HÜDAPAR Genel Başkanı Yapıcıoğlu: “Anayasada değiştirilemez hükümler olmasının doğru olmadığını söylüyoruz”

HÜDAPAR Genel Başkanı Zekeriya Yapıcıoğlu, Habertürk TV Genel Yayın Yönetmeni Mehmet Akif Ersoy’un sorularını yanıtladı. Bahçeli’nin Öcalan çağrısı ve yeni anayasa tartışmasıyla ilgili konuştu.

Yapıcıoğlu, yeni anayasa tartışmalarıyla ilgili de “Biz anayasada değiştirilemez hükümler olmasının doğru olmadığını söylüyoruz.” ifadelerini kullandı.

İşte Yapıcıoğlu’nun konuşmasından öne çıkanlar:

“BİR DAHA KAN AKMAMALI MUTLAKA BİTİRMELİ”

“Bu dozda beklemiyordum. Bu işin önceden konuşulduğu, bazı mutabakatlara varıldığı şeklinde yorumlar yapılmasına neden oldu. Basında birkaç aydır bu konuda sızan haberler var. Sayın Bahçeli’nin İmralı’ya seslenmesi, bir haftaki önceki açıklamaya atıf yapmak suretiyle ‘tecrit kalksın gelsin DEM grubunda konuşsun’ sözleri var. Daha önce bir süreç yaşandı. Demokratik açlımı, çözüm süreci yaşadı. 2014 sonlarında süreç çökmeye başlandı. Farklı farklı şeyler söylendi. Niçin çözüme kavuşmadı? Bu süreçle ilgili en başta söylediğimiz şeyler, şimdi de tekrar aynı noktadayız. Pekçok kişi o gün söylediklerimizi tekrar etmeye başladı. Çözümden kast edilen şey iki taraf birbirine uzaksa çözüm çıkması mümkün değil. Hem sayın Cumhurbaşkanı hem sayın Bahçeli’den şunu çıkarıyoruz, sayın Özel de benzer şeyler söyledi, silah olmasın, kan akmasın. Silah ve şiddet elbette son bulmalı. Bir daha kan akmamalı. Mutlaka bitirmeli.

“SAYIN BAHÇELİ’NİN ÇIKIŞI BU ANLAMDA DA ÖNEMLİ”

2013’ün Nevruz’undaydı yanlış hatırlamıyorsam. Abdullah Öcalan’ın mektubu Diyarbakır’da okundu. Orada da silah bırakma çağrısı yaptı. Ne oldu? Silahlar devreden çıkmadı. Şimdi çağrı yapılırsa silah devreden çıkarsa, inşallah, umarım çıkar. Sayın Bahçeli’nin niçin böyle söylediğini önümüzdeki dönemde parça parça bunu anlatacak. Tam zıt kutuplar gibi görünen, Türk milliyetçisi birisinin böyle bir çağrı yapması, başka birinin çağrısından daha etkili olur. Silah ve şiddetle bir yere varılacağını umarım görmüşlerdir. Ajandalarında başka bir şey varsa o zaman el yükseltirler. Elinde silah bulunanlar için söyledim. Kandil’in gayesi bazı talepleri şeklinde değil de, olabildiğince kendini ağırdan satmak ise Türkiye Cumhuriyeti’nin kabul edemeyeceği derecede elini yükseltebilirler. Sayın Bahçeli’nin çıkışı bu anlamda da önemli, İmralı’da Öcalan, Meclis’te DEM var. Kandil’dekiler çok daha fazla parçalı. Çok uluslu şirket gibi bir şey. Tahran, Şam, Tel Aviv, Brüksel, Washington’da bağlantısı olan klikler var. Hepsi Abdullah Öcalan için ‘önderimiz’ diyor ama Öcalan’ın yaptığı çıkışların bazılarının işlerine gelmediğini biliyoruz.

YENİ ANAYASA TARTIŞMASI

1921’de anayasa yapıldı. Meclis 23 Nisan 1920’de açıldı. Hem Kurtuluş Savaşı’nı yönetti ve devlet kuruldu. 1921 Anayasası’na şiddetle tepki koyanlar var. Cumhuriyet nasıl ilan edildi? Anayasa anlamda devletin çatısını çatan hukuki ve siyasi metin. Cumhuriyetin ilan edildiği 29 Ekim 1923’de 1921 anayasasında değişiklik yapıldı. 1924’de Anayasa yapıldı. 1961’de darbe ile anayasa yapıldı. 1924 anayasasında devletin şeklinin cumhuriyet olduğunun değiştirilemeyeceğine dair hüküm kondu. Saltanat yeni kalkmıştı. 61 Anayasası’nda ‘kimsenin saltanata dönme isteği’ yok denildi. 1982 Anayasası’nı yazan hukukçu ekip de ‘Devletin şeklinin Cumhuriyet olduğuna dair hüküm değiştirilemez’ dendi. Bize göre bu yeterli. Kenan Evren dedi ki, ‘Siz 9. maddede bunu yazmıştınız, ben bunu değiştirdim, 4. madde olarak düzenledim’ dedi. Burada değiştirilemez dediği 3. madde, 2. maddede Cumhuriyet’in nitelikleri. 1. madde de ‘devletin şekli cumhuriyet değiştirilemez’. Birileri ısrarla Cumhuriyet’in kurucu değerleridir diyor. Biz anayasada değiştirilemez hükümler olmasının doğru olmadığını söylüyoruz. Ben diyorum ki, ‘anayasada değiştirilemez maddelerin olması ölülerin dirilere hükmetmesidir’, Avrupalı bir hukukçunun dediği gibi. Bugün Anayasa’nın değişitirilmesi karşısında bir önerim yok ama yarın bir gün çocuğum diyebilir. Saltanat geri gelsin diyen kaç taraftar çıkabilir ki. Meclis’in milletvekili olarak ben konuşmaz isem kim konuşacak.

Sayın Kurtulmuş’un söylediği gibi devletin milleti olmaz, milletin devleti olur. Osmanlı yıkıldı millet yok olmadı. Ama Osmanlı yok şimdi. Birileri ‘siz paryasınız, biz sizin sahibiyiz’ diyemiyor.”

Önceki İçerik Sonraki İçerik

Yorum yapın