Memişoğlu, Antalya’da Belek Turizm Merkezi’ndeki bir otelde düzenlenen 11. Sağlık ve Sigorta Yöneticileri Derneği (SASDER) Ulusal Kongresi’nde yaptığı konuşmada, Türkiye’nin sağlık sektöründe son 20 yılda çok iyi konuma geldiğini söyledi.
Türkiye’nin sağlık hizmeti sunumunda dünyada örnek alınan, örnek gösterilen bir ülke olduğunu dile getiren Memişoğlu, Türkiye’nin bugün sadece kendi vatandaşlarına değil, en uzak ülkelerden gelen hastalara bile tedavi edebilme yeteneğine sahip olduğunu vurguladı.
Sağlık Bakanlığı olarak en büyük hedeflerinden bir tanesinin sağlıkta teknolojiyi, bilimi üretmek, sürdürülebilir sağlık sistemini oluşturmak olduğunun altını çizen Memişoğlu, Türk sağlık sisteminin, Türk bilim dünyasının, Türk teknolojisinin altyapısının buna müsait olduğunu bildirdi.
– “AMAÇ AKILLI İLAÇ KULLANIMINI TEŞVİK ETMEK”
Bakan Memişoğlu, sağlık sektöründeki en önemli konulardan birinin hastalık sigortası sistemi olduğunu belirtti.
Koruyucu sağlık sistemini önemsediklerini vurgulayan Memişoğlu, şunları söyledi:
“Türkiye’de bundan sonra özellikle koruyucu sağlık, temel sağlık hizmetlerinin önemli hale gelmesini ve insanların daha hastalanmadan sağlığını korumasını, Sağlık Bakanlığının da bu konuda destek verip, bunu ön plana çıkartmasını sağlamaya çalışıyoruz. Esasında gerçekten Sağlık Bakanlığı olmak istiyoruz. Hastalık bakanlığından çok Sağlık Bakanlığı tarafını, sağlığın, koruyucu ve hastalanmadan insanlarımızın sağlıklı kalma tarafını daha çok önemsemeye çalışıyoruz. Tabii ki tedavi edici hastalık tarafını da yöneteceğiz en iyi şekilde bugün olduğu gibi, gelecekte de olacağız.”
Aile hekimliğinin insanların sağlığa ulaşmasında en önemli alan olduğunu ifade eden Memişoğlu, aile hekimliğini sağlığın temel taşı olarak gördüklerini kaydetti. Aile hekimliğinin Türkiye sağlık sisteminin nabzını yönetecek bir alan olarak gördüklerinin altını çizen Memişoğlu, aile hekimliğinin reçetesine ve tedavisine müdahil olmadıklarını bildirdi.
Dezenformasyon, algı yönetimine karşı dikkatli olunmasını isteyen Memişoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Bugün doğru ilaç, etkin ilaç, uygun ilaç kullanma konusunda toplumsal olarak akıllı ilaç uygulamalarını, akılcı laboratuvar uygulamalarını teşvik etmemiz gerekir. Sağlık sisteminde esasen sadece sağlıkçıların değil bütün toplumun buna katkı vermesi gerekiyor. Bugün baktığımız zaman Türkiye’de herkesin evinde hemen hemen evinde kullanılmamış veya yarısı kullanılmış ya da miladi olmuş birçok ilaç var. Bu ne demektir? Bunların akıllı şekilde yazılmadığını veya bu şekilde kullanılmadığını gösterir. Bu aynı zamanda hastalıkların direncinin artmasına ve uzun süre daha ilaçlarla tedavi edilmesini gerektirir.”
Bakan Memişoğlu, aile hekimliği yönetmeliğinde değer bazlı sistemi, iyi aile hekimliğinin korunmasını teşvik ve daha çok kazanç elde etmesini teşvik etmek istediklerini ifade etti.
İnsanlara hekimlere güvenmeleri çağrısında bulunan Memişoğlu, “Başkasının, komşunun onun bunun dediği ilaçlarla veya tedavi yöntemleriyle değil hekiminize güvenerek, o hekimin yazdığı ilaçlara ve önerilerine dikkat ederek sağlığımızı koruyabiliriz veya sürdürülebilir hale getiririz, hastalığımızı iyileştiririz. Onun için hekimlerimize güveniyoruz, aile hekimlerimiz başta olmak üzere. Bu konuda daha etkin, daha iyi sağlık hizmeti vermek için çabalıyoruz.” diye konuştu.
Sağlık sigortası sektörünün de Sağlık Bakanlığının çalışmalarını destekler nitelikte sürdürülebilir ve adil olması gerektiğini belirten Memişoğlu, önceliğin insan olduğunun asla unutulmaması gerektiğini söyledi. Sağlık sektöründeki herkesin insana hizmet ettiğini, dertlerine derman olmaya çalıştığını kaydeden Memişoğlu, “Yaptığımız iş sadece materyalist bir iş değildir. Manevi, sevgisi, duygusu olan bir iştir. Direkt insana temas eden sağlıkçıların, sağlık finansmanının, sağlık üreticilerinin bunu hiç unutmaması gerekir. Güven endeksli empati duygusu artmış sağlık sistemimizi en iyi şekilde sürdüreceğiz. Sizlerden isteğim, lütfen dezenformasyonlara, algı yönetimlerine değil, gerçeklere, gereğine ve gerekliliklere göre hareket edeceğiz.” ifadelerini kullandı.
– “DÜNYANIN SAĞLIK SİSTEMİNDE ETKİN ROL ALMAK İSTİYORUZ”
Kongrede katılımcıların sorularını da yanıtlayan Bakan Memişoğlu, Türkiye’nin sağlıkta sadece hizmet alanında değil, altyapısıyla, bilim insanıyla çok büyük zenginliği bulunduğunu ifade etti.
Türkiye’yi sadece Türkiye olarak da görmediklerini ifade eden Bakan Memişoğlu, şunları söyledi:
“Türkiye’yi sağlıkla ilgili dünyanın şansı olarak görüyoruz. Türkiye’deki sağlık çalışanlarını ve sağlığın hizmet şeklini dünyaya örnek olarak görüyoruz. 1923’ten başlayan Sağlık Bakanlığı trenine baktığım zaman Türkiye Cumhuriyeti ve bizler çok büyük bir grubuz, sektörüz. Türkiye’nin lokomotif sektörü olabilecek Türkiye’yi başka yerlere getirebilecek bir sektörüz. Bu nedenle bunun finansmanıyla beraber tedavi algoritmalarını oturacağız, çalışacağız. Bunu çözebiliriz, sağlık politikası kurumlarımız var. Ama esas sahadaki hocalarımız, sahada çalışan hekimlerimiz, sağlık çalışanlarımız vasıtasıyla dünyaya örnek olacak şekilde birleştireceğiz.”
Sağlık sektöründe tek başına sistemi yöneten değil, birlikte çalışmayı önemsediğini vurgulayan Memişoğlu, sahada çalışanlarla işbirliği içinde olduklarını ifade etti.
Türkiye’nin sadece kendi insanına sağlık üreten ya da sağlık hizmeti veren küçük bir ülke olmadığını aktaran Memişoğlu, şunları kaydetti:
“Bugün Avrupa ülkelerinin bazıları maalesef çökmüş sağlık sistemlerini nasıl düzelteceklerini düşünmeden bizim bazı, işte vicdanı olmayan, yanlış olan çürük elmaların üzerinden sağlık sitemizi eleştirip ‘buraya niye hasta geliyor’ diye engellemeye çalışan kötü niyetli ülkelerdeki insanlara bile sağlık hizmeti verebilecek kapasiteyiz. Onlara en iyi sağlık hizmetini verebilecek, orada da olsa burada da olsa sağlık hizmetini sunan, yöneten insanlarız. Bizim sadece Türkiye’deki sağlık hizmetlerinde değil, sağlık üretimi teknolojisinde değil esasen dünyanın sağlık sisteminde çok etkin hale gelebilecek bir yapımız var.”
Türkiye’nin sağlık sektöründe hem ulaşılabilirlik hem kalite anlamında dünyaya örnek olduğunu söyleyen Memişoğlu, “Hedefimiz sadece Türkiye değil dünyanın sağlık sisteminde etkin rol alabilecek hizmeti sunup üretimini yapabilmektir.” dedi.