İsrail’in Gazze’deki barbar soykırımı Kurban Bayramı’nda da sürüyor. Dünyanın dört bir yanındaki 57 İslam ülkesinden 3 milyona yakın insan bugün kurban keserek hac vazifesini yerine getirecek. Hepsinin duasında Gazze’nin olduğundan şüphemiz yok.
Siyonist terör rejimine lanet edip bu sapık rejim tarafından hunharca katledilen on binlerce bebek, çocuk ve kadını ise yürekleri parçalanarak yâd edecek, Gazze’nin ve masum halkının kurtuluşu için Allah’a yakaracaklar.
Fakat eminim ki en çok lanetlenenler İslam ülkelerinin İsrail korkusundan bir şey yapamayan liderleri olacak. Çünkü Gazze’yi İsrail’e kurban verenlerin başında İslam ülkelerinin çürümüş siyasi sınıfları geliyor. Ümmet bu gerçeği sekiz aylık Gazze soykırımı sırasında fazlasıyla gördü.
Bu hakikati sık sık dillendiren Sayın Erdoğan hemen her konuşmasında İslam dünyasını barbar İsrail’e karşı harekete geçmeye çağırıyor. Ancak bir iki isim dışında Müslüman liderlerin çoğu bu çağrıya sessiz kalırken katledilen Gazzeli masum bebek ve çocukların hakkını İspanya’nın sosyalist Başbakanı Pedro Sanchez ile ‘eski tüfek solcular’dan Brezilya Devlet Başkanı Lula da Silva gibi ‘kâfir liderler’ ve Hıristiyan Batılı halklar savunuyor.
***
Güney Afrika başta olmak üzere İrlanda, Rusya, Çin, Meksika, Kolombiya ve Estonya gibi dünyanın farklı medeniyet havzalarından ülkeler Gazzelilere birçok İslam ülkesinden daha fazla sahip çıkıyor.
Siyasi, ekonomik, diplomatik ve askeri bedelleri göze alarak İsrail’e ve ona destek veren Batılı Siyonazilere meydan okuyorlar. Bu utanç bize yeter.
İslam ülkelerinin çoğu ise hâlâ üç maymunu oynuyor. Neden? Nedeni yine Gazze’deki direniş ruhunda saklı. İsrail’in vahşeti karşısındaki deli edici sağırlık derinleştikçe gördük ki işgal edilen ve kuşatılan meğer Gazze değil, İslam dünyasının geri kalanıymış. Asıl sömürgeleştirilenlerin ‘bağımsız’ İslam ülkeleri olduğu ortaya çıktı
Gazze’deki direnişle beraber dört bir yandan kuşatılan coğrafyanın Filistin’den ziyade Müslüman dünyası olduğunu öğrendik.
Gazze için isyan eden ümmet de küresel vicdan da Müslüman hükümetlerin hiçbir sonuç vermeyen diplomatik tepkilerinden bıkmış durumda.
Bırakın bir eylemde bulanmayı Gazze için sadra şifa olabilecek bir sözü dahi şimdiye kadar sarf edemeyen Müslüman liderlerin her anlamda siyonist zihniyetin zincirli köleleri olduğunu görüyoruz.
***
Bu teslimiyet ve korkaklığın elbet bir maliyeti olacak. Direnciyle küresel statükoyu sarsan Gazze, İslam dünyasının kölelik zincirlerini de kıracak. Zira küresel vicdana dönüşen Gazze’deki direniş ruhu artık kritik bir dönümün eşiğinde.
Tarihin kırılma noktasını zorluyor. Küresel çapta en kurumsallaşmış ve en sistematik barbarlık olduğu artık her açıdan deşifre olan İsrail belasının ve onu destekleyenlerin sonu yaklaşıyor.
Bu bağlamda İsrail’in varlığıyla varlık bulanlar da siyonist zihniyetle birlikte çökecek. Bütün gerçeği en çıplak haliyle gören Müslümanlar halklar duygusal, zihinsel ve ruhsal olarak artık soykırımcı sömürgeci paradigmayı da bu paradigmayı kabul eden pasif, apolojik, ezik, sünepe, devşirme, kompleksli ve işbirlikçi Müslüman liderleri de kabullenemiyor artık.
Sabırlar taşmak üzere. Zaman geçiyor. Batılı toplumlar gibi Müslüman halklar da uyanıyor.
Böyle devam ederse İsrail ve onun suç ortağı Batılı soykırımcılara karşı yükselen öfke kısa süre sonra Müslüman liderlere ve onun etrafındaki yozlaşmış siyasi sınıflara yönelecektir. Geri sayım başladı.
Müslüman ülke liderlerinin Batı’ya köleliğe ve bu köleliği besleyen ‘çürümüş âleme’ artık son vermesi gerekiyor. Yoksa İsrail putundan önce onlar devrilecek.