Çayın “yılan zehri”ne dönüşmemesi için asla bu hatayı yapmayın

Çay keyfinizin zehre dönüşmemesi için bu önemli noktaya dikkat etmeniz gerekiyor. İşte çay içerken asla yapmamanız gereken davranışlar…

Çay tüketiminde aşırıya kaçıldığında fazla çay içmenin zararları ve yan etkileriyle karşılaşmak olasıdır. 

Beslenme ve Sağlık Uzmanları çayın demlendikte 15-20 dakika içinde tüketilmesini öneriyor.

Çinliler bayatlamış çayı “yılan zehri” olarak tanımlıyor. Doğru demlenmeyen ve bayatlamış çay mide, bağırsak ve sindirim sistemini bozuyor. Karaciğer sağlığını olumsuz etkileyebiliyor.

Uzun süre bekleyen çayda bakteriler üreyebilir, bu da sindirim sorunlarına veya enfeksiyonlara yol açabilir. Bayat çay, zamanla bazı zararlı bileşikler geliştirebilir.

Uzun süre bekleyen çayda bakteriler üreyebilir, bu da sindirim sorunlarına veya enfeksiyonlara yol açabilir. Bayat çay, zamanla bazı zararlı bileşikler geliştirebilir.

Özellikle uzun süre açıkta kalan çay, kimyasal değişikliklere uğrayabilir. Bayat çay daha asidik hale gelebilir, bu da mide rahatsızlıklarına neden olabilir.

Bayat çay, kaynar suya maruz kalsa bile zararlı bileşenler içermeye devam eder ve bu, alerjilere, mide ağrılarına, çeşitli tahrişlere ve hatta mide ülserine neden olabilir.

Çay keyfinizin zehre dönüşmesini engellemek için bazı ipuçlarına dikkat edebilirsiniz. Burada en önemli noktalardan biri çayın demleme süresine dikkat etmek.

Kanıtlanmış bir üreticiden yüksek kaliteli çay alınmalıdır.

Demleme için yalnızca taze filtrelenmiş su kullanılmalıdır, yabancı maddeler içeren su kullanılmamalıdır.

Çay türlerine göre belirli bir su sıcaklığı gereklidir; bu nedenle paket üzerindeki talimatlara uyulmalıdır.

Çayın 3-4 dakika demlenmesini bekleyin, böylece tat ve aroma en iyi şekilde ortaya çıkar.

Demleme tekrar kullanılmamalıdır, sağlık açısından tehlikeli olabilir, bu nedenle hemen atılmalıdır.

Yemekten hemen sonra çay içilmemeli, vücudun çayı sindirmesi için zamana ihtiyaç duyulmalıdır.

İsveçli bilim insanları, çay ve kahve tüketiminin sağlığa zarar verdiğine dair uzun zamandır süregelen önyargıların yanlış olduğunu kanıtlayan yeni bir araştırma gerçekleştirdi.

Çay ve kahve, dünya genelinde milyonlarca kişinin gününü renklendiren içecekler arasında. Ancak, yeni yapılan bir araştırma, bu içeceklerin sadece keyif vermekle kalmadığını ortaya koydu!

Çin ve İsveç’ten bilim insanları tarafından yapılan çığır açan araştırmada, çay ve kahvede bulunan kafeinin kalp sağlığı üzerinde olumlu etkiler yarattığı ortaya kondu. 

İngiltere Biobank verilerini inceleyen araştırmacılar, düzenli çay ve kahve tüketiminin bazı kardiyometabolik hastalıkların riskini önemli ölçüde azalttığını belirlediler.

Araştırma, günde üç fincan kahve veya beş fincan çay tüketen kişilerin, hipertansiyon, felç, diyabet ve koroner kalp hastalığı gibi rahatsızlıklara yakalanma riskinin yüzde 40’tan fazla düştüğünü gösteriyor. 

300’den fazla kişinin katıldığı bu kapsamlı çalışmada, katılımcıların sağlık verileri 11 yıl boyunca izlenmiş ve kafein tüketenlerin kardiyovasküler sağlık sonuçlarının daha olumlu olduğu saptanmış.

Soochow Üniversitesi’nden epidemiyolog Xujia Lu’nun liderlik ettiği ekip, “Orta miktarda kahve veya kafein tüketiminin kardiyometabolik hastalıkların önlenmesinde geniş kapsamlı yararlar sağlayabileceğini” vurguladı. Kafein tüketenlerin kan testlerinde daha düşük kolesterol seviyeleri ve iyileşmiş insülin direnci belirtileri görülmüş.

Ancak, bu heyecan verici bulguların daha geniş çaplı çalışmalarla doğrulanması gerektiği belirtiliyor. Çay ve kahve severlerin kalp sağlığına yönelik bu olumlu haberler, içeceklerinizi bir fincan daha arttırmak için geçerli bir sebep olabilir!

Araştırma sonuçları, The Journal of Clinical Endocrinology & Metabolism dergisinde yayımlandı.

Yorum yapın