HÜDA PAR Genel Başkanı Zekeriya Yapıcıoğlu, Türkiye’nin İsrail ile tüm ticari ilişkilerini, özellikle akaryakıt sevkiyatını durdurması gerektiğini söyledi. Yapıcıoğlu ayrıca İsrail’le diplomatik ilişkilerin kesilmesi ve Türkiye’nin Filistin halkına daha güçlü destek vermesi gerektiğini belirtti.
HÜDA PAR Genel Başkanı Zekeriya Yapıcıoğlu, Türkiye’nin İsrail ile ticari ve diplomatik ilişkilerinde köklü bir değişim çağrısında bulundu. Özellikle İsrail’e akaryakıt sevkiyatının kesilmesi gerektiğini vurgulayan Yapıcıoğlu, İsrail ile doğrudan veya transit ticaret yapılmasının kabul edilemez olduğunu belirtti. Türkiye’nin stratejik coğrafi konumu nedeniyle transit ticaretin merkezi olduğuna dikkat çeken Yapıcıoğlu, bu durumun İsrail’in çıkarlarına hizmet etmemesi gerektiğini savundu. İsrail’e sağlanan ekonomik kaynakların Türkiye’nin dış politika duruşuyla çeliştiğini aktardı.
Yapıcıoğlu, Türkiye’de bulunan Kürecik Üssü’nün kapatılması gerektiğini vurgulayarak, bu üssün İsrail’e dolaylı destek sağladığını ve ABD’nin stratejik çıkarlarına hizmet ettiğini ifade etti. Yapıcıoğlu, İsrail’i şartsız destekleyen ABD ile istihbarat paylaşımının sonlandırılması gerektiğini söyledi. ABD ile yürütülen stratejik ortaklıkların gözden geçirilmesini isteyen Yapıcıoğlu, bu işbirliklerinin İsrail’in bölgedeki operasyonlarını kolaylaştırdığını belirtti.
Yapıcıoğlu ayrıca, Türkiye’nin İsrail’in askeri ve ticari gemi ve uçaklarına limanlarını kapatması gerektiğini, Gazze’de yaşanan insanlık dışı saldırıların ardından Türkiye’nin daha sert adımlar atmaması durumunda, Müslüman kamuoyunun büyük tepki göstereceğini belirtti. Yapıcıoğlu, diplomatik tepkinin yanı sıra fiili adımların da atılması gerektiğini söyleyerek, limanların kapatılmasının İsrail üzerinde baskı oluşturacağını ifade etti.
Yapıcıoğlu’nun bir diğer çağrısı ise İsrail ile diplomatik ilişkilerin kesilmesi yönündeydi. Bu adımın, Türkiye’nin İsrail karşısındaki duruşunu netleştireceğini belirten Yapıcıoğlu, İsrail’le sürdürülen diplomatik ilişkilerin, İsrail’in işlediği suçları meşrulaştırmak anlamına geleceğini savundu. Türkiye’nin, Filistin topraklarındaki işgale karşı daha güçlü bir tavır alması gerektiğini ifade eden Yapıcıoğlu, bu adımın İslam dünyasında örnek teşkil edeceğini söyledi. Filistin halkının yanında durmanın Türkiye’nin tarihi sorumluluğu olduğuna dikkat çekti.
Son olarak, Yapıcıoğlu, İsrail’in Filistin’e yönelik zulmüne karşı Müslüman ülkelerin daha aktif rol oynaması gerektiğini belirtti ve Türkiye’nin bu konuda daha güçlü tedbirler almasının, Filistin halkına gerçek bir destek olacağını vurguladı.