İsrail’in Gazze işgalini binlerce kişi  protesto etti

İsrail’in bir yılı aşkın Gazze’ye yönelik başlattığı katliam ve soykırım saldırısının ardından Lübnan’da da işgale geçen İsrail’in protesto edilmesi için İnsani Yardım Vakfı İHH öncülüğünde “Filistin’de ölen insanlık için ve toplumda artan şiddete karşı Susmuyoruz Yürüyoruz” adı altında bir protesto gerçekleştirildi. Beyazıt meydanında ellerinde dövizleri ve Filistin Türkiye bayrakları ile toplanan 7’den 70’e vatandaşlar Kahrolası İsrail Filistin’den defol” sloganları atarak Beyazıt meydanında bir araya geldiler. Beyazıt’tan başlayan yürüyüş Ayasofya meydanına kadar devam etti. Bu yürüyüşe Gazze katliamını her hafta protesto eden doktorlarda katıldı. Kalabalık topluluk ellerindeki ‘Susmuyoruz’ yazılı pankartla Ayasofya meydanına kadar slogan atarak yürüyen binlerce kişi yerli yabancı turistler tarafından da desteklendi.

Ayasofya meydanına gelen topluluk okunan kuran-ı Kerimden sonra İsrail aleyhine sloganlar atmaya devam etti. Ayasofya meydanında toplanan kalabalığa seslenen İHH Başkanı Bülent Yıldırım ilk olarak toplumda artan şiddet olaylarına karşı alınması gereken tedbirlerden bahsetti . Yıldırım yaptığı konuşmada, ” Gazze’de ne yazık ki işgalci İsrail’in insanlık dışı saldırıları sürerken, ülkemizde de son zamanlarda artan ve her birimizi üzen ferdi şiddet ve suç hadiseleri meydana gelmektedir. Yaşanan bu hadiselerde, nice canlar hayatlarını kaybediyor ve nice aileler yakınlarının acısını yaşıyor. Son olarak, geçtiğimiz hafta Fatih’te yaşanan elim hadisede, gencecik iki kız evladımız maalesef katledildi. Benzer olayların önüne geçilmesi için acil bir şekilde tedbirlerin artırılmasını, adli ve hukuki adımların atılmasını beklemekteyiz. Onlarca suç kaydı bulunan insanların toplumun içerisinde tehlike saçtığı bilinmektedir. Cinayet, uyuşturucu, taciz, tecavüz, gasp ve hırsızlık suçları başta olmak üzere işledikleri suçlarla masum insanlara zarar veren suçluların topluma karışmalarının önüne geçilmelidir. Adalet Bakanlığı’nın 2024 verilerine göre, ceza infaz kurumlarındaki mahkumların %33,7’si uyuşturucu madde ile bağlantılı suçlardan ceza almış durumda. Başka bir deyişle, bu durum ülkemizde işlenen her üç suçtan birinin uyuşturucu nedeniyle gerçekleştiğine işaret etmektedir. Bu istatistik, uyuşturucu ile mücadelenin ne kadar acil bir ihtiyaç olduğunu açıkça ortaya koymaktadır. Suçluların cezalandırılmasının ve ıslahının önüne geçen infaz yasasında değişiklik yapılmasını, sokakların kadınlar ve çocuklar başta olmak üzere toplum için daha güvenli hale getirilmesini bekliyoruz” dedi.

“İSRAİL SALDIRISINI GENİŞLETİP ZAYIFLIYOR YENİLMESİ YAKINDIR”

Yıldırım, “Bugün burada, İsrail’in Gazze’deki işgaline karşı durmak ve ülkemizde son dönemlerde artan şiddet ve cinayet hadiselerine dikkati çekerek gerekli adımların atılmasını talep etmek için toplandık. Tüm dünyanın şahit olduğu üzere, İsrail’in Gazze’ye yönelik insanlık dışı saldırıları devam ediyor. İşgalcilerin 7 Ekim 2023 tarihinden bu yana Gazze’ye yönelik saldırılarında, çoğunluğu kadın ve çocuk olmak üzere 50 binden fazla Gazze’li şehit oldu, 100 bini aşkın kişi ise yaralandı. Başta ABD olmak üzere Batılı ülkeler, İsrail’e verdikleri siyasi, ekonomik, silah ve mühimmat destekleriyle soykırımın suç ortakları olarak tarihe geçtiler. Bu şer ittifakı sebebiyle Gazze’de hiçbir yer güvenli değil. Camiler, okullar, BM binaları ve sığınma noktaları gibi mekânlar da dahil olmak üzere işgalciler her yere saldırıyor. Her gün Gazze’den parçalanmış çocuk bedenleri ve kana bulanmış bebek görüntüleri gelmeye devam ediyor. Dünyanın güvenliğine katkı sunma iddiasıyla kurulan kurum ve kuruluşlar sessiz, etkisiz ve büyük bir atalet içerisinde olanları yalnızca seyrediyor ya da Gazze’li mazlumlara hiçbir katkısı olmayan cılız söylemlerin ötesine geçemiyor.

İsrail bir taraftan Gazze’de soykırım suçu işlerken diğer taraftan ise Batı Şeria, Suriye ve Lübnan’a yönelik de insanlık dışı saldırılar gerçekleştirmektedir. İşgalci İsrail, kadın-çocuk, yaşlı-genç demeden, on binlerce sivili yok etmek için hedef gözetmeksizin saldırmakta, tarihin en ahlaksız savaş suçlarını işlemektedir. İsrail, BM İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi, Cenevre sözleşmeleri ve başkaca uluslararası sözleşmelerdeki insani yardımların dokunulmazlığı esaslarına rağmen sivillere insani yardım ulaşmasını da engellemekte ve insanları açlık, kıtlık ve salgın hastalıklarla karşı karşıya bırakmaktadır.

“BÜYÜK EKONOMİK SİYASİ VE ASKERİ GÜCE SAHİP İSLAM ÜLKELERİ SORUMLULUKTAN KAÇMAMALI HAREKETE GEÇMELİDİR”

Yıldırım, “Büyük ekonomik, siyasi ve askeri güce sahip İslam ülkeleri sorumluluktan daha fazla kaçmamalı, harekete geçmelidir. İsrail; Kudüs’ü, Gazze’yi, Lübnan’ı, masum insanları hedef alırken somut ve kararlı adımların atılması için ne bekleniyor? İşgal rejiminin insan haklarını hiçe saydığı ve uluslararası hukuku tanımadığı 70 yılı aşkın bir süredir açık bir şekilde görüldü. Yapılan çağrıların, zulmü durdurmada etkili olmadığı hepimizin malumu. Uluslararası mekanizmaların işlevsizliği ve tıkanıklığı karşımızda bir vaka olarak durmaktadır. İşgalci İsrail vahşetinin durdurulması, masum insanların silahlara ve bombalara hedef olmaması için Birleşmiş Milletler başta olmak üzere uluslararası kuruluşlar bir an önce atmaları gereken somut adımları atmalıdır. Herkesi, Mescid-i Aksa’nın, Kudüs’ün ve Filistin’in özgürlüğü, siyonist zulmün ve işgalin sona ermesi için, yapılan eylemleri desteklemeye davet ediyoruz. Fert fert her birimiz Filistin için elimizden geleni yapmalıyız. Bizler Türkiye’nin sivil toplum kuruluşları ve halkı olarak Kudüs, Mescid-i Aksa ve Filistin özgür oluncaya kadar mücadelemizi tüm gücümüzle sürdürmeye devam edeceğiz” dedi.

Yorum yapın