Taha AYHAN- Ali Eren İĞDE/ANKARA – DHA
Oluşturulma Tarihi: Temmuz 11, 2024 17:54
TwitterLinkedinFlipboardE-postaLinki KopyalaYazı Tipi
Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı “Kişi başı 150 litre olan ortalama günlük su tüketimimizi, 2030 yılına kadar 120 litreye, 2050 yılına kadar ise 100 litrenin altına düşürmeyi hedefliyoruz” dedi.class=”medyanet-inline-adv”>
Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı, Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğü’nde düzenlenen ‘2’nci Ulusal Su Kurulu Toplantısı’nda konuştu. Yumaklı, küresel iklim değişikliğinin en çok su kaynaklarını tehdit ettiğini belirterek, “Bugün dünyada 80 ülke su sıkıntısı çekiyor. 844 milyon insan içme suyu hizmetine erişemiyor. Dünya nüfusunun 4’te 1’inden fazla olan 2,1 milyar insan temiz suya ulaşamıyor. Biz de iklim değişikliğinden en fazla etkilenen ülkelerden biriyiz. Sahip olduğumuz kaynakları tüketmek değil, doğru yönetmek ve doğa dostu teknolojiler geliştirmek artık bir tercih değil, zorunluluktur. Biz de Sayın Cumhurbaşkanımızın, ‘Suyumuzu korumakla, vatanımızı korumak arasında mahiyet itibarıyla hiçbir fark yoktur’ şiarından hareketle ‘Suda sıfır kayıp’ ilkesi ile yola çıktık. Su kaynaklarımızı ulusal bilinçle korumak ve yönetmek üzere başlattığımız ‘Su Verimliliği Seferberliği’ni emin adımlarla hep birlikte sürdürüyoruz. Ülkemiz, tarımsal gayri safi milli hasılada Avrupa’da 1’inci, dünyada ise ilk 10 içinde yer alıyor. Ülkemizin bu başarı çıtasını daha da yükseltmek için çalışmalarımıza devam ediyoruz. Bu çalışmalar içinde etkin arazi kullanımı, tarımsal üretim planlaması ve su yönetimi konuları dünyada olduğu gibi ülkemizde de öncelikli gündem konularımız arasındadır. Suyu merkeze alan tarımsal üretim planlaması ile gıda arz güvencemizi garanti altına almayı hedefliyoruz” dedi.
class=”medyanet-inline-adv”>
‘YAPICI VE KOLEKTİF ADIMLAR ATMAYA MECBURUZ’
Bitkisel üretim odağında planlı üretim uygulamalarını eylül ayından itibaren yürürlüğe koyacaklarını kaydeden Bakan Yumaklı, “Bakanlık olarak, tarımda israfı ve kayıpları önleyerek tarımsal verimliliği artıracak sulama otomasyonu yatırımlarını ülke geneline yaymak için çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Altyapısı uygun bölgelerde, yapay zeka destekli sulama otomasyonu çalışmalarımıza devam ediyoruz. Su kaynaklarımız için yapıcı ve kolektif adımlar atmaya mecburuz. Ülke olarak, su kaynaklarımızın akılcı ve bütüncül bir yaklaşımla yönetilmesi amacıyla, havza ölçekli yönetim yaklaşımını benimsiyoruz. Bu bağlamda, havza ölçekli planlar hazırlıyor ve bu doğrultuda tedbirler alıyoruz. Nitekim bugün bu planlardan ikisi olan Sakarya Havzası Nehir Havza Yönetim Planı ile Marmara Havzası Taşkın Yönetim Planı’nın onaylanmasını birlikte değerlendireceğiz. Ulusal ölçekte havza ölçekli hidrolojik ve iklim bazlı su gözlem ağlarının geliştirilmesine öncelik veriyoruz. Taşkın Tahmini ve Erken Uyarı Sistemi’ni (TATUS), taşkın riski yüksek olan havzalarda kurmaya devam ediyoruz. Sistemin iyileştirilmesi ve 2028 yılında ülkemizin tamamında kurulması için çalışmalarımız sürüyor” diye konuştu.
class=”medyanet-inline-adv”>
‘SU KITLIĞI RİSKİNE KARŞI SENARYO ANALİZLERİMİZ SÜRÜYOR’
Bakan Yumaklı, suyun her damlasını değere dönüştürecek verimlilik çalışmaları ve su kıtlığı riskine karşı tedbirler geliştirmek için senaryo analizlerinin sürdüğünü belirterek, “Su Verimliliği Strateji Belgesi ve Eylem Planı’nı hazırladık. 2030 ve 2050 yıllarına yönelik sektörel ve bireysel su verimliliği hedeflerini belirledik. Temel verimlilik uygulamalarına yönelik eylem planlarını oluşturduk. Bu kapsamda; kişi başı 150 litre olan ortalama günlük su tüketimimizi, 2030 yılına kadar 120 litreye, 2050 yılına kadar ise 100 litrenin altına düşürmeyi hedefliyoruz. İçme suyu sistemlerinde ortalama yüzde 32 olan su kaybını, 2030 yılında yüzde 25’e ve 2050 yılında ise yüzde 10’a düşürmeyi amaçlıyoruz. Mevcutta yüzde 50 civarında olan tarımsal sulama randımanının, 2030 yılında yüzde 60, 2050 yılında ise yüzde 65’e yükseltilmesini hedefliyoruz. Endüstriyel üretimde 2030 yılına kadar yüzde 30, 2050 yılına kadar ise yüzde 50 su kazanımı hedefliyoruz. Bu amaçlar doğrultusunda, paydaşlarımızın iş birliğiyle uygulamaya geçirilen eylem planlarımızdaki gerçekleşmeleri titizlikle takip ediyoruz. Hazırlanan Su Kanunu ve Taşkın Kanunu taslaklarının yasalaşmasıyla birlikte, su kaynaklarımızın bütüncül bir yaklaşımla yönetilmesi için önemli bir mesafe almış olacağız. İnsan gücü ve finansal kaynaklarının optimizasyonuyla birlikte, su kaynaklarımızın miktar ve kalite olarak etkin yönetimi sağlanmış olacak. Amacımız, taşkın ve kuraklık risklerinin, afete dönüşmeden yönetimini sağlamaktır” dedi.