Galatasaray’ın Elfsborg galibiyetinin ardından kim, ne dedi? ‘Gereksiz bir riskti!’ | ‘Osimhen, Henry gibi olabilir’

SPOR ARENA

Oluşturulma Tarihi: Ekim 24, 2024 08:09

Galatasaray, UEFA Avrupa Ligi’nin 3. haftasında İsveç temsilcisi Elfsborg ile karşı karşıya geldi. Sarı – kırmızılılar, tam bir gol düellosuna dönen maçta rakibini 4-3 mağlup etti ve puanını 7’ye yükseltti. Yazarlarımız Uğur Meleke ve Güntekin Onay, karşılaşmayı köşelerinde değerlendirdi.class=”medyanet-inline-adv”>

UEFA Avrupa Ligi’nin 3. haftasında temsilcimiz Galatasaray ile İsveç ekibi Elfsborg kozlarını paylaştı.

RAMS Park’ta oynanan ve ilk yarısı sarı – kırmızılıların 3-0’lık üstünlüğüyle sonuçlanan maçın 90 dakikası Galatasaray’ın 4-3’lük galibiyetiyle tamamlandı.

Sarı – kırmızılılara galibiyeti getiren golleri Mauro Icardi, Pettersson (k.k), Barış Alper Yılmaz ve Yunus Akgün kaydetti.

Bu sonuçla birlikte Avrupa Ligi’ndeli 2. galibiyetini alan Galatasaray, puanını 7’ye yükseltti. Elfsborg ise 3 puanda kaldı.

Yazarlarımız Uğur Meleke ve Güntekin Onay, müsabakayı köşelerinde mercek altına aldı.

Uğur Meleke: 3-5-2 bence gereksiz bir riskti

Icardi, Osimhen ve Batshuayi’ye sahip olan bir teknik adamın santrforlarını birlikte kullanmak için formasyon denemeleri yapmasını anlıyorum. Çok doğal bu. Ancak anlamadığım şu: Neden sezonun ilk 4-4-2 denemesini yılın en kritik gününde, Young Boys rövanşında yaparsınız? Ve yine sezonun ilk 3-5-2’sini neden Avrupa Ligi’nde denersiniz? Süper Lig’de Adana, Hatay, Gaziantep, Antalya gibi maçlarda yapılabilir bu denemeler pekala. Ancak Young Boys ve Elfsborg önünde bu testlerin ilk kez yapılması riskti bence.

class=”medyanet-inline-adv”>

iLK YARIDA OFANSTTA RENKLi VE KALiTELi BiR G.SARAY iZLEDiK

Dün Galatasaray, Elfborg önünde bu sezon ilk kez 3-5-2 ile çıktı sahaya. Tabii ki 3 sezondur 4-2-3-1 oynayan, yerleşim ezberi oturmuş bir takım için değişik bir sınavdı bu. İlk devrede müthiş bir İcardi vardı sahada. Kendisi 3 kez kafayla kaleciyi tehdit etti, bir tane attı, derine gelerek Osimhen’e de bir pozisyon yarattı. İlk devrede ofansta renkli ve kaliteli bir Galatasaray izledik.

Karmaşık kanat savunmasındaysa özellikle Yunus’un tarafından pozisyonlar verildi. Ciddi sinyaller vardı orada aslında. Ama belli ki skor 3-0 olduğu için görmezden gelindi bu sinyaller.

AVRUPA’DAKi 3 MAÇTA DA iLK GOLÜ ATTI AMA KÂBUS YAŞADI

Galatasaray bu sezon Avrupa’da 3 maçta da ilk golü attı. Her üç maçta da bir noktada iki farkı yakaladı. Ancak her 3 müsabakada da gol yiyip kâbus dakikalar yaşadı sahada.

Dün de skor hem 3-2, hem de 4-3 iken endişe yaşandı doğrusu. Ve bunun temel sebebinin alışkanlıkların çok dışına çıkılması olarak görüyorum ben.

class=”medyanet-inline-adv”>

Galatasaray bence de zaman zaman Osimhen-İcardi’yi bir arada kullanabilir. Ancak şu iki metodun daha mantıklı olduğunu düşünüyorum:

OSiMHEN SOL YA DA SAĞ AÇIK OLABiLiR

1- Orta sahada Torreira-Gabriel Sara-Kerem DemirbayMertens’i bir arada kullanarak bir 4-3-1-2 denenebilir. Karo orta saha yani. Kanat savunması sol içte Kerem Demirbay, sağ içte Gabriel Sara ile desteklenebilir.

2- Ya da klasik 4-2-3-1 bozulmadan, bazı günlerde Osimhen sol ya da sağ açık oynayabilir. Ki geçmişte bu rolü Belçika’da, Almanya’da ve milli takımda üstlenmiş. Klasik bir sol açık gibi düşünmemek lazım bu görevi. Sol forvet denebilir bu role.

class=”medyanet-inline-adv”>

Henry’nin Barcelona’da üstlendiği rol gibi oynayabilir Victor Osimhen de pekala.

Güntekin Onay: Her şeye rağmen 3 puan değerli

G.Saray için harika geçen ilk yarı maçın son bölümünde anlamsızca bir korku filmine dönüştü. Maça müthiş bir tempoyla ve baskıyla başlayan sarı kırmızılılar ilk 45 dakikada 3-0’ı buldu daha fazlasını da atacak fırsatlar yakaladı. İkinci yarıda fark daha da büyüyecek diye düşünürken 52’nci dakikaya kadar hemen hemen hiç tehdit etmeyen Elfsborg, 3-1’den sonra moral ve özgüven kazandı. Penaltı golüyle fark 1’e inince çok kolay gözüken maç bir anda tehlikeye girdi. Şayet Yunus’un golü olmasa İsveç temsilcisi önünde kâbus gibi bir son 10 dakika yaşanabilirdi.

class=”medyanet-inline-adv”>

ELFSBORG TiPiK iSKANDiNAV TAKIMI HiÇBiR ZAMAN PES ETMiYOR 

Elfsborg, tüm İskandinav takımları gibi skor ne olursa olsun pes etmiyor. Teknik kalite ve savunma organizasyonu bakımından çok da nitelikli bir ekip olmasa da fizik gücü yüksek, inatçı bir takım. Dün Davinson Sanchez’in kritik hamleleri ve kesiciliği olmasa İsveç ekibi ikinci yarıda daha fazla şans bulabilirdi.

BURUK’UN TEMPOYU ARTIRMA ÇABASI BAZEN YETERLi OLMUYOR

Galatasaray, nedense çok yüksek kalitesine rağmen maçların son bölümlerinde oyundan düşüyor. Okan Buruk’un değişikliklerle takımın temposunu artırma çabası da bazen yeterli olmuyor. Nelsson’un ciddi bir maç eksiği var. Belki son dakikalarda Okan Hoca yüksek toplarda takım boyunu uzatmak istemiş olabilir ancak Nelsson’un girmesi savunma dengelerini bozdu ve çıkarken yapılan top kayıpları, son golde rakibe kolay teslim olması gözlerden kaçmadı.

class=”medyanet-inline-adv”>

İkinci yarıda zorlanmış olsa da 3 puan çok değerli. Yeni statüyle birlikte iç sahada alınan her galibiyet ilk 8 şansını artıracaktır. Galatasaray, tempoyu yüksek tutup dinamik olduğu zaman harika bir takım ancak fiziksel olarak henüz ritmini bulmuş değil.

Yorum yapın