“Basit önlemlerle obezite önlenebilir”
/
Doç. Dr. Taha Can Tuman, obezite hastalarında en sık görülen yeme bozukluğunun tıkınırcasına yemek olduğuna işaret ederek şu bilgileri verdi:”Tıkınırcasına yeme bozukluğu 2 saatten az bir sürede çoğu kişinin yiyebileceğinden daha çok miktarda gıda tüketilmesi ve bu sırada kişinin yemek yeme üzerinde kontrolü kaybetmesidir. Tıkınırcasına yeme dönemlerinde çok daha hızlı yeme, rahatsızlık verecek düzeyde tokluk hissedene kadar yeme, bedensel açlık duymuyorken aşırı miktarda yeme, çok yediğinden utandığı için tek başına yeme, yemek sonrası tiksinti hissetme ya da suçluluk duyma gibi belirtiler görülür. Bunun dışında obezitesi olanlarda bir diğer yeme bozukluğu olan gece yeme sendromu da sık görülür. Psikolojik faktörler obeziteye neden olduğu gibi obezite de psikolojik sorunlara yol açar. Obezite, beden imajından memnuniyetsizliğe, daha mutsuz olmaya, özgüvende ve özsaygıda azalmaya, yaşam kalitesinde düşmeye neden olur. Bu nedenle obeziteye sıklıkla depresyon eşlik eder. İkinci derece obeziteye sahip kişilerin normal kilolulara göre son bir yılda majör depresyon atağı geçirme riski 5 kat fazladır. Obezite depresyon ilişkisi kadınlarda daha güçlü görünür. Bu durum kadınlarda dış görünümün erkeklere göre benlik saygısını daha fazla etkilemesidir. Bir çalışmada kadınlarda obezitenin depresyonda yüzde 37’lik bir artışla ilişkili olduğu gösterildi. Obezite dış görünümü etkilediği ve bedeninden memnuniyetsizliğe neden olduğu için bu kişilerde sosyal anksiyete bozukluğu da sık görülür.”
“Obezite ergenlik döneminde olan gençlerde beyin hasarına yol açıyor”
/
Psikolojik kaynaklı obezitede cerrahinin tek başına yeterli olmadığına değinen Doç. Dr. Tuman, “Psikolojik faktörlerin yani tıkınırcasına yeme, dürtüsel yeme, yeme üzerinde kontrol kaybı, gece yeme, duygusal yeme gibi problemli davranışların olduğu hastalarda obezite cerrahisi sonrası kişinin tekrar kilo aldığı veya eski kilosuna döndüğü görülür. Psikolojik kaynaklı obezitede cerrahi girişimler de tek başına etkili bir çözüm değildir. Obezite tedavisinde bilişsel davranışçı terapi etkilidir. Terapide sağlıksız beslenme alışkanlıklarının değişmesi hedeflenir. Yemek sıklığı ve porsiyon büyüklüğünü azaltma, sağlıklı beslenme alışkanlıkları edinme ve egzersiz gibi yaşam tarzı değişiklikleri hedeflenir. Bununla birlikte obezite, nedenleri ve neden olduğu bedensel ve psikiyatrik hastalıklar ile ilgili bilgilendirme, uyaran kontrolü, hedef belirleme, kendini izleme, yapılan davranışın ödüllendirilmesi gibi davranışçı yöntemler kullanılır. Kilo vermeyi engelleyecek işlevsiz düşüncelerin bilişsel olarak yeniden yapılandırılması, duygusal yemeleri azaltmak için kişinin duygu düzenleme, stres yönetimi ve sorun çözme becerilerinin arttırılması gibi yöntemler kullanılır” dedi.