Sabah gazetesi yazarı Hilal Kaplan, NATO’nun 75. kuruluş yıldönümünde Türkiye’nin rolünü ele aldı. Kaplan, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın NATO zirvesinde Avrupa Birliği Dönem Başkanı Macaristan Başbakanı Viktor Orban ile görüştüğünü belirtti. Orban’ın Türkiye’nin AB üyeliğine desteğini yinelediğini ve Türkiye’nin barış misyonunda önemli bir aktör olduğunu vurguladığını aktaran Kaplan ayrıca, Türkiye’nin NATO’daki tutarlı tavrının dikkat çektiğini ifade etti. Kaplan, şunları kaydetti:
“NATO’nun 75. kuruluş yıldönümünde, “kurucu baba” ABD’nin başkenti Washington’da gerçekleşen NATO liderler zirvesindeyiz.
Türkiye saatiyle salı akşamı ABD’ye ulaşan Cumhurbaşkanı Erdoğan ilk temasını Avrupa Birliği Dönem Başkanı Macaristan’ın Başbakanı Viktor Orban ile görüştü. Yaklaşık 14 yıldır ülkesini yöneten Orban, hem Avrupa Birliği hem de küreselci elitlerin hazzetmediği bir isim.
Öte yandan ülkesinin yüzünü tekrar Türk dünyasına döndüren ve bu çabada Türkiye’nin desteğini de dillendirmekten geri durmayan bir isim. Hatta geçtiğimiz günlerde Şuşa’da katıldığı Türk Devletleri Teşkilatı toplantısı sonrası AB’den gelen tepkilere, “Nerede yemek yiyeceğimize veya kiminle buluşacağımıza karar vermek için sizden izin istemiyoruz” diyerek tepki göstermişti.
ÖNE ÇIKAN VİDEO
Bu dönem Avrupa Birliği Dönem Başkanlığı’nı da devralan Orban, Başkan Erdoğan ile görüşmesinde Türkiye’nin birliğe tam üyeliğine desteğini yineledi.
Resmi hesabından yaptığı açıklamada Orban, Türkiye’nin Rusya-Ukrayna savaşında yeri doldurulamaz bir aktör olduğunu ve buğday anlaşmasıyla bunu kanıtladığını, Türkiye’nin barış misyonundaki desteğine ihtiyaçları olduğunu vurguladı.
Bu görüşmenin ardından NATO’nun 75’inci Kuruluş Etkinliği’ne katılan Cumhurbaşkanı Erdoğan, çok değil 7 yıl önce NATO tatbikatında Türkiye’yi hedef olarak gösterenlere adeta nazire yaptı.
75’inci kuruluş yıldönümü nedeniyle ABD Başkanı Biden’ın ev sahipliğinde düzenlenen yemeğe eşi Emine Erdoğan ile katılan Cumhurbaşkanımızın zirvede söylediklerini üye ülkeler dikkatle dinledi.
Türkiye’nin hem Ukrayna’da hem de Gazze’de şiddetin durdurulması noktasındaki tutarlı tavrı, NATO’nun başat aktörlerinin şiddeti destekleyen politikalarını değiştirmeyecek ama en azından NATO’nun barışı tesis eden değil, savaşı kışkırtan konumunu bir kez daha tüm çıplaklığıyla gözler önüne sermiş olacak.”