“ÇOCUKLARIMIN GELECEĞİ İÇİN FEDAKARLIK YAPTIM”
/
Büyük bir sağlık ve hukuk mücadelesi verdiklerini anlatan Sarkurt, “Sınavı kazandığımda küçük oğlum da 2,5 yaşındaydı. Çocuklarımın geleceği için fedakarlık yaptım. Eşim ve çocuklarım da büyük fedakarlıkta bulundu. Eşim, kendi işinin yanında ev işleri, bulaşık, temizlik, yemek her şeye koşturuyordu. Özellikle sınav dönemlerinde üzerine çok fazla sorumluluk aldı. Aile boyu fedakarlıkla süreci götürdük ama sonucu güzel oldu.” ifadelerini kullandı.
“AMACIM İNSANLARIN HAYATINA DOKUNMAK”
/
Oğlunun davasına bakan hakimlerin vicdanlı, merhametli ve babacan tavırlarından çok etkilendiğini belirten Sarkurt, “Hakimleri öyle görünce, ‘Neden ben de olmayayım? Ben de yapabilirim, ben de vicdanlıyım.’ diye düşündüm. Amacım, ihtiyacı olan insanların hayatına dokunabilmek. Doktor olduğunuzda insanın yaşamasına vesile oluyorsunuz. Hukukta, insanın bir hukuksal sürecine dokunarak aslında hayatına da dokunmuş oluyorsunuz. Ben insanların hayat süreçlerine dokunmak, onların daha iyi, daha adil şekilde yaşamalarına vesile olmak için hakim olmak istiyorum çünkü biz acılı ve çok zor süreçlerden geçtik.” dedi.