Cumhurbaşkanı Erdoğan Kara Harp Okulu Diploma Töreni’nde Filistin mesajı verdi

Cumhurbaşkanı Erdoğan’dan Kara Harp Okulu Diploma Töreni’nde açıklamalarda bulundu. Erdoğan, 15 Temmuz hain darbe girişimin ardından harp okullarının başarı grafiğinin yükseldiğini belirtti. Türkiye’nin kardeşlerini yalnız bırakmayacağını söyleyen Erdoğan, “İstanbul’u Kudüs’ten kim ayırabilir?” dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, 3 Ağustos Zafer Bayramı nedeniyle Kara Harp Okulu Diploma Töreni’ne katıldı. Erdoğan burada dikkat çeken açıklamalarda bulundu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın açıklamalarından derlenenler;

Yaklaşık bin yıldır vatanımızın ebedi muhafızlığını yapan aziz şehitlerimizi rahmetle yad ediyor, gazilerimize en kalbi şükranlarımı sunuyorum. Büyük zaferin mimarı olan Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ü ve silah arkadaşlarını da minnetle anıyorum.

Büyük zaferler milletimizin bağımsızlık iradesi tescil edilmiştir. Cumhuriyet’in ilanına giden yolu açan bu zafer aziz milletimizle birlikte onun bağrından çıkan kahraman ordumuzun bayramıdır. Vatanımıza kast etmeye çalışan olursa yeni kahramanlık destanları yazacak iman ve cesarette olan Türk Silahlı Kuvvetleri 30 Ağustos Zafer Bayramını her bir mensubunun yüreğine nakşetmiştir.

“ORDUMUZA YENİ ÇELİKTEN BİLEKLER EKLİYORUZ”

190 yıllık tarihiyle ordumuzun gözbebeği. Kara Harp Okulu’muz çok zor işler yapan, kahraman subaylar yetiştirmiştir. Cumhuriyet’imizin kurucusu Gazi Mustafa Kemal başta olmak üzere, Mareşal Fevzi Çakmak, Ali Fuat Cebesoy, Fethi Okyar, Kazım Karabekir gibi adlarını tarihe ve milletimizin kalbine yazdırmış nice mümtaz şahsiyetler bu çatı altında eğitim görmüş ve İstiklal Harbi’nde çok önemli görevler görmüştür.

Bugün de buradan yetişen nice vatan evlatları çok büyük başarılara imza atıyor. Peygamber ocağı olan Türk Silahlı Kuvvetleri fedakar, cesur, disiplinli mensuplarıyla dünyanın en saygın orduları arasında yer alıyor.

Ordumuza yeni çelikten bilekler ekliyoruz. Bu yıl 72’si dünyanın 14 farklı ülkesinden gelen misafirlerimiz olmak üzere toplam 988 öğrencimiz mezun oluyor. Diplomalarını alarak ordumuzun saflarına katılan her bir teğmenimizi tebrik ediyor alınlarından öpüyorum. Mezunlarımızı en güzel şekilde yetiştiren hocalarımızı ve komutanlarımızı da tebrik ediyorum.

“15 TEMMUZ’DAN SONRA HARP OKULLARININ BAŞARISI YÜKSELDİ”

15 Temmuz hain darbe girişiminden sonra yeniden yapılandırdığımız harp okullarımızın başarı grafiği sürekli yükseliyor. Kara Harp Okullarımızından son 8 yılda 3 bin 92 Türk 504’ü misafir toplam 4 bin 416 evladımızı mezun ettik.

15 Temmuz ihaneti gibi bir devletin başına gelebilecek en büyük felaketi en az hasarla atlattık. FETÖ’cü hainlerin ordumuzda açtığı tahribatı kısa sürede telafi ettik. Sadece ordumuzun toplum nazarındaki itibarı açısından değil, personel, eğitim, imkan ve yetenekler bakımından da eksiklerini giderdik.

TSK’nın ve Milli Savunma Üniversitesi’nin başarısı yükseldikçe eski Türkiye atıklarının hazımsızlığı da artmaktadır. Ne yapılmaya çalışıldığının farkındayız ve buna fırsat vermeyeceğiz. FETÖ’cü hainleri ve vesayet heveslilerini başarımızla rahatsız etmeyi sürdüreceğiz.

İSTANBUL VE KUDÜS’Ü KİM AYIRABİLİR?

Ordumuz bir şeref payesi olarak onurla taşıdı ay yıldızlı bayrakla dünyanın dört bir yanındaki mazlumlar için de umut kaynağıdır. Türkiye, coğrafya olarak bir köprü, kültürel anlamda bir merkez, ekonomik olarak geçiş noktasıdır. Böyle bir coğrafyada özgür ve bağımsız yaşamak her babayiğitin harcı değildir. Eğer bugün Gabar’da teröristleri gömdüysek, Tendürek’te, Besler Deresi’nde bu teröristleri gömdüysek aynı kararlılıkla gömmeye devam edeceğiz. Anadolu’yu vatan yapmak kadar ebedi vatanımız olarak muhafaza etmek de zordur. Burası, rehaveti, zayıflığı, tembelliği, boş vermişliği kaldırmaz. Bölgemizdeki gelişmelere kulaklarımızı tıkarsak olmaz.

Nerede bir soydaşımız varsa, meselesi bizim milletimizdir. İki devlet bir millet şiarıyla ilerlediğimiz Azerbaycan ile nasıl bir isek, Türk cumhuriyetlerindeki tüm kardeşlerimizle kalplerimiz bir atmaktadır.

Ecdadın dört asır boyunca barış, huzur içinde yönettiği Kudüs’e biz sırtımızı nasıl dönebiliriz. Gazi Mustafa Kemal’in düşman postalı değdirmemek için mücadele ettiği Filistin topraklarına gözlerimizi nasıl kapatabiliriz. İsrail’in 11 aydır soykırım uyguladığı Filistinli kardeşlerimizin feryatlarına kulaklarımızı nasıl tıkarız. İstanbul’la Kudüs’ü Şerif’i kim ayırabilir. Gazze’yi Gaziantep’ten kim kopartabilir? Çanakkale’de yan yana şehit olduğumuz kardeşlerimizle aramıza kim duvar örebilir. Her kim ‘bize ne Gazze’den’ diyorsa, bu milletin tarihini bilmiyordur.

Soruyorum; Gazi ne için Bingazi’deydi. Bingazi’ye neden gitmiş, orada neden mücadele etmişti? İşte hepsi bu vatan aşkıyla devam eden bir ruhun bir heyecanın adımıydı.

Yorum yapın