Gazzeli gazetecinin acı dolu mücadelesi: 8 ayda 11 kez evinden edildi

İsrail ordusunun 7 Ekim saldırıları, Mara’nın hayatında yeni bir kabusun başlangıcı oldu. İsrail’in hava saldırıları mahallelerini vurduğunda, yanlarına alabildikleri birkaç eşya ile güneye kaçmak zorunda kaldılar. İlk sığınakları, bir okul oldu. Ancak burada saldırılar onu rahat bırakmadı. Refah’a vardıklarında, İsrail’in işgali yüzünden yüz binlerce Filistinli gibi Mara ve ailesi, tekrar kaçmak zorunda kaldı. Buldukları geçici barınaklar, onları koruyamadı. Mara ve ailesi, şimdilerde bir çadırda yaşam mücadelesi veriyor.

HER SALDIRI UMUTLARIMIZI TÜKETİYOR

Tüm zorluklara rağmen hayatta kalma mücadelesi veren Mara, “Kendimizi sürekli bir belirsizlik içinde buluyoruz. Her saldırı, umutlarımızı bir kez daha yıkıyor. Telefonla sağlık ekiplerine ulaşabilsek bile, tek yapabilecekleri temel ilk yardım sunmak. Bu çaresizlik içinde her gün, bir önceki gün kadar zor ve acı dolu. Geceleyin patlamalar gökyüzünü aydınlatırken, dışarı çıkmak bile büyük bir risk haline geldi.” dedi.

BU ÖLÜM DÖNGÜSÜ NE ZAMAN BİTECEK?

“Güvende kalmak tek isteğimiz” diye yakınan Mara şunları kaydetti: “Her zaman korkuyoruz ama geceler en kötüsü. Gece olduğunda, korkunun gölgesi her yere düşüyor. Tek istediğimiz güvende olmak. Dünyanın insanlığımızı ve özgürlük ve adalet içinde yaşama hakkımızı tanımasını istiyoruz. Bu korku ve ölüm döngüsünün ne zaman sona ereceğini bilmiyoruz. Bildiğimiz tek şey, korkmuş ve yorgun olduğumuz ve evimize dönüp normal hayatımıza devam etmek istediğimiz.”

Yorum yapın