Başkan Recep Tayyip Erdoğan Kadın ve Demokrasi Vakfı (KADEM) tarafından Haliç Üniversitesi’nde düzenlenen Uluslararası Kadın ve Adalet Zirvesi’nde önemli açıklamalarda bulundu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan: Kadının dışlandığı sistem adaletsizdir
Başkan Erdoğan’ın konuşmasından satırbaşları;
Uluslararası Kadın ve Adalet Zirvesi’nin altıncısında sizlerle beraber olmaktan büyük bir memnuniyet duyuyorum. Türkiye’nin diğer şehirleri ve dünyanın dört bir yanından İstanbul’umuza teşrif eden saygıdeğer misafirlerimize hoş geldiniz diyorum.
KADEM’in iki yılda bir mütad olarak düzenlediği uluslararası zirvelerde hepsi birbirinden önemli konular, kendi alanlarında yetkin isimlerin iştirakiyle kapsamlı bir şekilde değerlendirildi. Adaletten kültürel kodlara, ailenin güçlendirilmesinden dijital çağın insana yönelik meydan okumalarına kadar pek çok meseleyi burada hep birlikte ele aldık. Zirvelerde kadınların iş, çalışma ve bireysel hayatlarında önlerine çıkan engellerin kaldırılmasını, daha adil bir sistemin inşasını hedefleyen çok sayıda karar, teklif ve tavsiye gündeme getirildi. Kadınlarla birlikte sivil toplum ve resmi kurumlarımız açısından da yol gösterici olan bu müktesebattan biz de istifade ettik ve ediyoruz.
Kadın ve adalet zirvesinin düzenlenmesinde emeği geçen tüm kurum ve kuruluşlarımızı, uzmanları ve konuşmacıları canı gönülden tebrik ediyorum.
İNSAN HAYATI KÖKLÜ DEĞİŞİMLERE SAHNE OLDU
Tarih bize dünyamızın genel manada her 100 yılda kabuk değiştirdiğini gösteriyor. 2 asır önce başlayan sanayi devrimi ile birlikte hayatımızda keskin bir kırılma yaşandı. Fabrikalar, otomobiller, telefon, radyo televizyon derken insan hayatı kısa sürede köklü değişimlere sahne oldu. Ardından internet ve bilişimin devreye girmesiyle çok büyük değişimlere kapıldık.
Algoritmaların, yapay zeka sistemlerinin yaptıklarını hayret etmekten kendimizi alamıyoruz. Tüm bu değişimler beraberinde üretim ilişkilerinin, insanı beklentilerinin de farklılaşmasını beklemektedir.
Bundan 40-50 yıl önce eşyalardan ziyade değerleri, ne yapıp ettikleri hep ön plandaydı. Sadece İslam aleminde değil Batı toplumlarında da mahremiyet duygusu yaygındı. Var olmak ile görünür olmak bütün bunlar arasında bağ kurulmuyordu. Günümüzde ise bireylerin hayata yaptığı katkılar değil neyi yediği, paylaştığı daha çok gündeme geliyor.
“DİJİTAL HEGEMONYA GİDEREK ARTIYOR”
Dijital kültürün insanın hayata bakış açısını altüst ettiği bir dönemde yaşıyoruz. Dijitalin sunduğu imkanların yanı sıra insanı nesnelleştirdiğini çok net biçimde görüyoruz.
İş başvurularından sosyal medya platformlarına kadar kadınlar, yapay zekanın eşitsizliklerini artıran bu yüzüne çok sık muhattap olmaktadır. Sadece dezavantajların önüne geçilmesinde değil, kadınların eşit haklara erişebilmesinde yapay zekadan istifade edebiliriz. Bunun için yapay zeka algoritmalarında dezavantajlı kesimleri gözeten temel prensiplerin belirlenmesine ihtiyaç duyuyor.
“KADININ DIŞLANDIĞI SİSTEM ADALETSİZDİR”
KADEM’in ülkemizde bu sürece öncelik etmesinde fayda vardır. Zirve’nin bu dönemin başlangıcı olmasını diliyorum. İnsanı merkez etmeyen hiçbir gelişmenin hiçbir yeniliğin cazibesi ne kadar yüksek olursa olsun kıymeti yoktur.
Kadınları dışlayan, kadınlara adaletsizlik yapan teknolojinin insanlığa hayrının dokunması mümkün değildir. Kadın emeğinin ucuz işgücü olarak görüldüğü, kadının sadece adının olduğu, siyasete, devlet iradesine kadının elinin değmediği bir sistem sadece eksik değildir böyle bir düzen aynı zamanda adaletsizdir, toplumun gücünün yarısını yok sayıyor demektir.
22 yıl boyunca çok ciddi engellerle karşılaştık. Vesayetin, baskının hücrelerine kadar işlemiş yasakçı zihniyetin her çeşidiyle muhatap olduk. Maalesef anayasamızın apaçık hükümlerine rağmen kadınlar yıllarca bu ülkede sırf başörtüsünden dolayı eğitim ve çalışma hayatından dışlandı. Üniversitelerin kapısına faşizmin kapısına ikna odaları kuruldu. Kraldan çok kralcı davranan özel sektör kuruluşlarımızda kadınlar özgürce çalışamadı. İBB Başkanı ve Başbakan olarak biz de eski Türkiye’nin dayatmalarıyla karşılaştık. Son 22 yılda verdiğimiz mücadele neticesinde tüm bunları kötü birer hatıra olarak geride bıraktık. Eğitim ve çalışma hayatı başta olmak üzere her alanda ülkemizin beşeri sanayi zenginleşmesi için tüm engeller kaldırıldı.
“KADINLAR İÇİN GEREKLİ TÜM ADIMLARI ATACAĞIZ”
Türkiye Yüzyılı’nın odağı güçlü kadın. 2024 yılı Ağustos itibariyle kadınların iş gücüne katılımı %34,3’e çıktı. 2028’de amacımız kadınların iş hayatına katılımını %40’e çıkarmaktır.
Kadın ve erkeğin beraberce güçlü olduğu ailelerle toplumu ve ülkemizi daha da güçlendireceğiz. Kadınların insan onuruna yakışan bir hayat sürmeleri. Her alanda aktif rol almaları. Her fırsattan eşit yararlanmaları için nerede eksiğimiz varsa kapatacağız. Nerede atmamız gereken adım varsa onu uygulamaya geçireceğiz.
FİLİSTİN’DE MASUM BİNLERCE İNSAN KATLEDİLDİ
Cinayet şebekesi ile karşı karşıyayız. Son 13 ayda Gazze’de hayatını kaybeden 50 bin masumun 3’te 2’sini kadın ve çocuklar oluşturuyor.
Gazze’de bombaların, silahların altında çocuklarına, ailesine, davasına kol kanat geren kadınların direnişi devleşiyor. Şunu net söylemek isterim. Gazze’de ve Lübnan’da katliam durana, ateşkes yapılana kadar kardeşlerimize sahip çıkmayı sürdüreceğiz. İşgalcilerin saldırılarının başladığı bugüne kadar, katıldığımız uluslararası programlarda Gazze’yi gündeme taşıdık.
“TRUMP’IN GAZZE KONUSUNDA ELİNİ TAŞIN ALTINA KOYMASINI BEKLİYORUZ”
Trump’ı seçim zaferinden dolayı tebrik ettik. Gazze ve Lübnan’ı hatırlattık. Trump’tan 2. başkanlık döneminde eski yönetimin hatalarını terk etmesini bekliyoruz. Daha fazla kan akmaması, savaşın bitmesi için elini taşın altına koymasını bekliyoruz.