Gayrimenkulün Parlak Dönemi Bitti mi?

12 yıl süreyle ekonominin en parlak sektörlerinin başında inşaat, konul veya gayrimenkul geliyordu. Bir yerde inşaat sektörüne iktidar tarafından ekonominin motoru rolü biçildi. Hatla bu yılın başında ekonomiden sorumlu Başbakan Yardımcısı Ali Babacan tarafından gayrimenkul rantlarının vergilendirilmesi taslağı kamuoyuna açıklandı ve seçim öncesinde yasallaştırıImak istendiği belirtildi. Ancak Cumhurbaşkanı Erdoğan inşaat sektörüne zarar verir gerekçesiyle karşı çıktı ve taslak rafa kalktı. Bu önlem, yüksek kazançlar nedeniyle inşaat sektörünün girişimciler için çekici hale gelmesi nedeniyle sanayi sektöründen kaçışa yol açtığından getirilmişti. Ali Babacan‘ın geçmişte yapamadığını şimdi siyasi koşullar doğal yollardan yapıyor gibi. Yada piyasa koşulları konut, inşaat ve gayrimenkul aleyhine dönebilir. 9 Haziran tarihli Habertürk Gazetesi’nde borsada hisse senetleri işlem gören gayrimenkul yatırım ortaklıklarının özellikle yabancı yatırımcıların kararlı satışları nedeniyle yüzde 18’e varan düşüşler yaşadığı yer almıştı. Sektör temsilcileri ise “Emlakta su yolunu bulur” diyerek morallerini koruyordu. Ama emlak yatırımı sermaye yoğun bir yatırımdır. Geleceğe yönelik bir yatırımdır. Ancak değer artışı görülürse yatırım yapılacak bir alandır.

 

Bu koşullar altında bakınca da gelecekten umutlu olmak zor görünüyor. En azından geçmişteki primlerin elde edilmesi, geçmişteki satışların yakalanması çok zor. Bir kere yılın ilk dört ayında konutta satış patlaması yaşandığı görülüyor. Geçen yılki 341 bin adet konut satışı bu yıl yüzde 23 artışla 416 bine çıktı. Yine bitişikte görüldüğü gibi, nisandan nisana son bir yılda konut fiyatlarındaki artış yüzde 16.1, tüketici fiyatlarındaki artış ise yüzde 7.9 düzeyinde. Yani konuttaki fiyat artışları enflasyonun iki katı. Eğer önümüzdeki bir yılda değer artışı yoksa ve geleceğe yönelik beklentiler pozitif değilse satışların düşmesi beklenir. İşte borsadaki gayrimenkul yatırım ortaklıklarındaki keskin fiyat düşüşleri bir öncü gösterge gibi.

 

Asıl da seçim öncesinden gelen anketlere paralel yapılan satışlarla gayrimenkulün düşüşü daha da keskin oldu. 18 Mayıs‘tan 9 Haziran‘a kadar borsa yüzde 11.5 değer kaybederken 17 gayrimenkul yatırım ortaklığını kapsayan endeks yüzde 17.6 geriledi.
ÖNE ÇIKAN VİDEO

12 yıldır ekonominin önünde koşan gayrimenkul bu kez tersi yönde de öncü. Siyasi tablodaki değişimin varlık fiyatları arasında belki en etkili olacağı yer gayrimenkul. Eğer siyasi trend kalıcı bir şekilde kırıldıysa gayrimenkulün 12 yıllık çıkış trendi de kırıldı diyebiliriz.

 

SONUÇ: “Her zaman gemicinin istediği rüzgâr esmez/’ Türk atasözü

 

emlakrehberi / 10 Haziran 2015

Yorum yapın