class=”medyanet-inline-adv”>
ABD’ye ait gizli belgeleri ifşa eden WikiLeaks’in kurucusu Julian Assange, İngiltere’deki Belmarsh cezaevinden tahliye edildikten sonra, ABD hükümeti ile yaptığı anlaşma kapsamında Kuzey Mariana Adaları’nda hakim karşısına çıktı.
Avustralya’nın ABD Büyükelçisi Kevin Rudd ve Avustralya’nın İngiltere Büyükelçisi Stephen Smith ile birlikte Saipan Adliyesi’nde yapılan duruşmaya katılan 52 yaşındaki Assange, kendisine yönetilen “ABD’nin gizli ulusal savunma belgelerini elde etmek için komplo kurmak ve ifşa etmek” suçlamasını kabul etti. Suçlandığı Casusluk Yasası’nın ifade özgürlüğü ile çeliştiğine inandığını belirten Assange, buna rağmen kaynaklarını yayınlanmak üzere gizli bilgi sağlamaya teşvik etmenin hukuka aykırı olabileceğini kabul ettiğini söyledi. Mahkeme İngiltere’de hapis yattığı süreyi göz önüne alarak Assange’ı serbest bırakırken, Assange uçakla ülkesi Avustralya’ya doğru yola çıktı. Assange’ın yerel saatle 19.30’da Canberra’ya varacağı belirtildi.
Avustralyalı insan hakları avukatı ve Assange’ın savunma ekibinin üyesi Jennifer Robinson mahkeme çıkışında yaptığı açıklamada, bugünün tarihi bir gün olduğunu belirterek Assange’ın nihayet özgür bir adam olarak evine dönebileceğini söyledi. Avustralya Başbakanı Anthony Albanese başta olmak üzere Assange’ın tüm destekçilerine teşekkür eden Robinson, “Bu sonucu mümkün kılan diplomasi için teşekkür etmek istiyorum. Albanese her fırsatta bu konuyu en üst düzeyde gündeme getirdi ve Avustralyalı yetkililer ABD’ye ulaşırken Avustralya başbakanının tam yetkisiyle hareket ettiklerini biliyorlardı” şeklinde konuştu.
“EŞİ BENZERİ GÖRÜLMEMİŞ BİR ŞEY”
Julian Assange’ın avukatlarından Barry Pollack da müvekkiline yönelik davanın casusluk yasasının 100 yıllık tarihinde “eşi benzeri görülmemiş bir şey” olduğunu söyledi. “Bu yasa Amerika Birleşik Devletleri tarafından Bay Assange gibi bir yayıncıyı, bir gazeteciyi takip etmek için hiç kullanılmamıştı” diyen Pollack, “Sayın Assange, ABD’nin savaş suçları işlediğini ortaya çıkarmak da dahil olmak üzere, doğru ve haber değeri taşıyan bilgileri ifşa etmiştir. İfade özgürlüğü, basın özgürlüğü ve ABD ve dünya kamuoyunun doğru ve önemli bilgilere ulaşmasını sağlamak için verdiği mücadelede çok büyük acılar çekmiştir” ifadelerini kullandı. Assange’ın başından beri casusluk yasası kapsamında asla suçlanmaması gerektiğini vurgulayan Pollack, “Yargıcın, Bay Assange’ın daha fazla hapsedilmesinin adil ve uygun olmayacağına ve ailesiyle yeniden bir araya gelmesinin zamanının geldiğine karar vermesini memnuniyetle karşılıyoruz” dedi.
Kefaletle serbest bırakılarak İngiltere’den ayrılmıştı
Assange’ın kurucusu olduğu internet sitesi WikiLeaks, ABD’nin Irak ve Afganistan’da işlediği suçlara ilişkin belgeleri 2010 yılında yayınlamıştı. ABD’nin casuslukla suçladığı ve iadesini talep ettiği Assange, 2012 yılında Ekvador’un Londra Büyükelçiliği’ne sığınmıştı. 2019’da buradan çıkarılarak gözaltına alınan Assange, kefaletle tahliye şartlarını yerine getirmediği gerekçesiyle tutuklanarak cezaevine gönderilmişti. İngiltere Yüksek Mahkemesi, 2021 yılında Assange’ın ABD’ye iade edilebileceğine hükmederken, Assange’ın avukatları 2022’de karara itiraz etmişti. ABD tarafından 18 suçtan yargılanması istenen Assange, İngiltere’deki yüksek güvenlikli Belmarsh cezaevine konulmuştu. Assange, son olarak Londra’daki Yüksek Mahkeme tarafından kefaletle serbest bırakılmasının ardından cezaevinden tahliye edilerek İngiltere’den ayrılmıştı.
ABD İLE ANLAŞMAYA VARMIŞTI
ABD hükümeti ile anlaşmaya varan Assange’ın bu kapsamda Avustralya’ya yakınlığı nedeniyle tercih ettiği Pasifik’teki ABD toprağı Kuzey Mariana Adaları’nda mahkemeye çıkacağı açıklanmıştı. ABD ana karasına seyahat etmek istemediği belirtilen Assange’ın, Kuzey Mariana Adaları’nda yapılacak duruşmada kendisine yöneltilecek tek suçlamayı kabul edeceği belirtilmişti. İngiltere’de cezaevinde kaldığı süre göz önüne alınarak daha fazla hapis yatmayacağı açıklanan Assange’ın Avustralya’ya gitmesine izin verileceği kamuoyuna yansımıştı.