‘Kemalizmin Vazgeçtikleri 3 Şapka Devrimi!’

İşte Av, Ömer Faruk Uysal’ın kaleme aldığı o yazı;

 ” Nice insanlar gördüm üzerinde elbise (serpuş) yok. Nice elbiseler gördüm içinde insan yok.”  Hz. Mevlana. 

           “Maharet kavuktaysa al bakalım sen oku. ”   Nasrettin Hoca

          Öncelikle şunları sormalıyız? Şapka bir devrimin konusu olabilir mi? Dünyada bunun örneği var mı? Şapka, serpuş,  başlık, devrimine kalkanlar hangi iyiliği, ilerlemeyi, medeniyeti sağlamış oldular?

         Şurası muhakkakki, yelek, çorap, gömlek,  fular, mendil, devrimi olmadığı gibi, şapka devrimiminin de olamayacağı, olsa bile hiçbir işe yarayamayacağı, sonuçsuz kalmaya da mahkum olduğu açıktır. Bugün bu devrim atıl ve sonuçsuzdur. 2000 yıllık Avrupa tarihinde bu ve benzeri bir devrim de yoktur. Halbuki ne yapıp edip Avrupalıya benzeyecektik! Ama Avrupada  olmayan şeyleri yaparak! Modernler gibi olacaktık ama ilkel metotlar kullanarak, “Kıyafetin çağdaş değil,  ya benim dediğimi giyecek veya asılacaksın” ne kadar da çağdaş bir yöntem, aşağılayıcı bir terör! Türk milleti yetersiz ve hakir görülmüş ve beğenilmeyen bu toplum, hayranlık duyulan Avrupa toplumuna zorla benzetilmeye çalışılmıştır! Hasan Bülent Kahramanın dediği gibi, Kemalizm, bir içselleştirilmiş oryantalizmdir.

                Devrim esas itibariyle sosyoekonomikpolitik alt yapıda büyük değişimler yapan, tarihin akışına etki eden, devasa sosyal hareketlerdir. Fransız ve Bolşevik ihtilalleri gibi.  Üst yapıda; şapka, çorap, yelek vs. ile yapılanlar devrimden sayılmazlar. Nitekim Türk sosyalistleri, Atatürk’ün yaptıklarını küçümseyerek “gardırop devrimcisi”, “burjuva Kemal” diye nitelediler. Tabii sosyalizm tüm dünyayada çökünce, “gardırop devrimi” de hiç yoktan iyidir diyerek esas ilkeleri olan ateist bir tahkimatta yuvalandılar.

               Sanılanın aksine şapka Avrupa’da geleneksel olarak bulunan ve çok yaygın bir medeniyet sembolü de değildir. 15. asrın ilk yarısında çeşitli sarık türlerinin (belki bir çeşit “Türk modası” etkisiyle) Avrupa’da yaygınlaştığı görülmektedir. 17. yüzyılda ünlü Hollandalı ressam Rembrand sarık kullanmıştır. İtalyan meşhur devrimcisi Garibaldinin  fesli bir tablosu vardır. 18. asra ait Felemenk tablolarında, yarım düzine farklı başlık çeşidi taşıyan insanları bir sofra etrafında görmek mümkündür.

                   Şapkayı Batı uygarlığının temel kurum ve değerleri arasında

 

saymak zordur. 19. asır başlarından 1960’lara kadar orta sınıf Batı giyiminin tipik bir unsuru olan bu başlığın yanısıra, bere, kasket, kenarsız kep, külah, kalpak, kukuleta, pudralı peruk, tricorne,  bicorne, ve hatta sarık ve fes Batı toplumları tarihinde görülmüş olan başlık biçimleridir. Atatürk şapka devrimini Panama şapka takarak başlatmıştır. Orta Amerika’da küçük, tropik, sıcak, bir ülkenin tüy gibi şapkası nasıl beynelmilel bir  medeniyet sembolü olabilir?

                       Avrupa’daki şapkaların modası taa  1960’ta tamamen geçmiş, bizde de Atatürkçü Düşünce Derneği ve CHP başkan ve kadroları yıllardır şapka takmıyorlar. Demirel’in fötr, Ecevit’in kasketi dışında şapka gündemde bile olmadı. Ki onlar da her zaman takmadı ve artık öldüler. Ama Şapka kanunu, üstelik anayasal güvence ile yasal ve anayasal olarak öylece duruyor. Bunu anayasal teminat altına almayı, Mustafa Kemal değil ama, ABD azmettirmesiyle darbe yapan Kemalistler aklettiler. “Darbeci olabiliriz ama, Kemalden daha fazla Kemalistiz” dediler.

                        Bu hukukta, yanlış, esassız, etik değer ve sosyolojiye uymayan veya zamanı geçmiş her yasa ve anayasa için geçerli bir sosyal kanundur; metrukiyet, kendiliğinden terkedilmek, ya da kadük olmak! İlk İslam hukuku kodifikasyonu olan Mecellede şöyle ifade edilir; “ezmanın tegayyürü ile ahkamın tegayyürü inkar olunamaz” Esasen hukuk felsefesi ve mahiyeti gereği kıyafete karışmaz.Hele ki, “üstünüzdekini çıkaracak ve şunları giyeceksiniz yoksa, asılacaksınız” hiç diyemez. Hukuk olsa olsa, kıyafet dayatan, zorlayan, zorbaları devletin hürriyetleri koruma yükümlülüğü gereğince engeller. Bu sebeple şapka kanunu ve anayasaya derci, hukuka ve hukuk devleti ilkesine açıkça aykırıdır!

                         Bunun böyle olacağı belliydi, kaçınılmazdı, eşyanın tabiatının da gereğiydi. Neden bunca adamı astık, mahcup ettik, evlerinden çıkamaz hale getirdik? Fakir Türkiye’ye bunca masraf, enerji kaybı, hapisler, dayaklar, başına çivi ile şapka çivilenenler, idam edilen yetimlerinin dul anası şalcı bacılar, kanundan önce yazdığı şapka risalesi sebebiyle idam edilen merhum İskilip Atıflar!

                           Hamidiye zırhlısıyla Rizeyi iki gün boyunca topa tutmakta nedir? Karşınızda düşman zırhlısı mı var? Evlerde, tarlalarda, kadın çoluk-çocuk, hasta, yaşlı, muhalif-muvafık insanları ayırtetmeden! Şapka istemezük demenin cezası ölüm müdür? Hangi kanun ve hangi yargıyla? Yoksa henüz şehitler ve gaziler vermiş kendi halkınıza İsrail

 

merhametsizliği mi? Birkaç yıl önce vatanımızı işgal etmiş gavurun şapkasını takıp, gavura benzemek istemem diyen insanların suçu nedir?

                              Sultan Abdülhamidin adını taşıyan zırhlı kuruvazörle onun halkını topa tutma ha! Müstebid dediğiniz Sultan, idama mahkum suikastçısını dahi affetti. İttihatçılar ve onların en bozuk kısmı Halkçılar ise ” Kahrolsun istibdat yaşasın hürriyet” diye diye devasa bir imparatorluğu yediler. Tek parti döneminde de İstibdadın en dehşetlisini uyguladılar!

                               Halide Edip’e göre, Kemalist reformların ” en gösterişli, nafile ve yüzeysel olanı” Şapka İnkılabıydı Türklere ya belli bir baş giysisi takıp medenileşmeyi ya da asılmayı veya hapse atılmayı dayatmak en azından absürttü. Hatta sokaktaki insanlar arasındaki muhalif fertler, kanunu uygulayanlardan çok daha Batılı idi. Şapka kanununun temel etkisi, zaten zengin olan Avrupalı şapka fabrikalarını, zaten fakir olan Türklerin sırtından zenginleştirmek oldu. Batılılar en fazla şapka devrimini ilginç buldular.”

                                 Neticeten bu devrim başarısız ve sonuçsuzdur.  Türkiyede tek kazanan Yahudi Vitali Hakko ve en pahalı Vakko markasıdır. Beyoğlu’nda küçük bir Şen şapka dükkanından bir holdinge dönüşmüştür. Çok ilginçtir, Avrupalı bu şapkaları artık giymiyor ama, İsrail’de bu şapkalardan geçilmiyor. Biz meğerse modern bir başlık yerine geleneksel bir Musevi serpuşu almışız. Yahudi şeriatını önemsememişiz.

                                   Bu arada Kastamonu Valiliğince düzenlenen, Akparti ve CHP’li  mebusların ellerinde bayraklarla 23 Nisan çocuklarından  daha şen Şapka Devrimi kutlamaları, tarih bilincimiz açısından gözyaşartıcıdır! Acaba iktidarda CHP olsa neler olacaktı?

                                     Atatürk şapka devrimi konuşmalarında, sık sık, kalabalıktan birini gösterip; “şimdi bu kıyafet nedir? Medeni bir insan acayip kıyafete girip dünyayı kendine güldürür mü?” “İşte size bir örnek: bu başla medeni bir hanım insan içine çıkamaz.”  veya “kıyafetleriniz, altı kaval üstü işhane.”İşaret edilen kadın ve erkek ne kadar mahcup ve ezilmiş olmalı!

                                       Şimdi bir fikir jimnastiği yapalım; devrim başarılı olmuş olsun ve bugünkü Türkiyede tüm erkek ve kadınlar şapka takıyorlar.

Bir Avrupalı veya herhangi bir turist bunu yadırgamaz ve gülmez mi? Veya CHP çevreleri sık sık yaptıkları “devrim kanunları uygulansın, herkes

 

şapka taksın” deseler. Özgür Özel ve tüm CHP kadroları’da şapkalarını taksalar, iktidarımızda Atatürkün yaptıklarının aynını yapacağız deseler neyle karşılaşırlar? Veya bir Yahudi turist; “Ben hala  İsrailde miyim diye şaşırmaz mı?

                                         Şapka kanunu ve akabinde idam uygulamaları gelince, bir günde milyonlarca insan suçlu hale gelmiş oldu. Şapka talebi çok, arzı yok. Fiyatlar fırlar, evine bir ekmek götüremeyen insanlar, 1600 ekmek parasına tekabül eden 80 lirayı borç alır, bazıları kağıttan şapka yapar, bazıları kadın şapkası takar. En göz önünde olan memurlara, müşvik devletimiz, maaşından kesilmek üzere 80 lira avans verir. Daha neler neler! Uğruna kanını döktüğü kendi devleti milleti  üzerinde derin travmalara sebep olur. Bunu yaşamamak için evinden çıkmayanlar olur! Zorla takdırdığınız şapka ile kimleri medenileştirdiniz? Artık şapka (devrimi) takan yok, medeniyet geri mi gitti?

Yorum yapın