi bırakılıyor. Ton değişimleri de dengesiz kalıyor. Böylece ilk filmin derinliğinden mahrum ancak aksiyon sahneleriyle seyircisini “eğlendirecek” bir yapım ortaya çıkıyor.
TARİHÇİLER KIZACAK
Öte yandan geçen seneki “Napolyon” filmi tarihçilerce çok eleştirilen Scott, bu eserinde de kasten tartışılacak sahnelere yer veriyor. “Gazete” okuyan bir adam ve köpek balıklarının yüzdüğü Kolezyum sahnesi bunların başında geliyor.
Ustalıklı oyunculuk performanslarına ev sahipliği yapan eserde ana karakteri canlandıran Paul Mescal’dan ziyade Denzel Washington’ın eksantrik köle tüccarı karakteri hafızalarda yer edineceğe benziyor! Ancak filmdeki Lucius ve Marcus karakterlerinin “tanrıtanımaz” unsurlarla resmedilmesi dikkat çekiyor.
Hasılı “Gladyatör 2” kılıç kalkan oyunlarıyla “genel seyircinin” beklentilerine hitap eden ve karşılayan bir yapım oluyor. Galiba film tenhalaşan sinemaları da yeniden hareketlendirecektir.
HAFTANIN DİĞER FİLMLERİ
● “Takıntılar”
● “Vebal”
● “Zir-i Cin 3: Cin Düğümü”
● “Rosinante”
● “Nemlizade”