İsrail’de ikinci Sinvar tufanı – BERCAN TUTAR

İsrail’in etnik temizlik ve soykırım saldırılarıyla Gazze’yi ilhak planı iki temel unsura dayanıyor. İlki kentlerin yaşanmaz hale getirilmesine, ikincisi de Filistinlilerin direniş iradesinin kırılmasına… Fakat Hamas lideri Yahya Sinvar ile özdeşleşen mücadele azmi Siyonist planları bozuyor.

7 Ekim 2023’ten bu yana 378 gündür her tür katliama rağmen Hamas’ı ve Gazze halkının iradesini rehin alamayan Siyonist barbarlar, eylül ayında yeni bir yol haritası ilan etmek zorunda kaldı.

Kamuoyunda ‘Eiland Planı’ diye bilinen bu Neo-Nazi stratejinin akıl hocası İsrail’in eski ulusal güvenlik danışmanlarından Emekli General Giora Eiland’dı.

Gazze’nin kuzeyinin askeri bölge ilan edilmesini isteyen Eiland, buradaki Filistinlilerin kovulmasını, güneyden gelişlerin yasaklanmasını, geride kalanların da kuşatmaya alınıp aç bırakılarak salgın hastalık, katliam ve etnik temizlikle tamamen yok edilmesini önerdi.

***

Bu plan, Başbakan Binyamin Netanyahu tarafından hemen kabul edildi. Ancak Eiland, planın başarısı için Sinvar’ın itibar ve imajının yok edilmesini şart koştu.
Aksi halde başarı şanslarının olamayacağını vurguladı. Eiland’a göre işgal, ilhak ve soykırım projesinin amacına ulaşması için 7 Ekim 2023’te ‘yenilmez İsrail miti’ni tuzla buz eden Aksa Tufanı Taarruzu’nun mimarı Yahya Sinvar’ın değersizleştirilmesi elzemdi.
Nitekim Eiland, Knesset Dışişleri Savunma Komitesi’nin eylül ayındaki oturumunda bu talebini “Sinvar için önemli olan toprak ve onurdur. Bu yeni plan ve manevrayla hem toprağı hem onuru elinden alacağız” sözleriyle dile getirmişti.
Bu çerçevede İsrail, 5 Ekim’de Gazze’nin kuzeyine yönelik etnik temizlik ve ilhak operasyonuna başladı.
Bölgedeki Beyt Hanun, Beyt Lahiya ve Gazze Şeridi’nin en büyük mülteci kampı Cibaliye’deki 400 bini aşkın Filistinli kuşatıldı.

***

Bu kapsamda 15 gündür bölgeye ne tek bir yardım paketinin girmesine ne de bölgeden tek bir sivilin ayrılmasına izin veriliyor.
Savaş öncesi 1 milyon 100 binlik nüfustan geriye kalan ve çoğu kadın ile çocuk olan 400 bini aşkın masum sistematik şekilde yok ediliyor.
Siyonist rejim bu yüzden Sinvar liderliğinde İsrail askerlerine kök söktüren Hamas savaşçılarının kuzeyde yeniden bir araya gelmelerini önlemeye çalışıyor.
Ancak Sinvar, son nefesine kadar savaşarak 7 Ekim’deki Aksa Tufanı’ndan sonra Siyonist rejimin kimyasını bozan ikinci bir tufana daha imza attı.
Onurunu kırmak istedikleri Yahya Sinvar daha da efsaneleşti.
Lübnan ve İran ile tırmanan gerilim nedeniyle stratejik odaklanma eksikliği yaşayan İsrail ordusuna karşı Hamas’ın direniş iradesi yeniden şahlandı.
Sinvar faktörü sadece Eiland’ın planını sarsmakla kalmadı İsrail’in bölgesel projelerine de darbeler indirecek. Şehit Sinvar’ın ateşlediği direniş ruhu bölge halklarını Arap yönetimleri üzerinde baskı oluşturmaya itecektir.
Bu da Arap ülkelerini olağan sözlü kınamaların ötesinde İsrail’e karşı ortak harekete zorlayabilir.
Bu gelişmeler Avrupa ve ABD’yi de baskı altına alacaktır. Zira uzun süreli bir çatışma ABD’nin stratejik çıkarına değil çünkü bölgesel hedeflerini tehlikeye atabilir.
Hâsılı kelam son nefesine kadar çarpışan Yahya Sinvar’ın tetiklediği ikinci tufan dalgası iç ve dış baskılar altındaki İsrail’in askeri, siyasi ve lojistik zorluklarını daha da artıracaktır. Haliyle bu dinamikler de Gazze’nin kuzeyindeki etnik temizlik planlarını akamete uğratabilir.

Yorum yapın