Erzurum’da Atatürk Üniversitesi öncülüğünde yapılan 2 yıllık çalışmada, akciğer sertleşmesi vakalarında mikroplastik parçacıkların akciğerde birikerek öksürük nöbetleri ve solunum yetmezliği gibi ciddi sağlık sorunlarına yol açtığı belirlendi. Bu önemli bulgu, tüm dünyada bilim camiasıyla paylaşılırken, uzmanlar mikroplastik maruziyetine karşı alınması gereken önlemler üzerinde duruyor.
Erzurum Atatürk Üniversitesi, 9 Eylül Üniversitesi ile Iğdır Üniversitesi’nin 2 yıl süren ortak çalışmasında hastalıklı dokular incelendi ve akciğer sertleşmesinde ‘Mikroplastik’ etkisi ortaya konuldu. Yapılan araştırmada, sağlıklı ve akciğer sertleşmesi sorunu yaşayan insanların akciğer doku örneklerinde, bu sağlık sorununu yaşayan bireylerin akciğer dokularında daha fazla mikroplastik bulunduğu belirlendi. Bu önemli bulgunun, dünyada bilimsel açıdan üst düzey bir yayın grubu olan Elsevier’de yayınlanarak tüm dünya bilim camiası ile paylaşıldığını belirten Atatürk Üniversitesi Su Ürünleri Fakültesi Su Ürünleri Yetiştiriciliği Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Muhammed Atamanalp, şöyle konuştu:
“Erzurum’da su canlıları üzerinde yaptığımız bilimsel araştırmada balık beyninde mikroplastik parçacıkları tespit ettik. Bunun üzerine 9 Eylül Üniversitesi Tıp Fakültesi’nden gelen teklif üzerine yaptığımız bu çalışmada ise sağlıklı ve akciğer sertleşmesi sorunu yaşayan insanlardan gönderilen akciğer doku örneklerinde mikroplastik varlığına çalıştık ve yoğun miktarda farklı renklerde, farklı boyutlarda mikroplastik varlığı olduğunu ortaya koyduk. Daha öncesinde yurt dışında yapılan çalışmalarda akciğerlerde mikroplastik varlığı tespit edilmişti. Bu çalışmaları ön plana çıkaran tarafı ilk defa akciğer sertleşmesi vakalarıyla mikroplastik varlığı arasındaki ilişkinin ortaya konulmasıdır. Tabii akciğer sertleşmesi insanlarda öksürük nöbetleri, oksijen yetmezliği ve sonrasında dışarıdan oksijen desteği alma mecburiyetine götüren boyutlarda ciddi bir sağlık sorunudur.”
Yediğimiz gıdalarda yer alan mikroplastik parçacıklar solunumla direkt akciğere geçebildiği gibi dolaşım yoluyla da akciğerde birikmeye sebep olduğunu kaydeden Prof. Dr. Atamanalp, “Özellikle polar tarzı kıyafetler bu parçacıkların solunum yoluyla sürekli olarak akciğerlerimize ulaşmasına neden oluyor. Ne yapmamız gerekiyor; sigaradan uzak duracağız. Pandemi dönemindeki gibi kaliteli maske takacağız. Atmosferi kirli ortamlarda bulunulmamalı” dedi.
Akciğer sertliğinin uzun dönemde öksürük nöbetlerine, solunum yetmezliğine ve bir müddet sonra dışarıdan oksijen alma bağımlılığı dönemine kadar getirebildiğini söyleyen Prof. Dr. Atamanalp, “Bu hastalık KOAH’a kadar götüren boyutlarda ciddi sağlık sorunlarına sebep oluyor. Çalışmayı 22 ayda tamamladık. Çalışma sonuçlarımız dünyaca ünlü bilimsel arenada çok iyi bir yayın grubunda yayınlandı. Tüm dünya bilim camiasıyla da paylaşmış olduk” diye konuştu.