Dünyanın gözünün üzerinde olduğu Göbeklitepe bölgesinde, 8 arkeolojik tepenin daha bulunduğu ortaya çıktı. İsimleri sır gibi saklanan arkeolojik alanların duyurulmasıyla birlikte ‘Taş Tepeler’in sayısı 20’ye çıkacak.
MURAT ÖZTEKİN’İN HABERİ – Türkiye Kültür Yolu Festivali ülkemizi sarmaya devam ediyor. Dünyanın en geniş çerçeveli festival zinciri bu defa Bursa’ya ulaştı. Osmanlı İmparatorluğu’nun payitahtlarından olan kadim şehirde festival çerçevesinde 9 Haziran’a kadar bin sanatçıyla 500 faaliyet yapılacak.
Bu vesileyle özel bir toplantıda basın mensuplarının sorularını cevaplayan Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, özellikle arkeolojik alanlara dair çarpıcı bilgiler verdi.
100 KM’LİK HAT İÇİNDE
12 bin yıl öncesine uzanan Şanlıurfa’daki Göbeklitepe, yerleşik hayata dair izleriyle tarih kitaplarının değişmesine yol açmıştı. Göbeklitepe’den sonra bölgedeki 11 yeni tepe daha gün yüzüne çıkarıldı ve 2021’de toplam 12 alan “Taş Tepeler” olarak anılmaya başladı.
Ancak bu tepelerin başka benzerlerinin olduğu ortaya çıktı. Ersoy’un anlattığında göre; Göbeklitepe bölgesindeki 100 kilometrelik hat içerisinde 8 yeni arkeolojik tepe daha gün yüzüne çıkarılmayı bekliyor.
ADLARI DAHİ ANONS EDİLMEDİ
Henüz kazı çalışmalarının başlamadığı ve adı sır gibi saklanan arkeolojik alanların, tarihin karanlık noktalarını aydınlatacak eserlerle dolu olabileceği düşünülüyor.
Dünyanın gözünün üzerinde olduğu Taş Tepeler’deki arkeolojik çalışmalar hakkında bilgi veren Bakan Ersoy “Şu an bir hat üzerinde 12 tepeyi gün yüzüne çıkarıyoruz. Ancak bu sayı, toplamda 100 kilometrelik bir alan üzerinde 20’ye kadar çıkacak. Diğer sekiz tepe daha kazılmadı, adını dahi anons etmedik. 12’yi oturtalım, aşama aşama onları da anons edeceğiz” diye konuştu.
Taş Tepeler’in Neolitik çağ araştırmaları açısından çok önemli bir keşif olduğunu hatırlatan Ersoy “Arkeologların tarihe bakışı değişti. Şu anda 32 üniversite ve akademi çalışmalara destek veriyor. Bunların 10’u yerli 22’si ise uluslararası akademi. Güney Doğu’da çok önemli bir çıkış yakalayacağımızı düşünüyorum” ifadelerini kullandı.
“ARKEOLOJİK ALANLARI HIZLI DEĞİL, YOĞUN KAZIYORUZ”
Arkeolojik alanların hızlı kazıldığına dair eleştirilere de cevap veren Ersoy “Arkeolojik alanları hızlı değil, yoğun kazıyoruz. İkisi farklı şey. Eskiden ören yerleri 45 ila 60 gün kazılıp bırakılıyordu. Biz önce bundan vazgeçip 12 aylık kazıların sayısını artırdık. İkincisi de Efes gibi yerler sadece bir noktadan kazılıyordu. Biz tek değil 10-15 noktada yoğun kazılara başladık. Bazı ören yerlerindeki bütçeleri döviz bazında yirmi katına çıkardık. Bunun hızlı kazmakla alakası yok” dedi. “Geleceğe Miras” projesiyle de son altmış yılda arkeoloji alanında ne kadar iş gerçekleştirilmişse aynı oranda işi gelecek dört yılda yapacaklarını söyleyen Bakan Ersoy “Bakın çok iddialı bir hedef koyduk. Tabii, bazı hocaları değiştirmek zorunda kaldık. 80 yaşına gelmiş, kazılarını oğluna devretmeye çalışan kazı başkanları vardı. Onları düzene soktuk” diye konuştu.
Bakan Ersoy, Türkiye Kültür Yolu Festivalleri’nin Kültür ve Turizm Bakanlığının asli işlerinden olduğunu dolayısıyla yeni tasarruf tedbirleri çerçevesinde sınırlanmayacağını da söyledi.