Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraktar önemli açıklamakar: Akkuyu’da ilk hedef 2025

Doğal gaz fatura (AA)

“FATURALANDIRMADA YENİ MODEL NASIL OLACAK?”

Belli bir seviyenin üzerine ulaşmış bir tüketici üst gelir durumunda tüketici. Evinde bulunan elektrikli cihazların çok olduğunu düşünelim. 400-500 kilovat diyelim. Burada destek gruplarını doğru tanımlamak önemli. Bu bizim OVP programında var. 2024 tüketimlerine bakarak uygulamaya geçmek istiyoruz. Türkiye’de yaklaşık 36 milyon civarında abone var. Yüzde 3’lük bir dilim yüksek tüketim grubu olabileceğini düşünüyoruz. Onlara ‘elektriğin maliyeti budur, bu maliyeti ödeyin’ diyeceğiz. Üzerinde çalışıyoruz. 2025 yılında hayata geçirmeyi planlıyoruz. Bu tüketim grubunun, tüketimin veya talebin fiyat esnekliği diye bir kavram vardır. Bu sizin gelir seviyenizle, konforunuzla, beklentinizle alakalı bir şey. Doğrusu böyle bir tüketim grubunun bu maliyetlere katlanabilmesinin uygun olduğunu, destek gruplarını daha rahatlatacağını söyleyebilirim. Burada öngöremediğimiz şeyler olabilir. Kırsalda 1 sayaçtan belki 3 aile, baba ve 2 oğlu aynı yerde oturuyor Netice itibariyle tüketimleri o rakamı geçmiş olur. Hassas süreçler olduğu için titiz çalışma yapmamız lazım. Çalışma bittikten sonra kamuoyuyla paylaşmamız daha doğru olur. İstisnaları hesaba katarak hata yapmamaya çalışıyoruz. İşin özünde maliyetine katlanabilecek grupların maliyet esaslı fiyatlandırmaya geçmeyi hedefliyoruz.

“HAYAL EDİLEMEYEN ŞEYLERİ GERÇEĞE DÖNÜŞTÜRÜYORUZ”

Biz Türkiye’de herşeyi çok hızlı yaptık. AK Parti iktidarında hayal bile edilmeyecek şeyler. 70 yıllık Türkiye’nin nükleer hayali inşallah gerçekleşiyor. Üst ligdeki ülkeler grubuna giriyor. 1954 Türkiye Petrolleri’nin kuruluşudur. Biz ilk kez of shorede gaz keşfi yaptık. Türkiye’nin 50 yılda ürettiği gazı biz şimdi 1 yılda üreteceğiz. Herşeyi hızlı yapmaya gayret ediyoruz. Bu gazın kısa bir süre içinde karaya gelmesi dışarıda gıptayla taki edilen işler. Huston’da konuşmuştum. Herkes Türkiye’deki ilerlemeleri hayret ve gıptayla izliyor. Kısa bir süre içinde büyük işleri başarıyor Türkiye. Bu sahalardaki yaptığımız faaliyetler ticari olarak da çok kârlı işlerdir. Bunun en önemli kanıtlarından bir tanesi özellikle yapancı şirketlerin bizimle ortaklık talepleri var. Uluslararası şirketler Karadeniz sahasında ortaklık için teklifini veren var, teklif hazırlığı yapan var. Zor aşamaları geçmiş durumundayız. Projeye hakikaten katma değer getirebilecek anlamlı ve stratejik ortaklık olabilirse, başka ülkelerde kendi varlıklarına ortak olmamıza evet derlerse bunu düşünebileceğimizi ifade ettik. Ortak alacaksak onun dünyadaki varlığından ortaklık almak istiyoruz.

AKDENİZ’DE GAZ ARAYIŞI NE DURUMDA?

Akdeniz mavi vatanın en önemli parçası. Biz bunu kendi mühendislerimizle yapmazsak, bize bunu yapmayacaklarını biliyorduk. Gerek İsrail ve Mısır o dönemde Akdeniz’de doğalgaz keşfi yapmışlardı. Akdeniz’de 9 tane derin deniz sondajımız var. Kıbrıs’ın güneyinde dahi, gidilmesi tahayyül edilemeyen lokasyonda bile sondaj yaptık. Adanın güneyi ve doğusunda sondajlarımızı yaptık. Ama Karadeniz’deki gibi üretebilir potansiyel keşfedemediğimiz için ağırlığımızı ilk etapta Karadeniz’e verdik. Orada ilk sondajımızı tarihin en büyük keşfini yaptık. Mavi vatandan vazgeçtiğimiz anlamına gelmiyor. Akdeniz’de farklı perspektiften buralara tekrar gireceğiz.

Oruç Reis (AA)

“ORUÇ REİS SOMALİ’YE GİDECEK”

Oruç Reis’i Somali’ye göndereceğiz. Somali’de Oruç Reis sismik çalışma yapacak. Türkiye olarak Karadeniz’deki keşif, Gabar’daki petrol keşfi ve üretimimiz. Ülkemizin ekonomisi büyüyor, ihtiyaçlarımız artıyor. Günlük 2 milyon varile ihtiyacımız var. Biz şu anda yaklaşık 250 bin varil üretiyoruz. Daha gidecek çok yolumuz var. Türkiye’den elbette bulacağız. Nasıl Şahdeniz’de Azerbaycan’da, Hazar Denizi’nde ortaksa, Irak’ta ortaklığımız varsa, dünyanın farklı coğrafyalarında da olacağız. Oruç Reis şimdi ilk adımı atıyor. Orada bize verilen 3 blok var. Çıkan değerlendirmelere, analizlere göre diyeceğiz ki ‘Biz burada şu sondajı yapacağız’. Ümit ediyoruz ki, inşallah bir keşifle neticelenir. Önemli olan keşifleri yapabilmek. Gazı bulduğunuz zaman onun piyasasında bulmanız lazım. Mutlaka sıvılaştırmanız lazım. Petrol çok daha kolay, sıvı olarak çıkıyor ve dünyanın her yerine götürebilirsiniz. Libya, Irak, Nijer’de de arama çalışmalarımız var. Libya Petrol Bakanı ile Huston’la görüştük. Bu coğrafyalara Türkiye mutlaka aktif olarak çalışmalarıyla girecek.

“MÜHENDİSLERİMİZDE ÖZGÜVEN OLUŞTURDUK”

Çok büyük bir yetkinlik geliştirdik. Esas şunu yaptık; biz bazı tabuları yıktık. Kendi mühendislerimizde ciddi bir özgüven oluşturduk. ‘Biz yapamayız, yabancı yapar’ denilen yerden başka bir yerdeyiz. Çok ciddi anlamda insan kaynağını yetiştirmiş durumdayız. Özgüveni yerinde, bu işleri öğrenmiş, Akdeniz’de ikinci, üçüncü kuyuya gittiğimizde ‘Buralar anlaşmazlık olan bölgeler’ diyerek birçok yabancı şirket oradaki operasyonlarımızda yalnız bıraktı. Bir anlamda örtülü veya doğrudan yaptırım bizi kendi ayaklarımızın üzerinde durmaya itti ve bu imkanları kendi mühendislerimize sağlar hale geldik.

AKKUYU NÜKLEER SANTRALİ’NDE SON DURUM

Akkuyu Türkiye’deki nükleerden enerji üretme işinin 70 yıllık bir hikayesi. Her iktidarlar döneminde geçmişte nükleer enerjiye sahip olmak için belli adımlar atılmış. Bunlarla ilgili en müşahhas, kayda değer proje şu anda Akkuyu Nükleer Santral projesi. Akkuyu’nun lokasyon olarak seçimi ta 1970’lerde. İTÜ’nün tespitleri 1970’lere kadar gidiyor. 2010 yılında Cumhurbaşkanımızın Başbakanlığı döneminde Rusya Federasyonu ile anlaşma imzalandı, Meclis’ten onaylandı. 2018 yılına kadar, arada 2015’de Rusya ile gerginlik süreci vardı, bu süreçler değerlendirildi ve 2018 Nisan ayında Akkuyu’da ilk betonu döktük. Normal hükümetler arası anlaşmaya göre kurgulanan süre 7 yıl. 2025 yılının Nisan ayı. Ama elbette ki Cumhuriyetimizin kuruluş yıldönümü olan 29 Ekim’de bu tesisi Türkiye’ye kazandırmak için sahadaki ekibi epey zorladık. Nükleerin doğası gereği bazı şeyleri hızlandırmak pek mümkün değil. Uluslararası kurallar var.

AKKUYU’YA ALMANYA ENGEL Mİ?

Rusya-Ukrayna savaşından önce Almanya’daki Rosatom firmasına sipariş veriliyor. Almanya nükleerle alakalı bir çıkış süreci yaşıyor. Rosatom dünyanın önemli üretici. Ruslar bize geldiler ve dediler ki, ‘Almanya bu ekipmanı tutuyor ve dolayısıyla bu projeyi geciktirecek’… Bunu çözmesi gereken Rosatom ve Almanya. Bundan zarar gören bir anlamda biziz. 2023 yılında BM Taraflar Konferansı’nda Dubai’de İklim Değişikliği ile Mücadele için şöyle bir taahhütte bulundular. ‘Dünyanın nükleer kapasitesinin 3 katına çıkarılması lazım’ dendi. 2025 yılına kadar. Nükleer enerji temiz ve karbonsuz bir enerji. İklim değişikliği ile Batı mücadele etmek istiyor mu, istemiyor mu? Samimi mi bir cevap bulması lazım. Bu projenin gecikmesi, bunu geciktiren bir eylem haline geliyor. Sayın Cumhurbaşkanımız, Dışişleri Bakanımız, ben muhatabım olan ekonomi bakanıyla bunları görüştük. Kaydadeğer hiçbir şey yok. Hukuki olarak yaptırımla alakalı bir karar görmüyoruz. ‘Efendim burası gelir sağlayacak, bu gelirden de Rusya Ukrayna’daki savaşı finanse edecek’ gibi açıklama Nasrettin Hoca fırkasına benziyor. Kapının önünden geçen koyunların yünleri çalılara takılması misali… Bugün Rusya’dan birçok Doğu ve Batı ülkesi petrol ve başka ürünler alıyor. O zaman Almanya’nın bütün bu ülkelerle kesmesi lazım. Şimdi o nükleer santralimiz bir anlamda engellenmeye çalışıyor.

“TÜRKİYE’DEKİ ALMAN ŞİRKETİNİ YADIRGIYORUM”

Türkiye’de 100 yıl olduğunu övgüyle bahseden bir şirket çok ciddi aymazlık içerisinde. Açıklama yapmaya girmeksizin büyük sorumsuzlukla hareket ediyor. Bu şirket Türkiye’de birçok sektörde var. Ulaştırmada, beyaz eşyada var. Burada 100 yıldır Türkiye’de bu şirket aktif. Buradaki ve oradaki yetkilileri bakanlığa ifade etmeleri asgari nezaket gereği değil midir? Böyle bir pozisyon almaları gerçekten yadırgadığım konulardan bir tanesi. Bu konu alternatifsiz konu değil. Rusya bu siparişi farklı ülkeye verdi. Bir kısmı tamamlandı, bir kısmı peyderpey geliyor. Bu alternatifsiz bir ürün değil.

“İLK HEDEF 2025, TAMAMI 2028’DE”

Hedifimiz ilk reaktörü 2025’te devreye almak. 2028’e kadar 4 reaktörü devreye alıp, Türkiye’nin elektrik ihtiyacının yüzde 10’unu karşılamak istiyoruz. 12,35 cent kilovat saatlik alım garantimiz var. Geri kalan elektrik piyasa şartlarında tamamlanacak. Yaklaşık 9-9,5 centlere gelen bir rakam olur. İnsan kaynağımızı ciddi bir eğitim için Rusya’ya gönderdik ve halen gönderiyoruz.

Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraktar ( AA)

“DEPOLARIMIZI İKİ KATINA ÇIKARDIK”

Biz 2016 yılı 10 Ekim’inde İstanbul’da Rusya ile imzaladığımız Türk Akım’ı imzalamamış ve boru hattını yapmamış olsaydık bu savaştan doğrudan arz güvenliğimiz etkilenirdi. Biz Türkiye olarak Bulgaristan, Romanya, Macaristan’a boru hattıyla doğalgaz satar hale geldik. Vatandaşımızı sübvanse ediyoruz ama Avrupa’daki vatandaşı sübvanse edemeyiz tabii ki. Türkiye son 7-8 yılda öyle bir altyapıya kavuşmuş ki, ihtiyacının yüzde 50’sini gaz alabilecek halde. Ülke olarak eğer ihracat imkanlarımız olursa, Avrupa’daki müşterilerle fiyatatta anlaşabilirsek çok farklı kaynaklardan bunun içinde ABD’den gelen LNC ve diğer ülkeler var. Ben buna Türk harmanı diyorum. Bunu da Güneydoğu Avrupa ve Balkanlar’daki arz güvenliği ihtiyacı için kullanabiliriz diyoruz. Depo kapasitemizi iki katına çıkardık. Önümüzdeki 5 yıl içinde bir iki kata daha çıkma hedefimiz var. Tuz Gölü ve Silivri’de iki katına çıkma potansiyeli var. Depolarımız full şekilde 5.8 milyar metreküplük depoyla bu kışa girmeyi hedefliyoruz.

“ARAMA VE SONDAJLARIMIZ DEVAM EDİYOR”

Şu anda karada Gabar’ın yanında Hakkari, Van, Siirt, Şırnak üçgeninde Körkandil’de yeni petrol aramalarımız devam ediyor. Gabar’da 47 bin varil üretiyoruz. Karadeniz’de gemilerin boşluklarında yeni sondajlar için hedef noktalarımızı belirlemiş durumdayız. Gitmeye hedeflediğimiz lokasyonları tespit ettik. Ümitliyiz dediğimiz lokasyonlar var. Bunların için zamanlama önemli. Akçabey’de Kasım ayında planladığımız bir kuyu var. Yeni rezerv olma ihtimalinin olduğunu düşündüğümüz yer. Sondaj bitmeden net olarak söylenebilecek bir şey değil. Belli derinlikler var, ‘3 bin metreye gideceğiz’ diyor arkadaşlarımız. Burada tabii ki miktar önemli.

“ÖNÜMÜZDEKİ AY ÇİN’E GİDİYORUZ”

Brics’deki ülkelerle ciddi enerji işbirliğimiz var. Önümüzdeki ay içerisinde Çin’e ziyaretimiz var. Orada madenlerle ilgili anlaşma yapmak istiyoruz. Enerji alanlarında çok daha ileriye taşınacağına inanıyorum.

Yorum yapın