Yeni Asır gazetesi yazarı Bülent Erandaç, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Irak-Suriye sınırındaki güvenli bölge planına odaklanarak diplomatik ve askeri adımların hızlandığını ifade etti. Erandaç, Erdoğan ve Bahçeli’nin bu süreçte tam uyum içinde olduklarını ve Türkiye’nin iç cephede güçlenmesinin hedeflendiğini vurguladı. Dört komşu ülkenin bölgesel güvenliği sağlama yönündeki girişimlerine de değinen Erandaç, Irak’ın PKK’nın silah bırakması için girişim başlattığını kaydetti. Bülent Erandaç, “Terörist yapılar sınırdan temizlenmeli” dedi. İşte Erandaç’ın yazısı:
“Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın “Irak-Suriye sınırlarımız arasındaki irtibatı tamamlayacağız” açıklaması sonrası siyası-diplomatik-askeri çalışmalar hızlandı. Erdoğan’ın verdiği müjdenin perde arkasına bakmadan önce, perşembe günü gerçekleşen bazı iç, bazı dış gelişmeleri analiz edersek, Irak-Suriye’ye yönelik Türkiye hamlelerini daha net anlayabiliriz.
Başkan Erdoğan, Suudi Arabistan’da ve Azerbaycan’da gerçekleşen iki zirvede çok önemli temaslar yaptı. Döndükten hemen sonra Türkiye’ye gelen Katar Emiri Şeyh Temim Bin Hamad El Sani ile (perşembe) baş başa görüşmenin ardından Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’nde MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli ile de (aynı gün) baş başa bir görüşme yaptı.
Kulislere göre, Erdoğan ve Bahçeli birbirini çok iyi tanıyor. Birbirine güveniyor. Muhalefet, ikisinin arasını açmak için çok uğraşıyor ama başaramıyorlar. İki lider arasındaki fikir birliği, partilerüstü. Devlet ve milletin menfaati için her konuyu baş başa görüşme, ortak tavır geliştirmeleri söz konusu. Devlet ciddiyetiyle Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın hareket ettiğinin altı çiziliyor. Devlet Bahçeli de ziyadesiyle destek olduğu kanaati hakim.
Muhalefetin aralarında sıkıntı var tezahürleri sürerken, iki liderin sık sık konuşmaları, ‘Terörün sonunu getirme, iç cepheyi güçlendirme anlayışında atılan adımlar’ konusunda Erdoğan ile Bahçeli’nin fikir birliği içinde oluşu, kumpasları bertaraf ediyor. Suriye’de tarihi vuruşlara hazırlanan Türkiye’de, Erdoğan ve Bahçeli, karşılıklı fikir teatisinde bulunuyor. Hamleler gelecek. Nitekim, Erdoğan ile Bahçeli, en son 3 Ekim’de görüşmüştü. Son olarak Bahçeli, 12 Kasım’da partisinin grup toplantısında “İç cephemizin sağlamlığı” konusunda “Cumhur İttifakı’nın tam mutabakat hâlinde olduklarını” belirtmişti.
Silahlı terör örgütlerini bastırmak için Türkiye, İran, Irak ve Suriye arasında geçmişte yapılan anlaşmayı yeniden canlandırmak amacıyla Irak tarafından girişim başlatıldı. Bağdat yönetimi, PKK’ya silah bıraktırmak amacıyla komşu dört ülke arasında Bölgesel Güvenlik Konferansı düzenlemek için harekete geçiyor. Irak Başbakanı Muhammed Şiya es-Sudani’nin Siyaset Danışmanı Sabhan el-Mulla Ciyad, “Irak, PKK sorunu için önümüzdeki aylarda bir bölgesel güvenlik konferansı düzenleyerek Türkiye, İran ve Suriye ile bulunan mevcut sorunlara çözüm bulmak istiyor. PKK’nın, silah bırakması ve güçlerini Türkiye sınırından çekmesi gerekir” dedi. Mart ayında Irak Ulusal Güvenlik Konseyi’nin PKK’yı ‘yasaklı örgüt’ ilan ettiğini anımsatan Ciyad, PKK’nın, sorunun kökten çözümü sağlanana dek silah bırakması ve güçlerini Türkiye sınırından çekmesi gerektiğini söyledi.
Türk askerinin Irak topraklarında bulunmasının hükümet için endişe verici olduğuna da dikkat çeken Ciyad, “Ancak güvenlik çerçeve anlaşması kapsamında bu sorunun Irak ile Türkiye arasında çözümüne ilişkin seçenekler oluşturduk” görüşüne yer verdi. Güvenlik anlaşmaları neyi amaçlıyordu? Türkiye, İran, Irak ve Suriye’deki Kürt silahlı gruplarının kalkışmaları ve bağımsızlık girişimlerini engellemek için dört komşu ülke arasında Cumhuriyetin kuruluşundan bu yana birçok güvenlik anlaşması yapıldı. Astana’da bir araya gelen Türkiye, Rusya, İran ve Suriye diplomatikleri, 2025 yılı Mart ayında Erdoğan-Putin-Pezeşkiyan- Esad’ın Moskova’da zirvesinde buluşması kararı aldı.
Cumhurbaşkanımız Erdoğan, “Sınırlarımız boyunca oluşturduğumuz güvenli bölgenin eksik kalan halkalarını tamamlayacağız. Bölücü terör örgütünü bir tehdit kaynağı olmaktan çıkaracağız.” sözlerinin arka planı var. Bu doğrultuda tüm imkanların kullanılacağını belirten Erdoğan’ın bu sözleri, sınır ötesinde yeni bir harekât sinyali olarak değerlendirildi. Tel Rıfat, Münbiç, Ayn El- Arab çerçeveye giriyor. Hali hazırda Türk-Rus güçlerinin ortak kontrol bölgesi olarak kabul edilen Ayn El-Arab’da denetim-devriye yetkisi ağırlıklı olarak Rusya’da bulunuyor. Türkiye ve Rusya ile ortak hareket edebilecek.
İdlib’de hem Türk unsurlar için hem de Rus unsurlar için tehdit oluşturan HTŞ’ye karşı Türkiye’nin ortak harekâtı söz konusu olması gerektiği belirtiliyor. Ayn El-Arab çok önemli. Sınırımızda bizim kontrolümüzde olmayan bölgelerden Ayn El-Arab ve daha doğuda kalan Kamışlı bölgesi var. Asıl risk teşkil eden yer Ayn El-Arab. Ayn El-Arab temizlendiğinde, ABD Aparatı PKK-YPG’nın 36 mil altına çekilmesi sağlanacak.
Rusya’nın da Tel Rıfat’ın YPG/PKK/PYD’den temizlenmesine yeşil ışık yaktığı konuşuluyor. BARIŞ PINARI 17 Ekim 2019. Türkiye’nin Suriye’nin kuzeyinde, Fırat Nehri’nin doğusunda yürüttüğü Barış Pınarı Harekâtı ile aparatı PKK-YPG’nın çukura gömülmesine az kala, o dönem ABD Başkanı Trump, Yardımcısı Mike Pence’i Ankara’ya göndermişti. Erdoğan, “Bizler ateşkes ilan edemeyiz… Sizin teklifiniz vardı 20 mil, öbür tarafında Irak sınırına kadar. Biz şu anda bu 20 mil teklifinizi, Irak sınırından da 444 kilometre batıya olan bu bölgeyi tamamıyla boşaltmanın gayreti içerisindeyiz. Kimden? Terör örgütünden. Bunu boşaltana kadar bizim ateşkes ilan etmemiz mümkün değil. Çünkü biz burayı güvenli bölge olarak ilan ediyoruz” demişti.
ABD Başkanı Trump’ın 20 Ocak 2025’te göreve başlaması, şubat’ta taktiklerini belirlemesinin hemen ardından, 4 ülke liderinin Moskova’da buluşması BEKA HATTI konusunda çok kıymetli gelişmelere yol açacağı düşünülüyor. Başkan Erdoğan-Türkiye kararlı. 2019 yılında Amerika ve Rusya verdikleri sözleri yerine getirmemişlerdi. NE OLURSA OLSUN. TERÖRİSTAN ASLA KURDURULMAYACAK. BEKA HATTI TAMAMLANACAK. IRAK’TA KİLİT TAMAMLANIYOR. SURİYE’DE DE SINIRA KİLİT VURULACAK.”