Star gazetesi yazarı Cüneyd Altıparmak, Anayasa Mahkemesi’nin (AYM) 703 sayılı Kanun Hükmünde Kararname’nin (KHK) bazı maddelerini iptal etmesini değerlendirdi. Altıparmak, kararın rektör ve Merkez Bankası başkanı atamalarına ilişkin olduğunu, ancak iptalin geriye yürümediğini belirtti. AYM’nin kayyım konusundaki düzenlemelere dair gündeminde bir dava olmadığını da ekleyen Altıparmak, yazısında şunları kaydetti:
“Birkaç gün önce Anayasa Mahkemesi 703 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin iptali için açılan davada karar verdi. Karar, Cumhurbaşkanının rektörleri ve Merkez Bankası başkanını görevden alma yetkisine dairdi. 703 sayılı KHK ile iptal edilen hususlar basına yansıyanlardan ibaret olmadığı gibi bu türdeki iptaller ülkemiz için bir ilk de değil!
AYM Kararlarına dair temel bilgiyle meseleye bakmak gerekiyor. Birincisi, AYM kararları geriye yürümüyor. Yani ilgili mevzuata dayanan işlemlerin hiçbiri düşmüyor. İkinci olarak da AYM kararları yayımı tarihinden itibaren yürürlüğe girebileceği gibi, Mahkemece kararın yürürlüğünün ötelenmesi de mümkün. Bu durumda AYM, Meclise ve yürütmeye “kanun boşluğu doğmasın diye” süre veriyor.
AYM’nin verdiği son kararı anlamamız için KHK’ların çıkarıldığı tarihte yürürlükte olan 91. maddeyi bilmek gerekiyor. Bu düzenlemeye göre TBMM, Bakanlar Kuruluna kanun hükmünde kararname çıkarma yetkisi verebiliyordu. Ancak yetki verilmiş olsa bile temel haklara tekabül eden konularda KHK çıkarılması yasaktı.
ÖNE ÇIKAN VİDEO
AYM kararında özetle şöyle diyor: “Devlet üniversitelerine rektör atanma şartlarında değişiklik öngören kural…kamu hizmetlerine girme hakkına ilişkin düzenleme içerdiğinden Anayasa’nın mülga 91. maddesi uyarınca KHK ile düzenlenemeyecek yasak alanda kalmaktadır.”
AYM, iptal kararının 12 ay sonra yürürlüğe girmesine de kararı verdi. Buna göre iptal edildiği belirtilen maddeler teknik olarak henüz ortadan kalkmış değil. Bu usule dayanılarak işlemler yapılmaya devam edilebilecek. Meclis aynı konuyu kanunla düzenlerse bu kere Mahkeme bu kanunlara açılan davalarda usul tartışması yapmayacak. Konuyu esastan inceleyebilecek…
Anayasanın 129. maddesi açık biçimde rektörlerin atanmasına dair yetkinin Cumhurbaşkanında olduğunu söylüyor. Yine Anayasanın 104. maddesinde “Üst kademe kamu yöneticilerini atar, görevlerine son verir ve bunların atanmalarına ilişkin usul ve esasları Cumhurbaşkanlığı kararnamesiyle (CBK) düzenler.” hükmü var.
Üst Kademe Kamu Yöneticileri ile Kamu Kurum ve Kuruluşlarında Atama Usullerine Dair 3 sayılı CBK, Rektörlerin de Merkez Bankası Başkanının da nasıl atanacağını düzenleme altına almış. Bu CBK, AYM’nin önüne gelmiş ve mahkeme tüm üst kademe yöneticiler yönünden meseleyi değerlendirip CBK’da üst kademe olmadığını düşündüğü birtakım görevler yönünden Cumhurbaşkanının yetkili olamayacağına kanaat getirerek bu yönden iptal kararı vermiş, diğer yönlerden CBK’yı hukuka uygun bulmuştur.
Birçok yasa ve KHK bağlamında düzenleme var. Bunların birçoğuna AYM’de dava açılmış. Ancak son zamanlardaki kayyım* düzenlemesine dair AYM’nin gündeminde bir dava görünmüyor. Bilindiği üzere Belediye Kanunu 45.maddeye 674 sayılı KHK ile bir ekleme yapılarak kayyum düzenlemesi ihdas edildi. Bu durum daha sonra 6758 sayılı yasa ile yeniden ve aynen kabul edildi. Bu yasa ile ilgili iptal davaları AYM’nin önünde ama kayyıma esas 34. madde ile ilgili bir başvuru görünmüyor.
Konu terör suçlaması olunca, İçişleri Bakanlığının belediye başkanı yerine atama yapması ve belediye meclisinin de atanan kişinin çağırmasına tabi kılınması birbirinin devamı. Yani kayyım atayınca, süreç ikiye bölünemiyor. Kayyım şartları oluşmuş ise meclis seçim yapamıyor, zira toplanamıyor. (…)”