İlişkilerde yapılan en büyük hatalar! “Gerçek sevgi gösterişsiz olur”

Sosyolog ve terapist Erich Fromm, aşırı ilgi ve sevgi gösterilerinin sevgiden değil, yalnızlık korkusundan kaynaklandığını belirtir. Gerçek sevgi gösterişsizdir, kendinden emindir, güçlüdür, sağlamdır. Gerçek sevginin gösterilere, şovlara ihtiyacı yoktur çünkü kendi içinde dürüst ve samimi bir gerçekliği vardır.

İlişkilerde sıkça içine düşülen handikaplardan biri, gösterilere, şovlara sevgi anlamı yüklemek ve sürekli bir gösteri beklentisi içinde olmaktır. Beklenti meselesi başlı başına bir tuzaktır. Ama gösterilere sevgi anlamı yüklemek ve beklemek de farklı bir sonu doğurmaz. Sevginin sürekli olarak dışa vurulmasını beklemek, sevginin özünü ve anlamını kaybetmesine neden olabilir.


İÇİ BOŞ BİR KONU…

“Sevseydi yıl dönümümüzü unutmazdı. Sevseydi bana bir hediye alırdı. Sevseydi benimle bu tatile gelirdi. Sevseydi arkadaşlarımla bir arada olurdu. Sevseydi küsmezdi. Sevseydi arardı. Sevseydi gizlemezdi. Sevseydi çiçekleri sulardı. Sevseydi faturaları öderdi…” Listeyi daha fazla uzatmak isterdim aslında çünkü uzadıkça sen de bütün bunların kulağa ne kadar saçma geldiğini fark edersin. Hepsini yan yana sıralayınca gerçekten de konunun içi ne kadar da boşalıyor değil mi? Ama bütün bu boş konular yüzünden birbirine küsen, birbiriyle tartışan, tavır alan, sancı çeken sayısız çift var. Benden hatırlatması.

BEKLENTİ SEVGİYİ YIPRATIR

Sevgi, derin ve uzun uzun konuşulacak bir konu. Son derece özel, önemli ve paha biçilemez. Aldığımız her soluğa, yaptığımız ya da yapmadığımız her işe sevgi anlamı yükleyip bir gösteri beklentisine girmek çok gereksiz çünkü gerçek değil. “Beni gerçekten sevseydi kedimin bakımını da üstlenir, mamasını verirdi, onu aşıya götürürdü demek ki aslında beni sevmiyor” gibi bir yaklaşım insanın aklına ne getiriyor biliyor musun?

GERÇEKTEN GEÇİNMEYE GÖNLÜMÜZ VAR MI?

Geçinmeye gönlü olan, kediyle aynı evde yaşamayı kabul ettiği için bile çok mutlu olur, gönlü olmayan ise su vermedi diye bile hayal kırıklığı yaşar. Hal böyleyse elimizi kalbimizin üzerine koyalım ve kendimize karşı dürüst olalım önce. Sevgi gösterilerine neden ihtiyaç duyuyoruz? Bu bizim kendimizle çözemediğimiz, hesaplaşamadığımız içsel meselelerimizin bir ıstırabı mı yoksa hayatımızdaki insanın bizi gerçekten sevmediğine mi inanıyoruz? İçerideki eski yaraları tamir etsin diye sevgi gösterilerinde bulunmasını istiyorsak bu ona büyük haksızlık olur. Yok eğer gerçekten sevilmediğimize ikna olmuşsak, bari kediye bir kap su versin arayışına kadar düşmüşsek, neden orada kalmaya devam ediyoruz? Gerçekten geçinmeye gönlümüz var mı yoksa zaten gönülsüz müydük?

YANLIŞ YÖNTEM

İlişkilerdeki gösteriş merakı, çoğu zaman karşı tarafın sevgisini ölçmek için kullanılan yanlış bir yöntemdir. Ancak bu yöntem, sadece ilişkideki sevginin gerçekliğini sorgulatmakla kalmaz, aynı zamanda karşı tarafa haksızlık yapar. Sevgi, karşılıklı saygı ve güven üzerine kurulmalıdır. Gösteriş merakı, ilişkinin bu temel taşlarını sarsar ve ilişkide gereksiz gerilimlere yol açar.

Yorum yapın