KAYNAKCNN TÜRK
ÜLKEDE YAŞAYAN TÜRKLER SEÇİMLERE NASIL BAKIYOR?
Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron’un Avrupa Parlamentosu seçimleri sonrası Meclis’i feshederek ülkeyi seçime götürme kararının ardından nefesler tutuldu.
Seçimlerin ilk turu Pazar günü. Yaklaşık 50 milyon seçmen, siyasi krize çözüm bulması umuduyla Ulusal Meclis’e göndereceği 577 yeni milletvekilini seçmek üzere sandık başına gidiyor.
Fransa Kültür Dernekleri Birliği Başkanı Lütfi Bilgen, “Dünya konjonktürü Fransa’yı çok fazla ilgilendiren olaylarla yüklü ve şu dönemde çok iyi bir hükümetin iş başında olması lazım Fransa’da. Çok tehlikeli bir dönemden geçiyoruz.” dedi.
Türk-Fransız Ticaret Odası Başkanı Selçuk Önder, “Olimpiyatların bitmesi beklenmeden, bir bütçe hazırlanması beklenmeden, yaz tatili öncesi alel acele seçimlere gidildi.” ifadelerini kullandı.
Yaklaşık 400 bin seçmenle, Türk kökenli Fransız seçmenler de, ülkenin geleceği için tercihlerini sandığa yansıtmak üzere oy kullanacak. Fransa’daki Türk öğrenciler, Seçimin getirebileceği sonuçtan endişeli.
Öğrenci Cansın Alcan, ”Bütün yabancıların aynı kefeye konulması endişelendiriyor. Avrupalı öğrenciler daha rahatlıkla okuyabiliyorlar. Çünkü onların oturum izni sorunları olmuyor.” diyerek endişelerini dile getirdi.
Peki, Fransa’nın kaderini belirleyecek öneme sahip seçimlerde, sandıktan aşırı sağın zaferle çıkması, ülkede yaşayan Türklerin hayatını nasıl etkileyecek?
FRANSA’DAKİ TÜRKLERDE “AŞIRI SAĞ GELİRSE” ENDİŞESİ
Önder, “Bu kesin, özellikle Türkiye’nin de dezavantajı Sarkozy’den bu yana Türkiye dış düşman olarak gösterilmeye başladı. Hollande döneminde düzeldi ama Macron’un da Türkiye’ye bakış açısı negatif. Şimdi bir de aşırı sağ geldiğinde olağan şüpheli olan Türkler etkilenecek. Bunu zaten vizelerden de görüyoruz. AB’nin Türk vizelerine, iş adamlarına bile vize kolaylığı göstermemesi, hatta imkansız hale getirmesi, bizim ticaret odasına çok fazla gelen şikayetlerden bir tanesidir.” Şeklinde konuştu.
Bilgen ise, “Bizim Türk vatandaşları olarak korkacağımız hiçbir şey yok. Kanunlara uyduğumuz, herkes normal yaşamını devam ettirdiği sürece aşırı sağ bile gelmiş olsa büyük bir tehlike olacağını zannetmiyorum.” dedi.