Bu zincirinden boşalmış öfkenin izahı yok! Korku filmlerindeki gibi böğürüyorlar

Murat Özer, sokak köpekleri sorununun çözümü için hazırlanan yasa tasarısının Meclis’teki görüşmelerini ele aldı. Özer, bazı kişilerin hayvanseverlik maskesi altında büyük rant sağladığını belirtti. Bu durumun halkın güvenliğini tehdit ettiğini vurgulayan Özer, yasa tasarısının önemine dikkat çekti. Akşam gazetesindeki yazısında, rantın önlenmesi gerektiğini ifade eden Özer, şunları kaydetti:

“Başıboş köpek sorununun çözümü için hazırlanan yasa tasarısının görüşmelerini dehşet içinde izliyoruz. Meclis’te hayvansever olduklarını iddia eden kişiler, tuhaf sesler çıkartarak kameralara tehditler savuruyorlar. Tırnaklarını pençe gibi etrafa sallıyor, korku filmlerindekine benzer böğürtüler Meclis salonlarında yankılanıyor. Bu zincirinden boşalmış öfkenin bir “canı sevmekle” ilgisi yok elbette.

Öyle olsaydı evlatları köpeklerin saldırısında paramparça edilen insanları, küfür ve hakaretler eşliğinde salondan kovmazlardı. İnsan canına kıymet vermeyenin, hayvana değer vermesi mümkün mü? Ya evlatlarının bedenlerini vahşi köpeklerin dişleri arasından toplayan yaralı ana babalara hücum borusu eşliğinde saldıran muhalefet vekillerine ne demeli? İşin en çirkin tarafı da bu. Milletin vekili olduğunu iddia edenler, milletin kendisini Meclis’ten kovdular.

Çocukların hayatını hiçe sayan bu güruhu, bu kadar saldırganlaştıran şey ne olabilir? Elbette yitirecekleri “rant”. Mali Suçlar Kurulu yaptığı çalışmada hayvanseverlik maskesi altında gizlenen büyük bir rantı gözler önüne serdi. Buna göre mama firmalarıyla ilişki içinde olan sözde STK’lara yapılan baskınlarda 68 Milyon TL’nin bu hayvanseverler tarafından “zimmetlerine” geçirildiği tespit edildi. Ülkeyi iç savaşa götürmekle tehdit eden bu derneklerin üç yılda topladıkları para 200 milyon TL’yi geçiyor. Elbette bu resmi olan kısım. Bir de buzdağının görünmeyen kısmı var. Kayıt dışı elde edilen rantın milyarları bulduğu ifade ediliyor.
ÖNE ÇIKAN VİDEO

CHP, seçim ortağı DEM ile “sorunun çözülmemesi konusunda” tam bir uzlaşma içinde. CHP’li Veli Ağbaba bu çirkin lobiyi sokaklara davet edip savaş çağrısı yaptı. Yanlış duymadınız. Ağbaba, yasaya karşı verilecek savaşı “Atatürk’ün mücadelesi”ne benzetip, gerekirse bedel ödemekten çekinmeyeceklerini söylüyor. Sokak köpekleri olayına da Atatürk’ü alet ettiklerine göre mermileri tükenmiş olmalı.

DEM’li yoldaşı İstanbul Milletvekili Çiçek Otlu olayı biraz daha ileri götürüp, köpeklerin saldırısına maruz kalan kişileri tehdit ediyor. “Sakın ha” diyor, “polise şikâyet etmeyin”. Ne yaparsınız? Kandil’den kiralık katil mi getirirsiniz?

CHP halka bu kadar uzak bir siyaset izleyerek iktidar olabileceğini sanıyorsa yanılıyor. Halkın büyük çoğunluğu sokakta başıboş köpek görmek istemiyor. Elbette hiçbir cana haksız yere kıyılmasını da istemiyor. Zaten teklif edilen yasa “köpeklerin yerel yönetimler tarafından barınaklarda toplanmasını” öngörüyor. Saldırgan ya da kuduz gibi bulaşıcı hastalıklı olanların itlaf edilmesini dahi “veterinerlerden oluşan bir heyetin kararına” bırakıyor. Yani hayvanları en çok sevmesi gereken meslek grubunun bilimsel raporuna. Öyleyse bu gürültü neden?

Çünkü bazı çıkar gruplarının rantı ellerinden alınacak. Bağış yapmak isteyenler belediyelerin barınaklarına yönlendirilecek. Kimse hayvanlar üzerinden kara para aklayamayacak. Fakat belediyeler de çalışmak zorunda kalacak. Algıya değil, hizmete yatırım yapmak zorunda kalacaklar. Bazıları için bu çok zor bir durum olsa gerek.

Seçimlerden önce sokaklardaki köpek bolluğunu gösterip hükümetten hesap soranlar, çözüm ortaya konulduğunda ise kavga çıkartmaya çalışıyorlar. Böyle siyaset yapılamaz. CHP iktidara alternatif olmak istiyorsa Cumhurbaşkanı’ndan öğrenecek çok şeyi var. Dünyadaki en ileri hayvan hakları yasasını çıkartan bir hükümetin başkanı olarak Erdoğan, bu meselede aylarca tüm tarafları dinledi. Çözüm önerilerini hukukçular eliyle bir yasa tasarısına dönüştürdü.

İktidarın her hamlesini bozgunculuk yapmak için fırsata çevirmeye çalışan muhalefeti ise bir avuç “saldırgan rantçının ve bölücünün” söylemine sıkıştırdı. Artık Özgür Özel ne yaparsa yapsın bu darboğazdan çıkamaz. Yapıcı ve çözüm odaklı muhalefet etmezseniz sonucuna katlanırsınız.”

 

 

 

Yorum yapın