Tarihi ve doğal güzellikleri başta olmak üzere temiz havası, sakin ortamı, verimli tarım arazileri ve denize kıyısı olan İzmir’in şirin ilçelerinden Urla’da, son yıllarda artan çarpık yapılaşma tarım alanlarını tehdit eder boyutlara geldi. Özellikle Türkiye’de 2020 yılı Mart ayında kendisini gösteren Kovid 19 salgını, sonrasında Ekim ayındaki 6.6 büyüklüğündeki İzmir depremi, pek çok insanı müstakil veya villa tipi bahçeli evlere yönlendirmeye başladı.
ARAZİ FİYATLARI ÇOK ARTTI
Şehir hayatından kırsal mahallelere başlayan göç hem arazi fiyatlarını arttırdı, hem tarım alanlarındaki talanları beraberinde getirdi. Özellikle Sakız Enginarı ile ön plana çıkan Urla’da 6 yıl önce 1.200-1.300 dönüme enginar ekilirken, şimdilerde 700-800 dönüme ekim yapılması İzmirlilerin de tepkisini çekti. Ekim alanları her geçen gün daralan Urla sakız enginarını önümüzdeki yıllarda pazar yerine müzede göreceklerini belirten İzmirliler, “Kekliktepe, Kalabak, İçmeler ve Kuşçular’daki tarım arazileri villa inşaatlarıyla dolu” dedi.
EKİM ALANLARI DARALDI
Urla’da yıllar önce imara açılan tarım alanlarında bundan 20-25 yıl önce tarım yapıldığına dikkat çeken Urla Ziraat Odası Başkanı Muharrem Uslucan, her yıl üretimden çekilen çiftçi sayısının azaldığının altını çizdi. Urla’nın çocukluk yıllarında Çorumluların, Denizli Tavaslıların küçük Almanya’sı olduğunu, Urla’nın verimli topraklarında yetişen hiçbir ürünün aromasının başka hiçbir yerde bulunmadığını anlatan Uslucan, “Fakat biz bu toprakları imara açtık. Bazıları açmadan yapıldı. Her taraf villa oldu, site oldu. Bu güzelim topraklar, verimli topraklar beton yığınına döndü” diye konuştu.
Urla’da, son yıllarda artan betonlaşma, tarım alanlarını bitirirken üretimi de düşürdü.
GENÇLERİMİZİ KÜSTÜRDÜK
Urlalılar ise ilçeye bağlı Kekliktepe, Kalabak, İçmeler ve Kuşçular mahallelerindeki tarım arazilerine 20-25 yıl önce tütün, bamya gibi birçok ürün ekilirken şimdi ekim yapılmadığı için tarım ürünlerinin dışarıdan geldiğini belirterek, “Gençlerimizi toprakla küstürdük. Çiftçilikte yaş ortalaması 56 zaten. Şimdi bu şartlarda o da elimizden gidiyor. 6 yıl önce 1.200-1.300 dönüm Sakız Enginarımız vardı burada, düşe düşe 700-800 dönümlere düştü. Her geçen de daralıyor” ifadelerini kullandı.